Geçen haberlere 35 yıllık bir ayakkabıcı çıktı... Küçük bir dükkanı mevcut.35 yıldır bu meslekle ilgileniyor.Baba mesleğini icra etmekte.Garip olan şu ki ; Hayatında hiç ayakkabı giyememiş , otomobil sürmek nasıl bir duygu bilmemiş , koşmak , yürümek nasıl bir duygu bilmemiş , bilmiyor , ölene kadar da maalesef bilemeyecek.Çünkü çok küçük yaşta yanlış bir iğne sonucunda iki ayağını kaybetmiş.Ömrü boyunca giyemeyeceği ayakkabıları kendi elleriyle yapıp başkalarına giydiriyor ve bundan mutluluk duyuyor.Arkadaşlarının ve yakın çevresinin kendi yaptığı ayakkabıları giydiğini gördükçe kendi giymiş kadar mutlu oluyor.Ve yakın çevresinden büyük bir takdir & destek görüyor.Sözlerini nasıl bitiriyor biliyor musunuz? ; ''Allah'a çok şükürler olsun ki çok mutluyum.Bugüne kadar hayata asla karamsar bakmadım , karamsar olmadım , karamsar yaklaşmadım...'' Yani mutlu olmak istedikten sonra neden çok.Adam bu haliyle hayattan zevk alıyorsa bence herkes bakıp ibret almalı , şükretmeli , imrenmelidir.Yukarı da arkadaşın söz ettiği gibi tıpkı 1 milyonluk mercedesi olan o amca gibi , burada sözü geçen engelli ayakkabıcı kardeşimiz gibi.Bazı şeyleri çok dert ediyoruz... Tavsiyem önce dert etmekten kurtulun , daha sonra da yargının yolunu tutun derim.Kolay gelsin , umarım bir gün çözüldüğüne dair iyi haberlerinizi alırız.
Konuya birde şöyle bak. Ben bu aracı kullandığım zamanların yüzde 95 inde yürüme engelli kız kardeşimi taşıyor, onu gezdiriyorum...