Konuyu Değerlendir: Güncel Değerlendirme :
52
Merhabalar. Daha öncede bir kere sormuştum bu hususu fakat affınıza sığınarak tekrar soruyorum.Nasipse yeni kasa passat arayışına başlayacağız. 1.4 tsi highline renk beyaz ya da siyah olmasını istiyoruz. Ek olarak cam tavan. Fakat kararsız kaldığım nokta dsg manuel arasından hangisini tercih etmeliyiz. Cevaplarsanız çok memnun olurum. Manuel b8 kullanan abilerim birdaha b8 alcak olsan dsg mi alırdın manuel mi ? teşekkür ederim şimdiden iyi geceler.
7
Merhabalar. Daha öncede bir kere sormuştum bu hususu fakat affınıza sığınarak tekrar soruyorum.Nasipse yeni kasa passat arayışına başlayacağız. 1.4 tsi highline renk beyaz ya da siyah olmasını istiyoruz. Ek olarak cam tavan. Fakat kararsız kaldığım nokta dsg manuel arasından hangisini tercih etmeliyiz. Cevaplarsanız çok memnun olurum. Manuel b8 kullanan abilerim birdaha b8 alcak olsan dsg mi alırdın manuel mi ? teşekkür ederim şimdiden iyi geceler.
Sizin ihtiyacınız ve sizin zevkinize kalmış bir şey manuel araç almak bana her zaman daha mantıklı gelmiştir.Hem fazla km yapmayıp arabayı çok trafiğe sokmadığım için hemde manueli kullanmaktan zevk duyduğum için dsg her ne kadar kulakçık falanda olsa manuelin tadını bana veremez.Ama gün içinde trafikte 1 saatten fazla geçiriyor olsam zevkimden vazgeçip ihtiyacım olan otomatik vitesi tercih ederdim.Merhabalar. Daha öncede bir kere sormuştum bu hususu fakat affınıza sığınarak tekrar soruyorum.Nasipse yeni kasa passat arayışına başlayacağız. 1.4 tsi highline renk beyaz ya da siyah olmasını istiyoruz. Ek olarak cam tavan. Fakat kararsız kaldığım nokta dsg manuel arasından hangisini tercih etmeliyiz. Cevaplarsanız çok memnun olurum. Manuel b8 kullanan abilerim birdaha b8 alcak olsan dsg mi alırdın manuel mi ? teşekkür ederim şimdiden iyi geceler.
193
Sizin ihtiyacınız ve sizin zevkinize kalmış bir şey manuel araç almak bana her zaman daha mantıklı gelmiştir.Hem fazla km yapmayıp arabayı çok trafiğe sokmadığım için hemde manueli kullanmaktan zevk duyduğum için dsg her ne kadar kulakçık falanda olsa manuelin tadını bana veremez.Ama gün içinde trafikte 1 saatten fazla geçiriyor olsam zevkimden vazgeçip ihtiyacım olan otomatik vitesi tercih ederdim.Merhabalar. Daha öncede bir kere sormuştum bu hususu fakat affınıza sığınarak tekrar soruyorum.Nasipse yeni kasa passat arayışına başlayacağız. 1.4 tsi highline renk beyaz ya da siyah olmasını istiyoruz. Ek olarak cam tavan. Fakat kararsız kaldığım nokta dsg manuel arasından hangisini tercih etmeliyiz. Cevaplarsanız çok memnun olurum. Manuel b8 kullanan abilerim birdaha b8 alcak olsan dsg mi alırdın manuel mi ? teşekkür ederim şimdiden iyi geceler.
Bu arada bizimde 3 ayımız bitti b8 ile .3500 km de oldu sayılır ortalama sıfırlandı geçen gün kendi otomatik gitti malesef ama sıfırlanmadan önce baktığımda 8.1 e kadar düşmüştü full şehir içi istanbul anadolu yakası sadece 250 km bir şehir dışı yaptım.Passat B8 bana göre verilen her kuruşu hak ediyor.Aracın içindeki malzeme kalitesi olsun motoru olsun konforu olsun yakıt tüketimi performansı ve tasarımı ile şuan premium diye satılan mercedes c bmw 3 ve volvo s60dan bütünüyle daha iyi bir araç.(Aracı almadan tüm araçları inceledim )Dizel almayı çok düşündüm iyi almamışım diyorum her seferinde tsi motorun ataklığı sessizliği ve yakıtı çok iyi.Tek sıkıntım otoparkımın üstü açık olduğu için sürekli kuş pisliği temizlemek zorunda kalıyorum ve kentsel dönüşüm zımbırtısı yüzünden yıkılan binalar yapılan binaların tozları falan her gün arabayı yıkatmak istiyorum.Kısmetse önümüzdeki ay tatile gidicem giderken biraz motoru canladırmak adına aracı zorlamayı düşünüyorum dönerken gayet sakin bir sürüş düşünüyorum 110-120 arası gibi.Tahminim 4.5-5.0lt arası 4 kişi artı full bagaj dönerim.Hatta kasarsam 4 ün altına düşürmek gibi hedeflerim var
Herkese iyi forumlar
193
Bu arada bizimde 3 ayımız bitti b8 ile .3500 km de oldu sayılır ortalama sıfırlandı geçen gün kendi otomatik gitti malesef ama sıfırlanmadan önce baktığımda 8.1 e kadar düşmüştü full şehir içi istanbul anadolu yakası sadece 250 km bir şehir dışı yaptım.Passat B8 bana göre verilen her kuruşu hak ediyor.Aracın içindeki malzeme kalitesi olsun motoru olsun konforu olsun yakıt tüketimi performansı ve tasarımı ile şuan premium diye satılan mercedes c bmw 3 ve volvo s60dan bütünüyle daha iyi bir araç.(Aracı almadan tüm araçları inceledim )Dizel almayı çok düşündüm iyi almamışım diyorum her seferinde tsi motorun ataklığı sessizliği ve yakıtı çok iyi.Tek sıkıntım otoparkımın üstü açık olduğu için sürekli kuş pisliği temizlemek zorunda kalıyorum ve kentsel dönüşüm zımbırtısı yüzünden yıkılan binalar yapılan binaların tozları falan her gün arabayı yıkatmak istiyorum.Kısmetse önümüzdeki ay tatile gidicem giderken biraz motoru canladırmak adına aracı zorlamayı düşünüyorum dönerken gayet sakin bir sürüş düşünüyorum 110-120 arası gibi.Tahminim 4.5-5.0lt arası 4 kişi artı full bagaj dönerim.Hatta kasarsam 4 ün altına düşürmek gibi hedeflerim var
Herkese iyi forumlar
Led aydınlatmalı kapı eşikliklerini sonradan mı taktırdınız. Comfortline araca takılabilirmi? Birde fiyat öğrenebilirmiyim?
94
Led aydınlatmalı kapı eşikliklerini sonradan mı taktırdınız. Comfortline araca takılabilirmi? Birde fiyat öğrenebilirmiyim?
Cuma dersi:
Ey insanlar! Fâni, kısa, faydasız ömrünüzü bâki, uzun, faydalı, meyvedar yapmak ister misiniz? Madem istemek insaniyetin iktizasıdır; Bâkî-i Hakikînin yoluna sarf ediniz. Çünkü Bâkîye müteveccih olan şey, bekànın cilvesine mazhar olur.
Madem her insan gayet şiddetli bir surette uzun bir ömür ister, bekàya âşıktır. Ve madem bu fâni ömrü bâki ömre tebdil eden bir çare var ve mânen çok uzun bir ömür hükmüne geçirmek mümkündür. Elbette, insaniyeti sukut etmemiş bir insan, o çareyi arayacak ve o imkânı bilfiile çevirmeye çalışacak ve tevfik-i hareket edecek.
İşte o çare budur:
Allah için işleyiniz,
Allah için görüşünüz,
Allah için çalışınız.
Lillâh, livechillâh, lieclillâh rızası dairesinde hareket ediniz.
O vakit sizin ömrünüzün dakikaları, seneler hükmüne geçer.
Bu hakikate işareten, Leyle-i Kadir gibi birtek gece, seksen küsur seneden ibaret olan bin ay hükmünde olduğunu, nass-ı Kur’ân gösteriyor.
...
Elhasıl: İnsan çendan fânidir; fakat bekà için halk edilmiş ve bâki bir Zâtın âyinesi olarak yaratılmış ve bâki meyveleri verecek işleri görmekle tavzif edilmiş ve
bâki bir Zâtın bâki esmâsının cilvelerine ve nakışlarına medar olacak bir suret verilmiştir.
Öyleyse, böyle bir insanın hakikî vazifesi ve saadeti:
bütün cihazatı ve istidadatıyla o Bâkî-i Sermedînin daire-i marziyâtında esmâsına yapışıp, ebed yolunda o Bâkîye müteveccih olup gitmektir.
344
Cuma dersi:
Ey insanlar! Fâni, kısa, faydasız ömrünüzü bâki, uzun, faydalı, meyvedar yapmak ister misiniz? Madem istemek insaniyetin iktizasıdır; Bâkî-i Hakikînin yoluna sarf ediniz. Çünkü Bâkîye müteveccih olan şey, bekànın cilvesine mazhar olur.
Madem her insan gayet şiddetli bir surette uzun bir ömür ister, bekàya âşıktır. Ve madem bu fâni ömrü bâki ömre tebdil eden bir çare var ve mânen çok uzun bir ömür hükmüne geçirmek mümkündür. Elbette, insaniyeti sukut etmemiş bir insan, o çareyi arayacak ve o imkânı bilfiile çevirmeye çalışacak ve tevfik-i hareket edecek.
İşte o çare budur:
Allah için işleyiniz,
Allah için görüşünüz,
Allah için çalışınız.
Lillâh, livechillâh, lieclillâh rızası dairesinde hareket ediniz.
O vakit sizin ömrünüzün dakikaları, seneler hükmüne geçer.
Bu hakikate işareten, Leyle-i Kadir gibi birtek gece, seksen küsur seneden ibaret olan bin ay hükmünde olduğunu, nass-ı Kur’ân gösteriyor.
...
Elhasıl: İnsan çendan fânidir; fakat bekà için halk edilmiş ve bâki bir Zâtın âyinesi olarak yaratılmış ve bâki meyveleri verecek işleri görmekle tavzif edilmiş ve
bâki bir Zâtın bâki esmâsının cilvelerine ve nakışlarına medar olacak bir suret verilmiştir.
Öyleyse, böyle bir insanın hakikî vazifesi ve saadeti:
bütün cihazatı ve istidadatıyla o Bâkî-i Sermedînin daire-i marziyâtında esmâsına yapışıp, ebed yolunda o Bâkîye müteveccih olup gitmektir.
