Konuyu Değerlendir: Güncel Değerlendirme :
veee asil resimlere gelelim simdi
ya o ipin orda ne isi var haala anlamis degilim
makyaj aynasindaki toz ve parmak izleri, yasin o aynayi sadece yan koltuga oturan bayanlar kullandigi icin orayi daha temiz tutman lazim makyajlarinin daha iyi yapabilmeleri icin, ya lamba yanmasa kendisini goremeyecek duruma gelmis
zaten ordada itiraf etti arabayi aldi alali hic silmemis, ama yanlis yasinim o aynaya daha cok onem vermelisin
gaz pedalinda yine her zamanki goruntu le$ gibi pis
bu paspasin alti nasil kirlenirki bu sekilde
veee asil resimlere gelelim simdi
ya o ipin orda ne isi var haala anlamis degilim
makyaj aynasindaki toz ve parmak izleri, yasin o aynayi sadece yan koltuga oturan bayanlar kullandigi icin orayi daha temiz tutman lazim makyajlarinin daha iyi yapabilmeleri icin, ya lamba yanmasa kendisini goremeyecek duruma gelmis
zaten ordada itiraf etti arabayi aldi alali hic silmemis, ama yanlis yasinim o aynaya daha cok onem vermelisin
gaz pedalinda yine her zamanki goruntu le$ gibi pis
bu paspasin alti nasil kirlenirki bu sekilde
Abiler emeğinize sağlık çok güzel bir buluşma olmuş herkesi tebrik ediyorum
Dursun abi kendı arabanla Yasin Abi'nin arabasını karşılaştır
Abiler emeğinize sağlık çok güzel bir buluşma olmuş herkesi tebrik ediyorum
Dursun abi kendı arabanla Yasin Abi'nin arabasını karşılaştır
Dursun sana soyluyecek laf bulmıyorum
Yollar ne güzel, aynı Türkiye
Ah Dursun abi ah, karizmayi cizdin iyimi
Arkadaşlar herkese selam ve sevgilerimi sunuyorum.Gerçekten çok güzel bir avrupa buluşması olmuş.Fotolar hepside çok güzel çıkmış.Yüzlerdeki gülümsemelerden herkesin keyfinin yerinde olduğu belli.Biz Türkler gerçekten çok özel bir soy olduğumuzu her alanda belli ediyoruz.İşte en basit örneği.Yüzlerce kilometreyi sadece arkadaşlık dostluk ve muhabbet uğruna bir anda hissetmeden katedebiliyoruz.Hepinize sıcak tavırlarınızdan ve samimiyetinizden ötürü teşekkür ederim.Tabii en başta organizatör kardeşim Yasin Bey in bu konuda emeği küçümsenemez.her şey çok güzel görünüyor.Her şey gönlünüzce olsun.Mükemmelsiniz.
Arkadaşlar herkese selam ve sevgilerimi sunuyorum.Gerçekten çok güzel bir avrupa buluşması olmuş.Fotolar hepside çok güzel çıkmış.Yüzlerdeki gülümsemelerden herkesin keyfinin yerinde olduğu belli.Biz Türkler gerçekten çok özel bir soy olduğumuzu her alanda belli ediyoruz.İşte en basit örneği.Yüzlerce kilometreyi sadece arkadaşlık dostluk ve muhabbet uğruna bir anda hissetmeden katedebiliyoruz.Hepinize sıcak tavırlarınızdan ve samimiyetinizden ötürü teşekkür ederim.Tabii en başta organizatör kardeşim Yasin Bey in bu konuda emeği küçümsenemez.her şey çok güzel görünüyor.Her şey gönlünüzce olsun.Mükemmelsiniz.
Muhteşem bir buluşma olmuş, heleki gurbette bukadar organize olmanız takdire şayan. Rline Variant okadar güzelki, içi ayrı güzel dışı ayrı.. Güle güle kullan abicim arabanı
Muhteşem bir buluşma olmuş, heleki gurbette bukadar organize olmanız takdire şayan. Rline Variant okadar güzelki, içi ayrı güzel dışı ayrı.. Güle güle kullan abicim arabanı
Harika bir buluşma da Avrupa'da olmuş, maşallah, emeğinize sağlık. Bir bilgisayar, bir internet insanları nerelerden nerelere getiriyor ve sımsıcak muhabbetlere ortam hazırlıyor. Ne güzel...
