Turbo yapı itibari ile çok hassas bir mekanizma. İçi cennet ve cehennemden farksız. Bir tarafta sıcak eksoz gazları, diğer tarafta soğuk atmosfer havası. Ortasında da ne Avrupa Birliğine üye olmuş, ne Arap Birliğine başvurmuş ülkemiz Türkiye gibi önemli bir orta oyuncu olan pervane mili var. O da su veya yağla soğutuluyor. 1.4 TSI 122 HP motorda özellikle alt devirlerde motora canlılık vermek için kullanılmakta, 1.4 TSI 160 HP'de ise alt devirler için kompresör, üst devirler için de turbo var. Motora ne kadar hava basarsanız, ne kadar yem yerse o kadar semizlenen Pekin ördeği gibi güç üretir, çünkü silindirde yakıtla birleşip infilak edebilecek karışım miktarı artar. 2.0 SDI motor 68 HP üretirken 2.0 TDI motor 200'den falza HP üretebilmektedir.
Çok teşekkür ederim Abi derin bilgilendirmen için .
Alman forumlarını 1.4 TSI 122 HP için okuduğumda 300.000 km için motor ömrü biçmişlerdi. Sahibinden.Com'da 256.000 km yapan 1.6 FSI motor var, PASSAT VARIANT'ta, 2005 model. Belki artık otomobil motorları 500.000 veya 750.000 ya da sihirli 1.000.000 km yapamıyor ama zaten artık otomobiller 3,2 yılda bir değiştiği için buna kimse de pek fazla takmıyor.
Turbonun motora "zararı" var mıdır, veya "faydası" var mıdır, bunu kesin olarak cevaplamak artık çok zor. Motorun ömrünü çok uzatmak da, çok kısaltmak da üreticinin elinde, üretici de kağıt kalem alıp düşünüyor, ortalama sürücü yılda maksimum 60.000 km yapsa 5 yılda 300.000 km yapar, zaten 5 yıldan sonra aracın kıymeti Almanya'da % 60-70 düşmüş olur, bizde ise bu o kadar olmadığı için daha dikkat etmemiz gerek, zaten bizde otomobil halen camekan süsü olarak kaldığı için bu kadar yüksek kilometreleri de zor görürüz.
Az kilometre yapmış, bakımları düzgün ve düzenli yapılmış, tercihan uzun yolu fazla olan, ekspertizde sorun çıkartmayan bir araca birkaç bin TL daha fazla vermek her zaman daha az sorun ve daha fazla fayda olarak bize geri döner. Motor kaputunu açtığımızda sadece motoru dışarıdan görebiliriz. Eskiler yağ kapağını açıp koklarlardı, kokusundan motorun sağlığını (kompresyonunu) söyleyebilirlerdi. Eskiler uzun yoldan sonra eksoza bakıp bembeyazsa onu motorun sağlığına bağlarlardı. Şimdi bunların hepsi geçersiz oldu. Motora endoskopla bakmak, yağı laboratuvarda analiz etmek, dinamometreye bağlayıp kalan ömrünü "ölçmek" geçti bunların yerine.
Hiçbir şüpheye yer vermemek için sıfır almak veya sıfıra yakın almak, aradaki fiyat farkını buna yansıtmak her zaman doğru karardır.
Selamlar ve sevgiler,
Taner Göde