Hayırlı olsun Cem abiOrjinal bagaj havuzu aldım, personel indirimi ile 144₺ tuttu.
Made in france.
Malzeme diğer piyasadakilerden oldukça kaliteli bizzat görüp dokunarak orjinali 45₺ Pahalı OLMASINA rağmen tercih ettim.
Metal spor pedal seti alayım dedim üzdü:S
Whitey e indirimli 345₺ ye almıştım gaz pedalı tamamen değişiyordu.
B8 de ise gaz pedalına aynı fren pedalındaki gibi kaplama ve Ufacık fakat Parça indirimle 400₺.
Vazgeçtim, çok istersem dışarıdan getireceğim.
Orjinal plastik paspas hediye geldi ancak krem havuz alacağım,
St tropez içine bej paspas güzel duracaktır diye düşünüyorum.
Cam filmleri kaldı eksik birde bi ara müsait olduğumda Mirror link aktivasyonunu yapacağım blackie yi şirkete götürdüğümde.
Başka mod fikri olan? Ne yapılabilir B8 için???
Whitey send it via iPad air2 Gold
Güzel günlerde güle güle kullan aracını
iPhone 'den Tapatalk aracılığı ile gönderildi
3.016
Hayırlı olsun Cem abiOrjinal bagaj havuzu aldım, personel indirimi ile 144₺ tuttu.
Made in france.
Malzeme diğer piyasadakilerden oldukça kaliteli bizzat görüp dokunarak orjinali 45₺ Pahalı OLMASINA rağmen tercih ettim.
Metal spor pedal seti alayım dedim üzdü:S
Whitey e indirimli 345₺ ye almıştım gaz pedalı tamamen değişiyordu.
B8 de ise gaz pedalına aynı fren pedalındaki gibi kaplama ve Ufacık fakat Parça indirimle 400₺.
Vazgeçtim, çok istersem dışarıdan getireceğim.
Orjinal plastik paspas hediye geldi ancak krem havuz alacağım,
St tropez içine bej paspas güzel duracaktır diye düşünüyorum.
Cam filmleri kaldı eksik birde bi ara müsait olduğumda Mirror link aktivasyonunu yapacağım blackie yi şirkete götürdüğümde.
Başka mod fikri olan? Ne yapılabilir B8 için???
Whitey send it via iPad air2 Gold
Güzel günlerde güle güle kullan aracını
iPhone 'den Tapatalk aracılığı ile gönderildi
Merhaba, paylaşımınız için teşekkürler.Bunları kendiniz mi yazdınız yoksa internetten mi bakıyorsunuz?Cuma dersi:
Ey insanlar! Fâni, kısa, faydasız ömrünüzü bâki, uzun, faydalı, meyvedar yapmak ister misiniz? Madem istemek insaniyetin iktizasıdır; Bâkî-i Hakikînin yoluna sarf ediniz. Çünkü Bâkîye müteveccih olan şey, bekànın cilvesine mazhar olur.
Madem her insan gayet şiddetli bir surette uzun bir ömür ister, bekàya âşıktır. Ve madem bu fâni ömrü bâki ömre tebdil eden bir çare var ve mânen çok uzun bir ömür hükmüne geçirmek mümkündür. Elbette, insaniyeti sukut etmemiş bir insan, o çareyi arayacak ve o imkânı bilfiile çevirmeye çalışacak ve tevfik-i hareket edecek.
İşte o çare budur:
Allah için işleyiniz,
Allah için görüşünüz,
Allah için çalışınız.
Lillâh, livechillâh, lieclillâh rızası dairesinde hareket ediniz.
O vakit sizin ömrünüzün dakikaları, seneler hükmüne geçer.
Bu hakikate işareten, Leyle-i Kadir gibi birtek gece, seksen küsur seneden ibaret olan bin ay hükmünde olduğunu, nass-ı Kur’ân gösteriyor.
...
Elhasıl: İnsan çendan fânidir; fakat bekà için halk edilmiş ve bâki bir Zâtın âyinesi olarak yaratılmış ve bâki meyveleri verecek işleri görmekle tavzif edilmiş ve
bâki bir Zâtın bâki esmâsının cilvelerine ve nakışlarına medar olacak bir suret verilmiştir.
Öyleyse, böyle bir insanın hakikî vazifesi ve saadeti:
bütün cihazatı ve istidadatıyla o Bâkî-i Sermedînin daire-i marziyâtında esmâsına yapışıp, ebed yolunda o Bâkîye müteveccih olup gitmektir.
193
Merhaba, paylaşımınız için teşekkürler.Bunları kendiniz mi yazdınız yoksa internetten mi bakıyorsunuz?Cuma dersi:
Ey insanlar! Fâni, kısa, faydasız ömrünüzü bâki, uzun, faydalı, meyvedar yapmak ister misiniz? Madem istemek insaniyetin iktizasıdır; Bâkî-i Hakikînin yoluna sarf ediniz. Çünkü Bâkîye müteveccih olan şey, bekànın cilvesine mazhar olur.
Madem her insan gayet şiddetli bir surette uzun bir ömür ister, bekàya âşıktır. Ve madem bu fâni ömrü bâki ömre tebdil eden bir çare var ve mânen çok uzun bir ömür hükmüne geçirmek mümkündür. Elbette, insaniyeti sukut etmemiş bir insan, o çareyi arayacak ve o imkânı bilfiile çevirmeye çalışacak ve tevfik-i hareket edecek.
İşte o çare budur:
Allah için işleyiniz,
Allah için görüşünüz,
Allah için çalışınız.
Lillâh, livechillâh, lieclillâh rızası dairesinde hareket ediniz.
O vakit sizin ömrünüzün dakikaları, seneler hükmüne geçer.
Bu hakikate işareten, Leyle-i Kadir gibi birtek gece, seksen küsur seneden ibaret olan bin ay hükmünde olduğunu, nass-ı Kur’ân gösteriyor.
...
Elhasıl: İnsan çendan fânidir; fakat bekà için halk edilmiş ve bâki bir Zâtın âyinesi olarak yaratılmış ve bâki meyveleri verecek işleri görmekle tavzif edilmiş ve
bâki bir Zâtın bâki esmâsının cilvelerine ve nakışlarına medar olacak bir suret verilmiştir.
Öyleyse, böyle bir insanın hakikî vazifesi ve saadeti:
bütün cihazatı ve istidadatıyla o Bâkî-i Sermedînin daire-i marziyâtında esmâsına yapışıp, ebed yolunda o Bâkîye müteveccih olup gitmektir.
SelamlarBu arada bizimde 3 ayımız bitti b8 ile .3500 km de oldu sayılır ortalama sıfırlandı geçen gün kendi otomatik gitti malesef ama sıfırlanmadan önce baktığımda 8.1 e kadar düşmüştü full şehir içi istanbul anadolu yakası sadece 250 km bir şehir dışı yaptım.Passat B8 bana göre verilen her kuruşu hak ediyor.Aracın içindeki malzeme kalitesi olsun motoru olsun konforu olsun yakıt tüketimi performansı ve tasarımı ile şuan premium diye satılan mercedes c bmw 3 ve volvo s60dan bütünüyle daha iyi bir araç.(Aracı almadan tüm araçları inceledim )Dizel almayı çok düşündüm iyi almamışım diyorum her seferinde tsi motorun ataklığı sessizliği ve yakıtı çok iyi.Tek sıkıntım otoparkımın üstü açık olduğu için sürekli kuş pisliği temizlemek zorunda kalıyorum ve kentsel dönüşüm zımbırtısı yüzünden yıkılan binalar yapılan binaların tozları falan her gün arabayı yıkatmak istiyorum.Kısmetse önümüzdeki ay tatile gidicem giderken biraz motoru canladırmak adına aracı zorlamayı düşünüyorum dönerken gayet sakin bir sürüş düşünüyorum 110-120 arası gibi.Tahminim 4.5-5.0lt arası 4 kişi artı full bagaj dönerim.Hatta kasarsam 4 ün altına düşürmek gibi hedeflerim var
Herkese iyi forumlar
Aracınızdan memnun olmanız güZel
Ben de 1 hf dir dizel manuel comfort kullanıyorum
TSİ motor ile 110-120 km sakin ! Kullanım bandında uzun yolda 4-5 yolcu ve bagaj+ klima ile4-5 lt hayal bence
Sent from my iPhone using Tapatalk
602
SelamlarBu arada bizimde 3 ayımız bitti b8 ile .3500 km de oldu sayılır ortalama sıfırlandı geçen gün kendi otomatik gitti malesef ama sıfırlanmadan önce baktığımda 8.1 e kadar düşmüştü full şehir içi istanbul anadolu yakası sadece 250 km bir şehir dışı yaptım.Passat B8 bana göre verilen her kuruşu hak ediyor.Aracın içindeki malzeme kalitesi olsun motoru olsun konforu olsun yakıt tüketimi performansı ve tasarımı ile şuan premium diye satılan mercedes c bmw 3 ve volvo s60dan bütünüyle daha iyi bir araç.(Aracı almadan tüm araçları inceledim )Dizel almayı çok düşündüm iyi almamışım diyorum her seferinde tsi motorun ataklığı sessizliği ve yakıtı çok iyi.Tek sıkıntım otoparkımın üstü açık olduğu için sürekli kuş pisliği temizlemek zorunda kalıyorum ve kentsel dönüşüm zımbırtısı yüzünden yıkılan binalar yapılan binaların tozları falan her gün arabayı yıkatmak istiyorum.Kısmetse önümüzdeki ay tatile gidicem giderken biraz motoru canladırmak adına aracı zorlamayı düşünüyorum dönerken gayet sakin bir sürüş düşünüyorum 110-120 arası gibi.Tahminim 4.5-5.0lt arası 4 kişi artı full bagaj dönerim.Hatta kasarsam 4 ün altına düşürmek gibi hedeflerim var
Herkese iyi forumlar
Aracınızdan memnun olmanız güZel
Ben de 1 hf dir dizel manuel comfort kullanıyorum
TSİ motor ile 110-120 km sakin ! Kullanım bandında uzun yolda 4-5 yolcu ve bagaj+ klima ile4-5 lt hayal bence
Sent from my iPhone using Tapatalk
Merhaba değerli arkadaşım,taner bey merhaba
size teknik bişeyler sormak istiyorum
aracımı alalı 1,5 ay kadar oldu
km 1200 de
bazı arkadaşların demesine göre
''aracı al biraz sürat yap 200 km yi daya yoksa motorun sağır olur
ilerde sorun yaşarasın '' dendi
kafama çoook takılıyor.