Harika bir buluşma da Avrupa'da olmuş, maşallah, emeğinize sağlık. Bir bilgisayar, bir internet insanları nerelerden nerelere getiriyor ve sımsıcak muhabbetlere ortam hazırlıyor. Ne güzel...
Katilmamak elde degil, Internetin karsisinda iyi yürekli yumusak kalpli insanlar var gercekten Mehmet abim
Katilmamak elde degil, Internetin karsisinda iyi yürekli yumusak kalpli insanlar var gercekten Mehmet abim
Evet arkadaşlar,
Saat 01:11'de bu yazıma başladım. 1 saat oldu eve geleli. Çocuklar uyandı falan derken bu saatte anca bitirdim.
Biraz uzun oldu sanırım. Genelde forumlarda, özellikle uzun yazılar pek okunmaz ama ben de okunması için yazmadım. Tamamen bencilce, kendi yaşadıklarımı, hissettiklerimi yazmak istedim. Siz de o sabrı gösterir, yazımı okursanız bu buluşmaya benim gözümden de bakmış olursunuz. Yoksa herhangi bir teknik bilgi, yenilik vs. içermemektedir.
Öncelikle aramıza katılamayan İlker'e @proportions geçmiş olsun diliyorum. Umarım artık sorun atlatılmıştır ve herşey yolundadır. Bilgi verebilirseniz seviniriz.
Gelelim Avrupa buluşmamıza.
Öncelikle sabah erken uçağa bindiğimde, henüz hiç sesini bile duymadığım, sadece yazılarını okuduğum, ki o da en fazla 1 aydır olan birşey, kişiler ile buluşmaya gittiğim için bir miktar çekingenlik ve gerginlik vardı. Sonuçta gitmeyi planladığım yerden (Düsseldorf) 3 saat uzaklıkta, daha önce sadece fuar - otel arasında mekik dokuduğum bir şehire (Frankfurt) gidecektim. Her ne kadar burada 25.000 civarında yazısı bulunsa ve herkese yardım elini uzatsa da, Yasin benim için sonuçta 1 aydır okuduğum bir forumun bilge kişisiydi. Hakkında hiç birşey bilmediğim bir adamla buluşup, haklarında daha da hiç birşey bilmediğim adamlarla buluşacaktım. Bunları yazmamın sebebi nasıl bir ruh halinde olduğumu anlamanız için açıkçası.
Kah uyuyarak, kah Ipad'de işleri toparlayarak kendimi meşgul ettim ve de uçak sağ salim Frankfurt'a indi. Öncelikle sabah İstanbul'da 22 derecede bindiğim uçaktan öğlen 8 derecede inince ilk şoku yemiş oldum. Üstüme birşeyler giydim, pasaport kontrolü falan derken kendimi havaalanının girişinde buldum. Bir yandan Yasin ile konuşurken, diğer yandan gözlerimle telefonla konuşan Yasin'i bulmak için etrafı tarıyordum. Hele ikimiz de "Kia reklamının önündeyim" deyip de birbirimizi göremeyince, paralel evren falan diye düşünürken, ayrı katlarda olduğumuzu farkettim.