ben arabamı aldığımdan beri baya sakin kullanıyorum
daha 120 km yi geçmedim. ilk aşamada arabamı üzmek istemedim rodaj süresi tam dolsun istedim.
ortalama 1.5 depo mazot yakmış bulunmaktayım.
yeni araç alacaklar için de önemli bir konu olduğunu düşünüyorum
sizin elinizden bikaç passat geçmiş. değerli düşüncelerinizi paylaşırsanız hepimiz için iyi olabilir.
iyi çalışmalar mehmet
Yeni aracın hayırlı ve uğurlu olsun. Güle güle, kazasız ve belasız kullanırsınız inşallah. Rodajın kalktığı ifadelerini 15 yıldır, 2000 model SEAT Toledo aracımı aldığımdan bu yana duyarım. Elbette 80'li ve 90'lı yıllarda analog üretilen otomobillerden sonra 2000 yılından itibaren digital imal edilen araçlar arasında çok fark var. Bunun sebebi üretimde döküm ve ölçüm işlemlerinin bilgisayar kontrollü yapılmaya başlanması ve tolerans değerlerinin 10 kat düşmesi. Daha önce 0,01 mm olan tolerans payı silindir içinde (bazı motorlarda gömlek içerisinde) hareket eden piston ve segmanların ilk 1000-2000 km'den sonra birbirine alışması ve gaz/sıvı/yağ geçirmeyen bir yüzey haline gelmesi, aynısının dişlilerde de olması nedeni ile rodaj önemliydi ve "ilk 1000 km motor yağının değiştirilmesi" önemliydi, yüzey alıştırmasından sonra mikroskobik çapakların uzaklaştırılması için. Rodaj esasen "alışma" süresidir. Rodajdan sonra rodaj yapmayı bırakıp motorun tam gücünü göstereceği yüksek hızlara ve yüksek devirlere çıkmak mümkün ve bazen de gereklidir.
Ancak toleransların belirttiğim gibi 0,01 mm'den 0,001 mm'ye düşmesi her şeyi alt üstü etti ama yine de ve az da olsa, ki zaten artık 1000-2000 km yapmak haftalar hatta günlerle ölçülüyor, aracın motorunu alıştırmak önemlidir. İlk 1000 km 120'yi geçmeyin, sonraki 500 km 140'ı geçmeyin, ondan sonra da Allah ne verdiyse basın. Bilhassa dizel motorlarda motor blokunun düşük devirlerde yüksek basınçlara dayanması şartı nedeni ile rodaj çok daha önemlidir. Rodaj kalktı demek kadar basit bir durum değildir. Şu anda aracınız alıştırma döneminin sonlarına doğru geliyor. Motor yağ seviyesini kontrol edin, eksilme olmamıştır. Mutlaka 1000 km'de 1 defa 100 km'yi şehirlerarası yolda 120 km hızla yapın. Yol, araç ve siz müsaitseniz ve tehlikeli bir durum arz etme ihtimali düşükse, hız denemesi de yapabilirsiniz. Hızlı gitmenin motora zararı yoktur, derin nefes almak, hızlı koşmak ile aynıdır.
Rodajı bilmek, ona göre davranmak, rodajdan sonra da aracın huyunu ve suyunu öğrenip kullanmak önemlidir. Bilhassa TDI motorlarda rodaj motorun elastikiyetini (hızlanmasını) doğrudan etkileyen faktörler arasındadır. 5 bin km'den sonra ve 10 bin km'den sonra yeni alınan kot pantolon ve spor ayakkabının size uyum sağlaması gibi motorun artık uyum sağlaması ve çok daha rahat, istekli ve canlı çalıştığını hemen hissedeceksiniz.
TDI için TOTAL Excellium EuroDiesel tavsiye ederim. Farkı hemen anlayacaksınız.
Adana'dan selamlar ve sevgiler,
Taner Göde
9.437
Merhaba değerli arkadaşım,taner bey merhaba
size teknik bişeyler sormak istiyorum
aracımı alalı 1,5 ay kadar oldu
km 1200 de
bazı arkadaşların demesine göre
''aracı al biraz sürat yap 200 km yi daya yoksa motorun sağır olur
ilerde sorun yaşarasın '' dendi
kafama çoook takılıyor.
ben arabamı aldığımdan beri baya sakin kullanıyorum
daha 120 km yi geçmedim. ilk aşamada arabamı üzmek istemedim rodaj süresi tam dolsun istedim.
ortalama 1.5 depo mazot yakmış bulunmaktayım.
yeni araç alacaklar için de önemli bir konu olduğunu düşünüyorum
sizin elinizden bikaç passat geçmiş. değerli düşüncelerinizi paylaşırsanız hepimiz için iyi olabilir.
iyi çalışmalar mehmet
Yeni aracın hayırlı ve uğurlu olsun. Güle güle, kazasız ve belasız kullanırsınız inşallah. Rodajın kalktığı ifadelerini 15 yıldır, 2000 model SEAT Toledo aracımı aldığımdan bu yana duyarım. Elbette 80'li ve 90'lı yıllarda analog üretilen otomobillerden sonra 2000 yılından itibaren digital imal edilen araçlar arasında çok fark var. Bunun sebebi üretimde döküm ve ölçüm işlemlerinin bilgisayar kontrollü yapılmaya başlanması ve tolerans değerlerinin 10 kat düşmesi. Daha önce 0,01 mm olan tolerans payı silindir içinde (bazı motorlarda gömlek içerisinde) hareket eden piston ve segmanların ilk 1000-2000 km'den sonra birbirine alışması ve gaz/sıvı/yağ geçirmeyen bir yüzey haline gelmesi, aynısının dişlilerde de olması nedeni ile rodaj önemliydi ve "ilk 1000 km motor yağının değiştirilmesi" önemliydi, yüzey alıştırmasından sonra mikroskobik çapakların uzaklaştırılması için. Rodaj esasen "alışma" süresidir. Rodajdan sonra rodaj yapmayı bırakıp motorun tam gücünü göstereceği yüksek hızlara ve yüksek devirlere çıkmak mümkün ve bazen de gereklidir.
Ancak toleransların belirttiğim gibi 0,01 mm'den 0,001 mm'ye düşmesi her şeyi alt üstü etti ama yine de ve az da olsa, ki zaten artık 1000-2000 km yapmak haftalar hatta günlerle ölçülüyor, aracın motorunu alıştırmak önemlidir. İlk 1000 km 120'yi geçmeyin, sonraki 500 km 140'ı geçmeyin, ondan sonra da Allah ne verdiyse basın. Bilhassa dizel motorlarda motor blokunun düşük devirlerde yüksek basınçlara dayanması şartı nedeni ile rodaj çok daha önemlidir. Rodaj kalktı demek kadar basit bir durum değildir. Şu anda aracınız alıştırma döneminin sonlarına doğru geliyor. Motor yağ seviyesini kontrol edin, eksilme olmamıştır. Mutlaka 1000 km'de 1 defa 100 km'yi şehirlerarası yolda 120 km hızla yapın. Yol, araç ve siz müsaitseniz ve tehlikeli bir durum arz etme ihtimali düşükse, hız denemesi de yapabilirsiniz. Hızlı gitmenin motora zararı yoktur, derin nefes almak, hızlı koşmak ile aynıdır.
Rodajı bilmek, ona göre davranmak, rodajdan sonra da aracın huyunu ve suyunu öğrenip kullanmak önemlidir. Bilhassa TDI motorlarda rodaj motorun elastikiyetini (hızlanmasını) doğrudan etkileyen faktörler arasındadır. 5 bin km'den sonra ve 10 bin km'den sonra yeni alınan kot pantolon ve spor ayakkabının size uyum sağlaması gibi motorun artık uyum sağlaması ve çok daha rahat, istekli ve canlı çalıştığını hemen hissedeceksiniz.
TDI için TOTAL Excellium EuroDiesel tavsiye ederim. Farkı hemen anlayacaksınız.
Adana'dan selamlar ve sevgiler,
Taner Göde
Merhaba,Taner Bey, Size danışmak istediğim bir konu var.
DSG arıza yapınca kavrama veya beyin değişirse. Servis kaydına işleniyor. Satmaya kalktığımızda aracın değeri düşer mi?
Yorumunuzu ve arkadaşlar yorumlarsa sevinirim.
Kavrama veya mekatronik değişirse bu garanti dahilinde yapılan bir işlem ve doğal olarak servis kayıtlarına işliyor, iyi ki de işliyor çünkü yeni takılan bir/her parçaya da üretici 2 yıl garanti veriyor ve vermek zorunda. Garanti dahilinde yapılan bir işlem yenileyici bir girişim, kaza ve hasar nedeni ile düzeltici bir girişim değil. Arızalı parça sökülüyor, sağlam parça takılıyor, araçta yapısal bir müdahalede bulunulmuyor. Aracın değerinin düşmesi düşünülemez, aracın değeri korunur, hatta DSG kavrama ve mekatronik garanti bitmeye yakın değişirse aracın en önemli parçasının garantisi 2 yıl daha uzuyor, aracın garantisi 4 yıla çıkıyor. Aynı şekilde yeni takılan bu DSG kavrama ve mekatronik de yine 2 yıl garantili oluyor ve bu böyle müteselsilen devam ediyor.
Ülkemiz otomobil kültürü çok çarpık oluşmuş ve gelişmiş. Boyalı araç alınmaz, 100.000 km üstü dizel alınmaz, HB "C" sınıfı araç alınmaz, SW "D" sınıfı araç alınmaz, 1.4 alınmaz, lüks araba manüel olmaz, falan filan ama bunlar işte zamanla tabana yerleşmiş ve kulaktan dolma bilgiler haline gelip taksi durağı, oto yıkamacı ve Murat 131 ile Renault Toros odaklı tamirhane kültürünün bir parçası olmuş. Almanya'da 5 yaşında 250 bin km'deki bir otomobili boyatıp temizletir ve parlatırsanız pazarda 5000 Euro yerine 7000 Euro'ya satabiliyorsunuz, orada işçilik ve adam çalıştırma pahalı olduğu için Türklerin uyanıklıkları burada ortaya çıkmış ve çoğu bu işten karun kadar zengin olmuşlardır. Ülkemizde 2. el piyasasında herkes sıfır ve binilmemiş araba aradığı için, sıfır arabayı %30 ucuz almaya çalıştığı için garanti dahilinde yapılan bir işlemi dert etmeyi standart davranış sanıyor ama bu işte otomobil cehaletinin bir örneği.
DSG kavrama ve mekatronik parçaları garanti dahilinde değişmiş bir aracı dert eden kişi önce kendi derdine bakmalı, kafasını değiştirmelidir. Ekspertizde DSG ve mekatronik değişimi ortaya çıkmaz, yetkili serviste çıksa bile alacak olan talipli teşekkür etmeli ve aracı almak için daha fazla istekli olmalıdır.
Kanaatimce yetkili serviste doğru yapılan hiçbir işlem aracın değerini düşürmez, düşürmemeli, aksine aracı daha alınır hale getirir, getirmelidir.
Saygılarımla,
Taner Göde
9.437
Merhaba,Taner Bey, Size danışmak istediğim bir konu var.
DSG arıza yapınca kavrama veya beyin değişirse. Servis kaydına işleniyor. Satmaya kalktığımızda aracın değeri düşer mi?
Yorumunuzu ve arkadaşlar yorumlarsa sevinirim.
Kavrama veya mekatronik değişirse bu garanti dahilinde yapılan bir işlem ve doğal olarak servis kayıtlarına işliyor, iyi ki de işliyor çünkü yeni takılan bir/her parçaya da üretici 2 yıl garanti veriyor ve vermek zorunda. Garanti dahilinde yapılan bir işlem yenileyici bir girişim, kaza ve hasar nedeni ile düzeltici bir girişim değil. Arızalı parça sökülüyor, sağlam parça takılıyor, araçta yapısal bir müdahalede bulunulmuyor. Aracın değerinin düşmesi düşünülemez, aracın değeri korunur, hatta DSG kavrama ve mekatronik garanti bitmeye yakın değişirse aracın en önemli parçasının garantisi 2 yıl daha uzuyor, aracın garantisi 4 yıla çıkıyor. Aynı şekilde yeni takılan bu DSG kavrama ve mekatronik de yine 2 yıl garantili oluyor ve bu böyle müteselsilen devam ediyor.
Ülkemiz otomobil kültürü çok çarpık oluşmuş ve gelişmiş. Boyalı araç alınmaz, 100.000 km üstü dizel alınmaz, HB "C" sınıfı araç alınmaz, SW "D" sınıfı araç alınmaz, 1.4 alınmaz, lüks araba manüel olmaz, falan filan ama bunlar işte zamanla tabana yerleşmiş ve kulaktan dolma bilgiler haline gelip taksi durağı, oto yıkamacı ve Murat 131 ile Renault Toros odaklı tamirhane kültürünün bir parçası olmuş. Almanya'da 5 yaşında 250 bin km'deki bir otomobili boyatıp temizletir ve parlatırsanız pazarda 5000 Euro yerine 7000 Euro'ya satabiliyorsunuz, orada işçilik ve adam çalıştırma pahalı olduğu için Türklerin uyanıklıkları burada ortaya çıkmış ve çoğu bu işten karun kadar zengin olmuşlardır. Ülkemizde 2. el piyasasında herkes sıfır ve binilmemiş araba aradığı için, sıfır arabayı %30 ucuz almaya çalıştığı için garanti dahilinde yapılan bir işlemi dert etmeyi standart davranış sanıyor ama bu işte otomobil cehaletinin bir örneği.
DSG kavrama ve mekatronik parçaları garanti dahilinde değişmiş bir aracı dert eden kişi önce kendi derdine bakmalı, kafasını değiştirmelidir. Ekspertizde DSG ve mekatronik değişimi ortaya çıkmaz, yetkili serviste çıksa bile alacak olan talipli teşekkür etmeli ve aracı almak için daha fazla istekli olmalıdır.
Kanaatimce yetkili serviste doğru yapılan hiçbir işlem aracın değerini düşürmez, düşürmemeli, aksine aracı daha alınır hale getirir, getirmelidir.
Saygılarımla,
Taner Göde
Çok fazla şehiriçi kullanıyor ve İstanbul Köprü Trafiği gibi sıkışık yerlerde geziniyorsanız otomatik almanız daha uygundur. Trafik yoğunluğunun az olduğu yerlerde, çevre yolları ve şehirler arası yollarda araç kullanıyorsanız düz vites almanız önerilir. Çok kilometre yapıp bunun maliyetini düşürmek istiyorsanız dizel, dizel motoru sevmiyorsanız (geç ısınır, hemen devirlenmez, alt devirlerde cansız ve isteksizdir, her yerden yakıt alınmaz, bakımı nispeten biraz daha masraflıdır, sesinden hoşlanmazsınız, vb.) ama fazla kilometre yapıyorsanız güçlü bir benzinli, aracı yatırım aracı olarak görüyorsanız orta donanımlı dizel otomatik, otomobil zevkiniz doruk noktasındaysa cam tavanlı full donanımlı VARIANT, otomatiğin aracın kontrolünü elinizden aldığını ve tek derdinin hemen vites yükseltmek olduğunu ve hafif rampalı yerlerde aracın yığılmasına sebep olduğunu düşünüyorsanız mis gibi 6 ileri manüel emrinizde.Merhabalar. Daha öncede bir kere sormuştum bu hususu fakat affınıza sığınarak tekrar soruyorum.Nasipse yeni kasa passat arayışına başlayacağız. 1.4 tsi highline renk beyaz ya da siyah olmasını istiyoruz. Ek olarak cam tavan. Fakat kararsız kaldığım nokta dsg manuel arasından hangisini tercih etmeliyiz. Cevaplarsanız çok memnun olurum. Manuel b8 kullanan abilerim birdaha b8 alcak olsan dsg mi alırdın manuel mi ? teşekkür ederim şimdiden iyi geceler.
Ben için önemli olan kriterler:
- Benzinli
- Manüel
- Highline
- Donanım
Böylece Doğuş'un dizel ve otomatik için kurduğu tuzağa düşmüyorum, aracı hemen satma gibi bir sıkıntım yok, cebimde kalan parayı ekstra donanımlara harcayabilirim, aracı satmam gerekse bile belki 1 günde değil de 1 haftada veya 1 ayda satarım, şimdiye kadar kim aracını, Passat'ını satamamış? Şu bir gerçek ki Passat arayan önce DİZEL, sebepsiz ve gereksiz bir yere, sadece GELENEK haline geldiği için, sonra OTOMATİK, o da lüks olgusunun aracın otomatik olmasından ileri geldiğini düşündüğü için, sonra da COMFORTLINE, o da daha üstü donanım paketindeki özelliklere para vermeye değmediğini düşündüğü için arıyor. Vatandaş şehiriçinde yılda 5000 km yapacak, Dizel-Otomatik-Comfortline arıyor. Madem otomatik istiyorsun, neden Highline (da) istemiyorsun? Çünkü otomatik olunca "lüks" oluyor, Highline olunca lüks olmuyor, gösteriş oluyor.
Düşüncelerim bu, biraz radikal ve rasyonel olabilir, her kafadan farklı ses çıkmalı, çok seslilik açısından ve bakımından. Yine de PASSAT'ın esas başarısını alkışlamamak olmaz; o da herkese uygun bir PASSAT'ın olması ve bulunmasıdır.
Adana'dan selam ve sevgiler,
Taner Göde
9.437
Çok fazla şehiriçi kullanıyor ve İstanbul Köprü Trafiği gibi sıkışık yerlerde geziniyorsanız otomatik almanız daha uygundur. Trafik yoğunluğunun az olduğu yerlerde, çevre yolları ve şehirler arası yollarda araç kullanıyorsanız düz vites almanız önerilir. Çok kilometre yapıp bunun maliyetini düşürmek istiyorsanız dizel, dizel motoru sevmiyorsanız (geç ısınır, hemen devirlenmez, alt devirlerde cansız ve isteksizdir, her yerden yakıt alınmaz, bakımı nispeten biraz daha masraflıdır, sesinden hoşlanmazsınız, vb.) ama fazla kilometre yapıyorsanız güçlü bir benzinli, aracı yatırım aracı olarak görüyorsanız orta donanımlı dizel otomatik, otomobil zevkiniz doruk noktasındaysa cam tavanlı full donanımlı VARIANT, otomatiğin aracın kontrolünü elinizden aldığını ve tek derdinin hemen vites yükseltmek olduğunu ve hafif rampalı yerlerde aracın yığılmasına sebep olduğunu düşünüyorsanız mis gibi 6 ileri manüel emrinizde.Merhabalar. Daha öncede bir kere sormuştum bu hususu fakat affınıza sığınarak tekrar soruyorum.Nasipse yeni kasa passat arayışına başlayacağız. 1.4 tsi highline renk beyaz ya da siyah olmasını istiyoruz. Ek olarak cam tavan. Fakat kararsız kaldığım nokta dsg manuel arasından hangisini tercih etmeliyiz. Cevaplarsanız çok memnun olurum. Manuel b8 kullanan abilerim birdaha b8 alcak olsan dsg mi alırdın manuel mi ? teşekkür ederim şimdiden iyi geceler.
Ben için önemli olan kriterler:
- Benzinli
- Manüel
- Highline
- Donanım
Böylece Doğuş'un dizel ve otomatik için kurduğu tuzağa düşmüyorum, aracı hemen satma gibi bir sıkıntım yok, cebimde kalan parayı ekstra donanımlara harcayabilirim, aracı satmam gerekse bile belki 1 günde değil de 1 haftada veya 1 ayda satarım, şimdiye kadar kim aracını, Passat'ını satamamış? Şu bir gerçek ki Passat arayan önce DİZEL, sebepsiz ve gereksiz bir yere, sadece GELENEK haline geldiği için, sonra OTOMATİK, o da lüks olgusunun aracın otomatik olmasından ileri geldiğini düşündüğü için, sonra da COMFORTLINE, o da daha üstü donanım paketindeki özelliklere para vermeye değmediğini düşündüğü için arıyor. Vatandaş şehiriçinde yılda 5000 km yapacak, Dizel-Otomatik-Comfortline arıyor. Madem otomatik istiyorsun, neden Highline (da) istemiyorsun? Çünkü otomatik olunca "lüks" oluyor, Highline olunca lüks olmuyor, gösteriş oluyor.
Düşüncelerim bu, biraz radikal ve rasyonel olabilir, her kafadan farklı ses çıkmalı, çok seslilik açısından ve bakımından. Yine de PASSAT'ın esas başarısını alkışlamamak olmaz; o da herkese uygun bir PASSAT'ın olması ve bulunmasıdır.
Adana'dan selam ve sevgiler,
Taner Göde
Değerli arkadaşım,Bir şey dikkatimi çekti
B8 comfort aracımın kapı camları TÜRK
DURACAM
ŞİŞE CAM Tarafından üretilmiş
Sizlerde durum nasıl
Sent from my iPhone using Tapatalk
Camlar = DURACAM Türk Malı
1.4 TSI 125/150 HP motorlardaki ateşleme bobinleri = Türk Malı
Kalorifer = Türk Malı
Jantlar = Türk Malı
Hepsini resimler ile belgelendirdim.