Velhasıl kelam Yasin'le katları da karar verdikten sonra buluşmayı başardık. Yanında da Şevket vardı. İlk uzaktan gördüğüm anda iki genç iyi insanın gözleri kendilerini hissettirdi ve yukardaki tüm çekincelerim açıkçası kayboldu. Sanki yıllardır görmediğim bir arkadaşım gibi karşıladılar beni. Hemen Şevket ve Yasin ile otoparka doğru yürüdük ve bir yandan sohbet ettik. Yasin'in ve Şevket'in hafif kırık Türkçeleri ile ortam daha bir eğlenceli ve keyifli bir hal aldı. Zaten böyle konuşan adamlar kötü olamazdı ki! Yasin ödemeyi yaptı ve hemen passeratiye bindik. İlk defa hayatımda bir passerati görüyordum . Gerçekten Yasin arabayı pırıl pırıl yapmıştı. Dursun korkusunun bunda büyük bir payı olduğuna inanıyorum . "Vay be" dedim içimden, adamlar nasıl bakıyorlar araçlara. Ben hatta ilk etapta kıyamadım passeratiye binmeye. Derken yola çıktık. her taraf standart Almanya tabii. Yemyeşil ve kapalı bir hava. Ama henüz yağmur yağmıyor. İyiye işaret!
Kısa bir yolculuktan sonra aralara girdik ve Yasinlerin bahçelerine geldik. Girişe gelirken yanyana duran R-line, Touran ve Dursun'un B7 bir anda gözümü aldı. Hepsi pırıl pırıl parlıyordu. Dedim ki içimden "bu adamlar eşlerine bu kadar bakmıyorlardır". Ama etrafta kimse yoktu. Meğerse ufak bir Main nehri turu yapılmış ve biraz da yan taraftaki futbol maçı izlenmiş. Kenardan Dursun, Yasin'in eniştesi Koray, Metin Abi (@falke06) ve Metin Abi'nin oğlu geldiler. Hepsiyle tanıştım ve hemen ilk anda kanım kaynadı bu uzak diyardaki insanlara.
Hemen kapıyı açtı Yasin ve bahçeler arasından Yasinlerin bahçeye geldik. Gayet büyük bir alanda uydusuyla, televizyonuyla, sebzesi, meyvesi, küçük bir süs havuzuyla gerçekten çok güzel bir yer. Hemen masanın etrafına konuşlandık. Ama Yasin ve Koray oturmamışlardı. Bir anda tabaklar, çatal-bıçaklar derken peynirinden, zeytinine, acı sosundan, mercimek dolmasına, yumurtasından pastırmasına (Şevket'e tekrar teşekkürler!) mükemmel bir sofra kurdular. Hemen de çay servisine başladılar. Hepsi birbirinden lezzetliydi. Gerçekten Yasin ve ailesi bizim için çok güzel hazırlanmışlardı. Özenmişler, ne varsa hazırlamışlardı. Çay bardağı tam boşalıyor, ayağa kalkmaya zaman kalmadan Koray fırlıyor ve bardakları dolduruyordu. Hizmet ve kahvaltı gerçekten çok güzeldi .
Derken tam kahvaltımız biterken Veysel Abi geldi. Sanırım gelirken bagaja yağmur bulutlarını da koymuş. Çünkü 5 dakika sonra hafiften yağmur atıştırmaya başladı. Veysel Abi de tecrübelerini anlatırken Ankara buluşması ile Yasin canlı bağlantı kurdu. Gerçekten oradaki herkesi ve araçları telefondan gördük. Orada ben açıkçası telefona bakmaktan çok, telefonu tutan Yasin ve Dursun'u izliyordum. Onların sürekli yazıştıkları kişileri görmeleri ve en önemlisi vatanlarının bir parçasını ve insanlarını görmeleri karşısında duydukları heyecan, merak ve özlem karışımı duygu gerçekten beni bitirdi. 3G canlı bağlantı sonrası Yasinlerin bahçeyi gezdik. Biberler, patlıcanlar, bomatesler, salatalıklar. Ne isterseni, evin ne ihtiyacı varsa orada organik olarak var. Tohumlar da Türkiye'den bu arada.