9.437
Değerli arkadaşım,Bir şey dikkatimi çekti
B8 comfort aracımın kapı camları TÜRK
DURACAM
ŞİŞE CAM Tarafından üretilmiş
Sizlerde durum nasıl
Sent from my iPhone using Tapatalk
Camlar = DURACAM Türk Malı
1.4 TSI 125/150 HP motorlardaki ateşleme bobinleri = Türk Malı
Kalorifer = Türk Malı
Jantlar = Türk Malı
Hepsini resimler ile belgelendirdim.
1.333
Değerli arkadaşım,Merhaba Taner Bey,
Aracı alalı 3 aya yaklaştı daha hiç kaputu açmadım. Teslimde st her şey için bir uyarı ışığı var, cam yıkama suyu azalınca uyarı verir sadece o zaman açıp su eklersiniz, diğer uyarılar için servise gelirsiniz demişti. Yine de arada bir gözle kontrol edilecek birşey var mı acaba diye soracaktım.
Teşekkürler,
Otomobillerdeki sıvılar artık eskiden akü, cam yıkama, hidrolik direksiyon, yağ, soğutma suyundan çıkmıştır.
1. Akü = Artık Tam Bakımsızdır, su eklenmez!
2. Cam Yıkama = Şişe Suyu (Pınar Şaşal gibi) ve Konsantre Sıvı Deterjan.
3. Hidrolik Direksiyon = Kalktı çünkü artık direksiyonlar elektrikli destekli.
4. Yağ = 1000 km'de bir defa çubuk çekilerek kontrol edilmelidir.
5. Soğutma Suyu = Kapalı devre sistem, eksilmez, glikol karışımıdır.
Sizin yapacağınız cam suyunu dediğim şekilde kullanmak, su bittiğinde uyarı çıktığında 5 litre kapalı içme suyu şişe alıp doldurmak, şişede biraz kalacak. Konsantre sıvı deterjanı önce boşaltıyorsunuz, WÜRTH marka 3 TL, sonra yavaşça köpürtmeden suyu ekletiyorsunuz, ya da yetkili servisten hazır su da alabilirsiniz, tavsiyem benim kanıtlanmış yöntemim, konsantre deterjanı 2 dolumda 1 defa ekliyorsunuz bu arada.
9.437
Değerli arkadaşım,Merhaba Taner Bey,
Aracı alalı 3 aya yaklaştı daha hiç kaputu açmadım. Teslimde st her şey için bir uyarı ışığı var, cam yıkama suyu azalınca uyarı verir sadece o zaman açıp su eklersiniz, diğer uyarılar için servise gelirsiniz demişti. Yine de arada bir gözle kontrol edilecek birşey var mı acaba diye soracaktım.
Teşekkürler,
Otomobillerdeki sıvılar artık eskiden akü, cam yıkama, hidrolik direksiyon, yağ, soğutma suyundan çıkmıştır.
1. Akü = Artık Tam Bakımsızdır, su eklenmez!
2. Cam Yıkama = Şişe Suyu (Pınar Şaşal gibi) ve Konsantre Sıvı Deterjan.
3. Hidrolik Direksiyon = Kalktı çünkü artık direksiyonlar elektrikli destekli.
4. Yağ = 1000 km'de bir defa çubuk çekilerek kontrol edilmelidir.
5. Soğutma Suyu = Kapalı devre sistem, eksilmez, glikol karışımıdır.
Sizin yapacağınız cam suyunu dediğim şekilde kullanmak, su bittiğinde uyarı çıktığında 5 litre kapalı içme suyu şişe alıp doldurmak, şişede biraz kalacak. Konsantre sıvı deterjanı önce boşaltıyorsunuz, WÜRTH marka 3 TL, sonra yavaşça köpürtmeden suyu ekletiyorsunuz, ya da yetkili servisten hazır su da alabilirsiniz, tavsiyem benim kanıtlanmış yöntemim, konsantre deterjanı 2 dolumda 1 defa ekliyorsunuz bu arada.
İstanbul jant alan bir arkadaşımızın jantın içine bakıp hangi ülkenin ürünü olduğunu öğrenmesinde fayda var. Adının İstanbul olması jantın da Türkiye'de üretildiği anlamına gelmiyor. Çek Cumhuriyeti, Polonya, Almanya, Kore ve Türkiye'de üretilen jantlar kullanıldı PASSAT'larda.
9.437
İstanbul jant alan bir arkadaşımızın jantın içine bakıp hangi ülkenin ürünü olduğunu öğrenmesinde fayda var. Adının İstanbul olması jantın da Türkiye'de üretildiği anlamına gelmiyor. Çek Cumhuriyeti, Polonya, Almanya, Kore ve Türkiye'de üretilen jantlar kullanıldı PASSAT'larda.
Taner bey elinize sağlık
Sent from my iPhone using Tapatalk
602
Taner bey elinize sağlık
Sent from my iPhone using Tapatalk
Kim Passat dizel almalı ?
- min yılda 20,000 km yapanlar / benzinli aracı olupta halihazırda 15000 km yapanlar ( bu kitle ÇOĞU kez benzinin maliyet kusurundan dolayı istediği kadar kullanamıyordur)
- halihazırda çok yapmayan ama 1-2 yılda çok km yapması gerekebileceğini düşünenler
- sık araba değiştirenler
- değiştirmeyenler
- 2. Elde satış sorunu yaşamak istemeyenler
-imaj/ tamamen subjektif ama bugün Passat im var dediğinizde karşınızdaki dizel mi diye soracak evet derseniz hmm diyecek hayır derseniz niye dizel diil diyecek?
- artık Passat da Premium olma yolunda HIZLA ilerliyor . Şu an Premium Araçlarda Dizelleşme %80 üzeri.
Bu artık piyasa Kuralı oldu. Ör X5 alıp benzinli seçerseniz 150.000€ araç 2. Elde fiyasko Yaşar kimse 3 yıl sonunda 70,00€ zarar yazmak istemez , zenginler bile
- yuksek hız Bağımlıları: hiçbir dizel son hızda 15 lt yakmaz ama Polo 1,4 TSİ 14 lt benzin yakabilir
Passat son hız otoban seyahatlerinde asla 9 -10lt leri Görmez . Bu da dizeli daha keyifli yapar
- yüklü kullanım dizeler için sorun değilken / yuksek tork nedeniyle ÇOĞU benzini ciddi güç eksikliği tork eksikliği yaşatır. Özellikle de rampalarda
-uzun yıllar kullanmak: EVET DİZELİN asil amacı bu min 300,00 hatta bakımlarıma 500,000 km ler ASLA sorun yaratmaz. Eğer bu kadar km yaparsanız ciddi tasarruf eder ve DİZELİN Hakkını verirsiniz/TR DE bu oran %15 sanırım
Ama Ör MB E CLASS CDI larda %80 . Yani MB E müşterisi İŞİ biliyor
-
Sent from my iPhone using Tapatalk
602
Kim Passat dizel almalı ?
- min yılda 20,000 km yapanlar / benzinli aracı olupta halihazırda 15000 km yapanlar ( bu kitle ÇOĞU kez benzinin maliyet kusurundan dolayı istediği kadar kullanamıyordur)
- halihazırda çok yapmayan ama 1-2 yılda çok km yapması gerekebileceğini düşünenler
- sık araba değiştirenler
- değiştirmeyenler
- 2. Elde satış sorunu yaşamak istemeyenler
-imaj/ tamamen subjektif ama bugün Passat im var dediğinizde karşınızdaki dizel mi diye soracak evet derseniz hmm diyecek hayır derseniz niye dizel diil diyecek?
- artık Passat da Premium olma yolunda HIZLA ilerliyor . Şu an Premium Araçlarda Dizelleşme %80 üzeri.
Bu artık piyasa Kuralı oldu. Ör X5 alıp benzinli seçerseniz 150.000€ araç 2. Elde fiyasko Yaşar kimse 3 yıl sonunda 70,00€ zarar yazmak istemez , zenginler bile
- yuksek hız Bağımlıları: hiçbir dizel son hızda 15 lt yakmaz ama Polo 1,4 TSİ 14 lt benzin yakabilir
Passat son hız otoban seyahatlerinde asla 9 -10lt leri Görmez . Bu da dizeli daha keyifli yapar
- yüklü kullanım dizeler için sorun değilken / yuksek tork nedeniyle ÇOĞU benzini ciddi güç eksikliği tork eksikliği yaşatır. Özellikle de rampalarda
-uzun yıllar kullanmak: EVET DİZELİN asil amacı bu min 300,00 hatta bakımlarıma 500,000 km ler ASLA sorun yaratmaz. Eğer bu kadar km yaparsanız ciddi tasarruf eder ve DİZELİN Hakkını verirsiniz/TR DE bu oran %15 sanırım
Ama Ör MB E CLASS CDI larda %80 . Yani MB E müşterisi İŞİ biliyor
-
Sent from my iPhone using Tapatalk
KUR'AN tefsirleri (Risale-i nur) okuyorum.Merhaba, paylaşımınız için teşekkürler.Bunları kendiniz mi yazdınız yoksa internetten mi bakıyorsunuz?
sadece istifade ettiğim yerlerden birazını aynen alıntılıyorum.
bugün paylaştığım KASAS suresindeki şu ayetin tefsiridir:"
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
كُلُّ شَىْءٍ هَالِكٌ اِلاَّ وَجْهَهُ لَهُ الْحُكْمُ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ
âyetinin meâlini ifade eden يَا بَاقِى أَنْتَ الْبَاقِى - يَا بَاقِى أَنْتَ الْبَاقِى iki cümlesi, mühim iki hakikati ifade ediyorlar..."
344
KUR'AN tefsirleri (Risale-i nur) okuyorum.Merhaba, paylaşımınız için teşekkürler.Bunları kendiniz mi yazdınız yoksa internetten mi bakıyorsunuz?
sadece istifade ettiğim yerlerden birazını aynen alıntılıyorum.
bugün paylaştığım KASAS suresindeki şu ayetin tefsiridir:"
بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
كُلُّ شَىْءٍ هَالِكٌ اِلاَّ وَجْهَهُ لَهُ الْحُكْمُ وَاِلَيْهِ تُرْجَعُونَ
âyetinin meâlini ifade eden يَا بَاقِى أَنْتَ الْبَاقِى - يَا بَاقِى أَنْتَ الْبَاقِى iki cümlesi, mühim iki hakikati ifade ediyorlar..."
Şimdilik aklıma gelenler
Arkadaşlar kendi gerçekleri ile bunları karşılaştırıp karar versinler
Sent from my iPhone using Tapatalk
602
Şimdilik aklıma gelenler
Arkadaşlar kendi gerçekleri ile bunları karşılaştırıp karar versinler
Sent from my iPhone using Tapatalk
Taner abi araçta replika jant kullanmak sorun yaratır mı ?
birde orjinal london jant nasıl bılabiliriz ? Sahibinden de bulamıyorum
206
Taner abi araçta replika jant kullanmak sorun yaratır mı ?
birde orjinal london jant nasıl bılabiliriz ? Sahibinden de bulamıyorum
(Ramazan hatırına afvınıza sığınarak bir paylaşım daha yapayım
Kur’ân Nedir, Tarifi Nasıldır?
Kur’ân;
• Şu kitab-ı kebir-i kâinatın bir tercüme-i ezeliyesi,
• Ve âyât-ı tekviniyeyi okuyan mütenevvi dillerinin tercüman-ı ebedîsi,
• Ve şu âlem-i gayb ve şehadet kitabının müfessiri,
• Ve zeminde ve gökte gizli esmâ-i İlâhiyenin mânevî hazinelerininkeşşâfı,
• Ve sutûr-u hâdisâtın altında muzmer hakaikın miftahı,
• Ve âlem-i şehadette âlem-i gaybın lisanı,
• Ve şu âlem-i şehadet perdesi arkasında olan ve âlem-i gayb cihetinden gelen
iltifâtât-ı ebediye-i Rahmâniye ve hitâbât-ı ezeliye-i Sübhaniyenin hazinesi,
• Ve şu İslâmiyet âlem-i mânevîsinin güneşi, temeli, hendesesi,
• Ve avâlim-i uhreviyenin mukaddes haritası,..
• Ve zat ve sıfât ve esmâ ve şuûn-u İlâhiyenin kavl-i şârihi, tefsir-i vâzıhı, bürhan-ı kàtıı, tercüman-ı sâtıı,
• Ve şu âlem-i insaniyetin mürebbîsi ve insaniyet-i kübra olan İslâmiyetin mâ ve ziyâsı,
• Ve nev-i beşerin hikmet-i hakikiyesi,
• Ve insaniyeti saadete sevk eden hakikî mürşidi ve hâdîsi,
• Ve insanlara;
• Hem bir kitab-ı şeriat,
• Hem bir kitab-ı dua,
• Hem bir kitab-ı hikmet,
• Hem bir kitab-ı ubudiyet,
• Hem bir kitab-ı emir ve dâvet,
• Hem bir kitab-ı zikir,
• Hem bir kitab-ı fikir,..
• Hem insanın bütün hâcât-ı mâneviyesine merci olacak çok kitapları tazammun eden tek, câmi bir kitâb-ı mukaddes,
• Hem bütün evliya ve sıddîkînin ve urefa ve muhakkıkînin muhtelif meşreplerine ve ayrı ayrı mesleklerine,
herbirindeki meşrebin mezâkına lâyık ve o meşrebi tenvir edecek ve herbir mesleğin mesâkına muvafık ve
onu tasvir edecek birer risale ibraz eden mukaddes bir kütüphane hükmünde bir kitâb-ı semavîdir.
Kur’ân, Arş-ı Âzamdan, İsm-i Âzamdan, her ismin mertebe-i âzamından geldiği için,
On İkinci Sözde beyan ve ispat edildiği gibi, Kur’ân, bütün âlemlerin Rabbi itibarıyla Allah’ın kelâmıdır.
• Hem bütün mevcudatın İlâhı ünvanıyla Allah’ın fermanıdır.
• Hem bütün semavât ve arzın Hâlıkı namına bir hitaptır.
• Hem rububiyet-i mutlaka cihetinde bir mükâlemedir.
• Hem saltanat-ı âmme-i Sübhaniye hesabına bir hutbe-i ezeliyedir.
• Hem rahmet-i vâsia-i muhîta nokta-i nazarında bir defter-i iltifâtât-ı Rahmâniyedir.
• Hem ulûhiyetin azamet-i haşmeti haysiyetiyle, başlarında bazan şifre bulunan bir muhabere mecmuasıdır.
• Hem İsm-i Âzamın muhîtinden nüzul ile Arş-ı Âzamın bütün muhâtına bakan ve teftiş eden
hikmet-feşan bir kitab-ı mukaddestir.
• Ve şu sırdandır ki, Kelâmullah ünvanı, kemâl-i liyakatle Kur’ân’a verilmiş ve daima da veriliyor.
Kur’ân’dan sonra, sair enbiyanın kütüp ve suhufları derecesi gelir.
Sair nihayetsiz kelimât-ı İlâhiyenin ise, bir kısmı dahi, has bir itibarla,
cüz’î bir ünvan ile, hususî bir tecellî ile,
cüz’î bir isimle ve has bir rububiyetle ve mahsus bir saltanatla ve
hususî bir rahmetle zahir olan ilhamat suretinde bir mükâlemedir.
Melek ve beşer ve hayvanatın ilhamları,külliyet ve hususiyet itibarıyla çok muhteliftir.
Kur’ân, asırları muhtelif bütün enbiyanın kitaplarını ve meşrepleri muhtelif bütün evliyanın risalelerini ve meslekleri muhtelif bütün asfiyanın eserlerini icmalen tazammun eden ve cihât-ı sittesi parlak ve evham ve şübehatın zulümatından musaffâ; ve nokta-i istinadı, bilyakîn vahy-i semavî ve kelâm-ı ezelî;
ve hedefi ve gayesi bilmüşahede saadet-i ebediye; içi bilbedahe hâlis hidayet;
üstü bizzarure envar-ı iman; altı biilmelyakîn delil ve burhan; sağı bittecrübe teslim-i kalb ve vicdan;
solu biaynelyakîn teshir-i akıl ve iz’an;
meyvesi bihakkalyakîn rahmet-i Rahmân ve dâr-ı cinân; makamı ve revacı,
bi’l-hadsi’s-sadık makbul-ü melek ve ins ve cân bir kitab-ı semavîdir.
Said Nursî
344
(Ramazan hatırına afvınıza sığınarak bir paylaşım daha yapayım
Kur’ân Nedir, Tarifi Nasıldır?
Kur’ân;
• Şu kitab-ı kebir-i kâinatın bir tercüme-i ezeliyesi,
• Ve âyât-ı tekviniyeyi okuyan mütenevvi dillerinin tercüman-ı ebedîsi,
• Ve şu âlem-i gayb ve şehadet kitabının müfessiri,
• Ve zeminde ve gökte gizli esmâ-i İlâhiyenin mânevî hazinelerininkeşşâfı,
• Ve sutûr-u hâdisâtın altında muzmer hakaikın miftahı,
• Ve âlem-i şehadette âlem-i gaybın lisanı,
• Ve şu âlem-i şehadet perdesi arkasında olan ve âlem-i gayb cihetinden gelen
iltifâtât-ı ebediye-i Rahmâniye ve hitâbât-ı ezeliye-i Sübhaniyenin hazinesi,
• Ve şu İslâmiyet âlem-i mânevîsinin güneşi, temeli, hendesesi,
• Ve avâlim-i uhreviyenin mukaddes haritası,..
• Ve zat ve sıfât ve esmâ ve şuûn-u İlâhiyenin kavl-i şârihi, tefsir-i vâzıhı, bürhan-ı kàtıı, tercüman-ı sâtıı,
• Ve şu âlem-i insaniyetin mürebbîsi ve insaniyet-i kübra olan İslâmiyetin mâ ve ziyâsı,
• Ve nev-i beşerin hikmet-i hakikiyesi,
• Ve insaniyeti saadete sevk eden hakikî mürşidi ve hâdîsi,
• Ve insanlara;
• Hem bir kitab-ı şeriat,
• Hem bir kitab-ı dua,
• Hem bir kitab-ı hikmet,
• Hem bir kitab-ı ubudiyet,
• Hem bir kitab-ı emir ve dâvet,
• Hem bir kitab-ı zikir,
• Hem bir kitab-ı fikir,..
• Hem insanın bütün hâcât-ı mâneviyesine merci olacak çok kitapları tazammun eden tek, câmi bir kitâb-ı mukaddes,
• Hem bütün evliya ve sıddîkînin ve urefa ve muhakkıkînin muhtelif meşreplerine ve ayrı ayrı mesleklerine,
herbirindeki meşrebin mezâkına lâyık ve o meşrebi tenvir edecek ve herbir mesleğin mesâkına muvafık ve
onu tasvir edecek birer risale ibraz eden mukaddes bir kütüphane hükmünde bir kitâb-ı semavîdir.
Kur’ân, Arş-ı Âzamdan, İsm-i Âzamdan, her ismin mertebe-i âzamından geldiği için,
On İkinci Sözde beyan ve ispat edildiği gibi, Kur’ân, bütün âlemlerin Rabbi itibarıyla Allah’ın kelâmıdır.
• Hem bütün mevcudatın İlâhı ünvanıyla Allah’ın fermanıdır.
• Hem bütün semavât ve arzın Hâlıkı namına bir hitaptır.
• Hem rububiyet-i mutlaka cihetinde bir mükâlemedir.
• Hem saltanat-ı âmme-i Sübhaniye hesabına bir hutbe-i ezeliyedir.
• Hem rahmet-i vâsia-i muhîta nokta-i nazarında bir defter-i iltifâtât-ı Rahmâniyedir.
• Hem ulûhiyetin azamet-i haşmeti haysiyetiyle, başlarında bazan şifre bulunan bir muhabere mecmuasıdır.
• Hem İsm-i Âzamın muhîtinden nüzul ile Arş-ı Âzamın bütün muhâtına bakan ve teftiş eden
hikmet-feşan bir kitab-ı mukaddestir.
• Ve şu sırdandır ki, Kelâmullah ünvanı, kemâl-i liyakatle Kur’ân’a verilmiş ve daima da veriliyor.
Kur’ân’dan sonra, sair enbiyanın kütüp ve suhufları derecesi gelir.
Sair nihayetsiz kelimât-ı İlâhiyenin ise, bir kısmı dahi, has bir itibarla,
cüz’î bir ünvan ile, hususî bir tecellî ile,
cüz’î bir isimle ve has bir rububiyetle ve mahsus bir saltanatla ve
hususî bir rahmetle zahir olan ilhamat suretinde bir mükâlemedir.
Melek ve beşer ve hayvanatın ilhamları,külliyet ve hususiyet itibarıyla çok muhteliftir.
Kur’ân, asırları muhtelif bütün enbiyanın kitaplarını ve meşrepleri muhtelif bütün evliyanın risalelerini ve meslekleri muhtelif bütün asfiyanın eserlerini icmalen tazammun eden ve cihât-ı sittesi parlak ve evham ve şübehatın zulümatından musaffâ; ve nokta-i istinadı, bilyakîn vahy-i semavî ve kelâm-ı ezelî;
ve hedefi ve gayesi bilmüşahede saadet-i ebediye; içi bilbedahe hâlis hidayet;
üstü bizzarure envar-ı iman; altı biilmelyakîn delil ve burhan; sağı bittecrübe teslim-i kalb ve vicdan;
solu biaynelyakîn teshir-i akıl ve iz’an;
meyvesi bihakkalyakîn rahmet-i Rahmân ve dâr-ı cinân; makamı ve revacı,
bi’l-hadsi’s-sadık makbul-ü melek ve ins ve cân bir kitab-ı semavîdir.
Said Nursî
* Dizel motoru sesini sevmiyorum ancak geçen yıl benzinle 35.000km yapınca dizel almak farz oldu.
* Manüel araç İstanbul' da (eğer haftada 1 gün kullanılmayacaksa ve spor güçlü bir araç değilse) acaip derecede ızdırap oluyor.
* Cam tavan ve tam dolu bir variant hedefim var ancak şu anda 2.0Tdi 240hp 4M şimdiki aracımın doluluğunda bir araç alabilecek maddiyata sahip değilim.
* Doğuş' un tuzağı olarak gördüğünüz durum dizel otomatik farkı sizin koşullarınız için yüksek görünse de ben buna değdiğini düşünüyorum, kaldı ki herkes kendi seçimini yapmakta özgürdür ve kimse de dayatma ile otomobil satmamaktadır. Bir de şu açıdan bakın ki siz de bir nev' i tüccarsınız ve sattığınız en iyi üründen en çok kar elde etmeyi gözetirsiniz, tercüme işinde de o bölgede o işi sadece siz yapıyorsanız ve tek el iseniz fiyatı da siz belirlersiniz ya da bağlı olduğunuz birlik kurum oda vs belirler ve siz de indirim yapmadan çalışırsınız.
Ayrıca aldığınız bütün passat araçlarınızı kar ederek sattınız ki kar ederek satabileceğiniz bir aracı neden maliyet ya da zararına veresiniz ki insan aklına ve mantığına aykırı(tabi aracınızı nasıl kullandığınız ve önem gösterdiğiniz de etkendir göz ardı etmem hainlik olur
kendimi de aynı kefeye koyuyorum).
Birde highline gösteriş değildir, kişinin kendini şımartmasıdır bana göre.
Ben eğer donanım-motor-şanzıman 3lüsünden vazgeçmem gereken varsa önce şanzıman-sonra motor ve en son da donanımdan vaz geçerim
Çok fazla şehiriçi kullanıyor ve İstanbul Köprü Trafiği gibi sıkışık yerlerde geziniyorsanız otomatik almanız daha uygundur. Trafik yoğunluğunun az olduğu yerlerde, çevre yolları ve şehirler arası yollarda araç kullanıyorsanız düz vites almanız önerilir. Çok kilometre yapıp bunun maliyetini düşürmek istiyorsanız dizel, dizel motoru sevmiyorsanız (geç ısınır, hemen devirlenmez, alt devirlerde cansız ve isteksizdir, her yerden yakıt alınmaz, bakımı nispeten biraz daha masraflıdır, sesinden hoşlanmazsınız, vb.) ama fazla kilometre yapıyorsanız güçlü bir benzinli, aracı yatırım aracı olarak görüyorsanız orta donanımlı dizel otomatik, otomobil zevkiniz doruk noktasındaysa cam tavanlı full donanımlı VARIANT, otomatiğin aracın kontrolünü elinizden aldığını ve tek derdinin hemen vites yükseltmek olduğunu ve hafif rampalı yerlerde aracın yığılmasına sebep olduğunu düşünüyorsanız mis gibi 6 ileri manüel emrinizde.
Ben için önemli olan kriterler:
- Benzinli
- Manüel
- Highline
- Donanım
Böylece Doğuş'un dizel ve otomatik için kurduğu tuzağa düşmüyorum, aracı hemen satma gibi bir sıkıntım yok, cebimde kalan parayı ekstra donanımlara harcayabilirim, aracı satmam gerekse bile belki 1 günde değil de 1 haftada veya 1 ayda satarım, şimdiye kadar kim aracını, Passat'ını satamamış? Şu bir gerçek ki Passat arayan önce DİZEL, sebepsiz ve gereksiz bir yere, sadece GELENEK haline geldiği için, sonra OTOMATİK, o da lüks olgusunun aracın otomatik olmasından ileri geldiğini düşündüğü için, sonra da COMFORTLINE, o da daha üstü donanım paketindeki özelliklere para vermeye değmediğini düşündüğü için arıyor. Vatandaş şehiriçinde yılda 5000 km yapacak, Dizel-Otomatik-Comfortline arıyor. Madem otomatik istiyorsun, neden Highline (da) istemiyorsun? Çünkü otomatik olunca "lüks" oluyor, Highline olunca lüks olmuyor, gösteriş oluyor.
Düşüncelerim bu, biraz radikal ve rasyonel olabilir, her kafadan farklı ses çıkmalı, çok seslilik açısından ve bakımından. Yine de PASSAT'ın esas başarısını alkışlamamak olmaz; o da herkese uygun bir PASSAT'ın olması ve bulunmasıdır.
Adana'dan selam ve sevgiler,
Taner Göde
1.839
* Dizel motoru sesini sevmiyorum ancak geçen yıl benzinle 35.000km yapınca dizel almak farz oldu.
* Manüel araç İstanbul' da (eğer haftada 1 gün kullanılmayacaksa ve spor güçlü bir araç değilse) acaip derecede ızdırap oluyor.
* Cam tavan ve tam dolu bir variant hedefim var ancak şu anda 2.0Tdi 240hp 4M şimdiki aracımın doluluğunda bir araç alabilecek maddiyata sahip değilim.
* Doğuş' un tuzağı olarak gördüğünüz durum dizel otomatik farkı sizin koşullarınız için yüksek görünse de ben buna değdiğini düşünüyorum, kaldı ki herkes kendi seçimini yapmakta özgürdür ve kimse de dayatma ile otomobil satmamaktadır. Bir de şu açıdan bakın ki siz de bir nev' i tüccarsınız ve sattığınız en iyi üründen en çok kar elde etmeyi gözetirsiniz, tercüme işinde de o bölgede o işi sadece siz yapıyorsanız ve tek el iseniz fiyatı da siz belirlersiniz ya da bağlı olduğunuz birlik kurum oda vs belirler ve siz de indirim yapmadan çalışırsınız.
Ayrıca aldığınız bütün passat araçlarınızı kar ederek sattınız ki kar ederek satabileceğiniz bir aracı neden maliyet ya da zararına veresiniz ki insan aklına ve mantığına aykırı
Birde highline gösteriş değildir, kişinin kendini şımartmasıdır bana göre.
Ben eğer donanım-motor-şanzıman 3lüsünden vazgeçmem gereken varsa önce şanzıman-sonra motor ve en son da donanımdan vaz geçerim
Çok fazla şehiriçi kullanıyor ve İstanbul Köprü Trafiği gibi sıkışık yerlerde geziniyorsanız otomatik almanız daha uygundur. Trafik yoğunluğunun az olduğu yerlerde, çevre yolları ve şehirler arası yollarda araç kullanıyorsanız düz vites almanız önerilir. Çok kilometre yapıp bunun maliyetini düşürmek istiyorsanız dizel, dizel motoru sevmiyorsanız (geç ısınır, hemen devirlenmez, alt devirlerde cansız ve isteksizdir, her yerden yakıt alınmaz, bakımı nispeten biraz daha masraflıdır, sesinden hoşlanmazsınız, vb.) ama fazla kilometre yapıyorsanız güçlü bir benzinli, aracı yatırım aracı olarak görüyorsanız orta donanımlı dizel otomatik, otomobil zevkiniz doruk noktasındaysa cam tavanlı full donanımlı VARIANT, otomatiğin aracın kontrolünü elinizden aldığını ve tek derdinin hemen vites yükseltmek olduğunu ve hafif rampalı yerlerde aracın yığılmasına sebep olduğunu düşünüyorsanız mis gibi 6 ileri manüel emrinizde.
Ben için önemli olan kriterler:
- Benzinli
- Manüel
- Highline
- Donanım
Böylece Doğuş'un dizel ve otomatik için kurduğu tuzağa düşmüyorum, aracı hemen satma gibi bir sıkıntım yok, cebimde kalan parayı ekstra donanımlara harcayabilirim, aracı satmam gerekse bile belki 1 günde değil de 1 haftada veya 1 ayda satarım, şimdiye kadar kim aracını, Passat'ını satamamış? Şu bir gerçek ki Passat arayan önce DİZEL, sebepsiz ve gereksiz bir yere, sadece GELENEK haline geldiği için, sonra OTOMATİK, o da lüks olgusunun aracın otomatik olmasından ileri geldiğini düşündüğü için, sonra da COMFORTLINE, o da daha üstü donanım paketindeki özelliklere para vermeye değmediğini düşündüğü için arıyor. Vatandaş şehiriçinde yılda 5000 km yapacak, Dizel-Otomatik-Comfortline arıyor. Madem otomatik istiyorsun, neden Highline (da) istemiyorsun? Çünkü otomatik olunca "lüks" oluyor, Highline olunca lüks olmuyor, gösteriş oluyor.
Düşüncelerim bu, biraz radikal ve rasyonel olabilir, her kafadan farklı ses çıkmalı, çok seslilik açısından ve bakımından. Yine de PASSAT'ın esas başarısını alkışlamamak olmaz; o da herkese uygun bir PASSAT'ın olması ve bulunmasıdır.
Adana'dan selam ve sevgiler,
Taner Göde
Replika jant üretim aşaması, kullanılan hammadde, hammadde karışım oranı, fabrikasyon-üretim-imalat aşaması ve herşeyden önemli dayanıklılık, çatlama, kırılma, esneme, ısı transferi, soğutma, genleme-daralma gibi çok KRİTİK ve çok ÖNEMLİ kalemlerde pahalı test ve analizlere tabi tutulmasının her zaman üretici spesifikasyonlarına göre yapıldığından emin olunamadığından ancak çok iyi ve bilinen üreticilerden alınması halinde güvenilir, Çin malından ben uzak dururum, hem lastik, hem jant.
9.437
Replika jant üretim aşaması, kullanılan hammadde, hammadde karışım oranı, fabrikasyon-üretim-imalat aşaması ve herşeyden önemli dayanıklılık, çatlama, kırılma, esneme, ısı transferi, soğutma, genleme-daralma gibi çok KRİTİK ve çok ÖNEMLİ kalemlerde pahalı test ve analizlere tabi tutulmasının her zaman üretici spesifikasyonlarına göre yapıldığından emin olunamadığından ancak çok iyi ve bilinen üreticilerden alınması halinde güvenilir, Çin malından ben uzak dururum, hem lastik, hem jant.
1.4 TSI 125 ps manuel ile Ankara-Antalya, 528 km, 85 km/s hız, ilçeler ve ışıklar hariç 100 km/s cc, 3 kişi bagaj ve dolu depo ile klima sürekli açık 4.6 Lt/100 km
Sent from my iPhone using Tapatalk
Konu egemengur tarafından (10 07 2015 Saat 11:47 ) değiştirilmiştir.
160
1.4 TSI 125 ps manuel ile Ankara-Antalya, 528 km, 85 km/s hız, ilçeler ve ışıklar hariç 100 km/s cc, 3 kişi bagaj ve dolu depo ile klima sürekli açık 4.6 Lt/100 km
Sent from my iPhone using Tapatalk
Benzin ibresine dikkat ! 529 km sonra ...
Sent from my iPhone using Tapatalk
160
Benzin ibresine dikkat ! 529 km sonra ...
Sent from my iPhone using Tapatalk
Yılda 35.000 km ve İstanbul bile 1.6 TDI 7-DSG için yeterli kriter. Hayırlı ve uğurlu olsun, güle güle kullan arkadaşım. Bizden (forumdan) ayrı bir paralel Passat evreni daha var, onlar da foruma girmeyen, Sahibinden ve galerilerde yaşayanların aldığı-kullandığı-sattığı dünya. 1.6 FSI'deki tork konvertörlü otomatiğe "6-DSG" diyen, "HIGHLINE" yazamayan, TDI'deki PD ve CR farkını bilmeyen, otomobilin kriterlerini bastığında ne kadar hızlı gittiği ve ne kadar yaktığı ile sınırlı olanların 2011 sonunda B7 ile başlayan 1.6 TDI 7-DSG hastalığı şu anda kendini tam olarak hissettiriyor, ben bu hastalığı tedavi etmeye çalışıyorum. İhtiyacı olmayan da "...acaba?" diyerek 31.000 TL fark verip 1.6 TDI 7-DSG almaya zorlanmış hissediyor kendini.
Alması gerekenler almalı. İhtiyacı olmayanın piyasa yönlendirmesi nedeni ile almasına sebep olan kum ve toz bulutundan rahatsızım. 135.000 TL'lik araca 170.000 TL yazandan ve "1 yıl sıra var" diyenden rahatsızım. Rahatsız olmalıyım çünkü tarıyor, arıyor, araştırıyor, analiz edip burada herkesle paylaşıyorum. 2.0 TDI fiyatına 1.6 TDI satan ve paraya para demeyen Doğuş'un başarısı değil bu, tamamen piyasa yönlendirmesi ile yapılan bir hareket. 31.000 TL'ye dizel ve otomatik satabilmek sadece aracı getirmekle olmuyor, insanlar "inanmış" bu kombinasyonun şart olduğuna, vatandaş alıyor ve "araba eskimesin" diye binmiyor bile, sonra satıyor. Başka ne diyebilirim ki? Hiçbirşey.
* Dizel motoru sesini sevmiyorum ancak geçen yıl benzinle 35.000km yapınca dizel almak farz oldu.
* Manüel araç İstanbul' da (eğer haftada 1 gün kullanılmayacaksa ve spor güçlü bir araç değilse) acaip derecede ızdırap oluyor.
* Cam tavan ve tam dolu bir variant hedefim var ancak şu anda 2.0Tdi 240hp 4M şimdiki aracımın doluluğunda bir araç alabilecek maddiyata sahip değilim.
* Doğuş' un tuzağı olarak gördüğünüz durum dizel otomatik farkı sizin koşullarınız için yüksek görünse de ben buna değdiğini düşünüyorum, kaldı ki herkes kendi seçimini yapmakta özgürdür ve kimse de dayatma ile otomobil satmamaktadır. Bir de şu açıdan bakın ki siz de bir nev' i tüccarsınız ve sattığınız en iyi üründen en çok kar elde etmeyi gözetirsiniz, tercüme işinde de o bölgede o işi sadece siz yapıyorsanız ve tek el iseniz fiyatı da siz belirlersiniz ya da bağlı olduğunuz birlik kurum oda vs belirler ve siz de indirim yapmadan çalışırsınız.
Ayrıca aldığınız bütün passat araçlarınızı kar ederek sattınız ki kar ederek satabileceğiniz bir aracı neden maliyet ya da zararına veresiniz ki insan aklına ve mantığına aykırı
Birde highline gösteriş değildir, kişinin kendini şımartmasıdır bana göre.
Ben eğer donanım-motor-şanzıman 3lüsünden vazgeçmem gereken varsa önce şanzıman-sonra motor ve en son da donanımdan vaz geçerim
9.437
Yılda 35.000 km ve İstanbul bile 1.6 TDI 7-DSG için yeterli kriter. Hayırlı ve uğurlu olsun, güle güle kullan arkadaşım. Bizden (forumdan) ayrı bir paralel Passat evreni daha var, onlar da foruma girmeyen, Sahibinden ve galerilerde yaşayanların aldığı-kullandığı-sattığı dünya. 1.6 FSI'deki tork konvertörlü otomatiğe "6-DSG" diyen, "HIGHLINE" yazamayan, TDI'deki PD ve CR farkını bilmeyen, otomobilin kriterlerini bastığında ne kadar hızlı gittiği ve ne kadar yaktığı ile sınırlı olanların 2011 sonunda B7 ile başlayan 1.6 TDI 7-DSG hastalığı şu anda kendini tam olarak hissettiriyor, ben bu hastalığı tedavi etmeye çalışıyorum. İhtiyacı olmayan da "...acaba?" diyerek 31.000 TL fark verip 1.6 TDI 7-DSG almaya zorlanmış hissediyor kendini.
Alması gerekenler almalı. İhtiyacı olmayanın piyasa yönlendirmesi nedeni ile almasına sebep olan kum ve toz bulutundan rahatsızım. 135.000 TL'lik araca 170.000 TL yazandan ve "1 yıl sıra var" diyenden rahatsızım. Rahatsız olmalıyım çünkü tarıyor, arıyor, araştırıyor, analiz edip burada herkesle paylaşıyorum. 2.0 TDI fiyatına 1.6 TDI satan ve paraya para demeyen Doğuş'un başarısı değil bu, tamamen piyasa yönlendirmesi ile yapılan bir hareket. 31.000 TL'ye dizel ve otomatik satabilmek sadece aracı getirmekle olmuyor, insanlar "inanmış" bu kombinasyonun şart olduğuna, vatandaş alıyor ve "araba eskimesin" diye binmiyor bile, sonra satıyor. Başka ne diyebilirim ki? Hiçbirşey.
* Dizel motoru sesini sevmiyorum ancak geçen yıl benzinle 35.000km yapınca dizel almak farz oldu.
* Manüel araç İstanbul' da (eğer haftada 1 gün kullanılmayacaksa ve spor güçlü bir araç değilse) acaip derecede ızdırap oluyor.
* Cam tavan ve tam dolu bir variant hedefim var ancak şu anda 2.0Tdi 240hp 4M şimdiki aracımın doluluğunda bir araç alabilecek maddiyata sahip değilim.
* Doğuş' un tuzağı olarak gördüğünüz durum dizel otomatik farkı sizin koşullarınız için yüksek görünse de ben buna değdiğini düşünüyorum, kaldı ki herkes kendi seçimini yapmakta özgürdür ve kimse de dayatma ile otomobil satmamaktadır. Bir de şu açıdan bakın ki siz de bir nev' i tüccarsınız ve sattığınız en iyi üründen en çok kar elde etmeyi gözetirsiniz, tercüme işinde de o bölgede o işi sadece siz yapıyorsanız ve tek el iseniz fiyatı da siz belirlersiniz ya da bağlı olduğunuz birlik kurum oda vs belirler ve siz de indirim yapmadan çalışırsınız.
Ayrıca aldığınız bütün passat araçlarınızı kar ederek sattınız ki kar ederek satabileceğiniz bir aracı neden maliyet ya da zararına veresiniz ki insan aklına ve mantığına aykırı
Birde highline gösteriş değildir, kişinin kendini şımartmasıdır bana göre.
Ben eğer donanım-motor-şanzıman 3lüsünden vazgeçmem gereken varsa önce şanzıman-sonra motor ve en son da donanımdan vaz geçerim
Tebrikler, hem güvenli hız, hem üstün yakıt tüketimi. Harikasınız!
1.4 TSI 125 ps manuel ile Ankara-Antalya, 528 km, 85 km/s hız, ilçeler ve ışıklar hariç 100 km/s cc, 3 kişi bagaj ve dolu depo ile klima sürekli açık 4.6 Lt/100 km
9.437
Tebrikler, hem güvenli hız, hem üstün yakıt tüketimi. Harikasınız!
1.4 TSI 125 ps manuel ile Ankara-Antalya, 528 km, 85 km/s hız, ilçeler ve ışıklar hariç 100 km/s cc, 3 kişi bagaj ve dolu depo ile klima sürekli açık 4.6 Lt/100 km
Sadece tüketime değil Sabrınıza da hayran kaldım [emoji1][emoji1]
Sent from my iPhone using Tapatalk
602
Sadece tüketime değil Sabrınıza da hayran kaldım [emoji1][emoji1]
Sent from my iPhone using Tapatalk
CAX motorlu 2008 model B6 kasa Gümüş Gölge 1.4 TSI ile Adana'dan Konya üstü Antalya'ya gittim ve geldim, 2008 yılında, tam 1 depo (70 litre) ile, ALPET'ten almıştım, Adana Havalimanı (Trafik) Kavşağında, tam 1400 km, 5.0 l/100 km ortalama ile.
9.437
CAX motorlu 2008 model B6 kasa Gümüş Gölge 1.4 TSI ile Adana'dan Konya üstü Antalya'ya gittim ve geldim, 2008 yılında, tam 1 depo (70 litre) ile, ALPET'ten almıştım, Adana Havalimanı (Trafik) Kavşağında, tam 1400 km, 5.0 l/100 km ortalama ile.
Sunucu Altyapısı: İşlemci:4 CPU | HDD:100 GBSSD | Bandwith:10000 GB | Ram:8 GB | Bağlantı:1000MBit 