Biraz daha sohbetten sonra yağur dolayısıyla nehir kıyısı fotoğraflarının güzel çıkmayacağını düşündük. Ve Yasin passeratiye Dursun'u aldı, biz de Metin Abi'nin Touran'a yerleştik. Gerçekten çok rahat, yayla gibi bir araç. Ha bu arada Koray Metin Abi'nin oğlu Rüzgar ve kendi oğlu Ege'yi eve bıraktı ve passeratideki yerini aldı. Hep beraber Frankfurt'a geri geldik. Orada Yasin yine hem Merin Abi'nin hem kendisinin otopark ücretlerini ödedi ve arabaları parkettik. Frankfurt ilk etapta yağışsızdı ama bu kısa sürdü. Biz de caddeleri, alışveriş merkezlerini gezmeye başladık. Derken Frankfurt Zeil önünden şapkalarımızı aldık ve yukarı çıkmaya başladık. Entepeye çıktığımızda güzel bir manzara vardı ve resimlerimizi çektik. Aşağı indikten sonra ilerdeki cafeye gitmeyi düşündük. O sırada Koray sağolsun, beni ve Metin Abiyi Iphone 5 almak için Apple Store'a götürdü. Ancak tahmin ettiğimiz gibi elimiz boş döndük. Cafede oturup, kahveleri yudumlayıp, Dursun'un da Alman garson kızı seyri bitince kalktık. Hemen bindik araçlara ve Hanau'ya geri döndük. Hızlı bir şekilde resimleri çekmemiz gerekiyordu. Çünkü hem hava kararacaktı, hem de Veysel Abi akşam işe gidecekti! Dedim ki içimden "Adama bak! Hem işe gidecek, hem pazar günü! Kalkmış bir de kilometrelerce yol tepmiş! Üstelik artık passatı da yok!" Bu forumun yarattığı bağın gerçek bir göstergesiydi!
Geri döndüğümüzde hava artık kararmaya yüz tutmuştu. Yerlerde asfalt görünmüyordu. Çünkü her yer sararmış yapraklarla kaplıydı. Gözünüzü göğe doğru çevirdiğinizde ise sararmış, kızarmış ve yeşil yaprakları ağaçların üzerinde görüyordunuz. Muazzam bir manzara ile karşı karşıyaydık. Üstüne üstlük tertemiz çil gibi passatlar manzarayı doyumsuz kılıyordu. Hemen çeşitli koreografilerde araçlar dizildi. Fotoğraflar çekildi. Ve Veysel Abiyi uğurladık. Hemen Yasin araçlara vag com ile saldırmaya başladı . Gerçekten hemen makineyi takıyor, tıkır tıkır bütün herşeyi ayarlıyordu. Dedim ki Volkswagen'de bir tane böyle adam yoktur! Hepsini tek tek açıklıyor, kim ne istiyorsa yapıyordu. Bir tek olmayan üniteleri takmadığı kaldı . O sırada Dursun herhalde Şevket'in R-line ı kıskandı ki, hemen yazıları söküverdi. Onun da temizliği yapıldı ve hep beraber Yasin'in evine gittik. Artık iyice hava kararmıştı.
Yasin'in evine gittiğimizde yine sıcacık bir ortama giriverdik. Yasin, Koray ve diğer enişteleri durmadan çalışmaya başladılar yeniden. Yemekler, salatalar, makarna salataları herşeyi hazırlamışlardı yine! Yasin'in evinde yüne sohbet eşliğinde çok keyifli bir yemek yedik. Herkes hikayelerini anlatıyor, hayatlarını paylaşıyordu. Derken ilk fireyi Dursun ile verdik. Çünkü o saatte daha 420km yol gidecekti. Yavaş bir şoför olduğu için de zorlanacağına emindim . Ondan 5 dakika sonra Şevket kalktı. O da ta Stuttgart'a gidecekti. Ve en son da Metin Abi, oğlu Rüzgar ve ben! Yasin bu arada hepimizi teker teker arabalara kadar yağmur altında uğurladı.
Aslında benim iş toplantım pazartesi sabahı Bochum'da idi. Frankfurt'a 3 saatlik mesafede bir şehir. Benim niyetim bir trene atlayıp Bochum'a öyle geçmekti. Ama bu yüreği geniş insanlar bana onu da yaptırmadılar. Gün boyunca bir kaç kez teklif eden Metin Abi'yi kıramadım ve teklifini kabul ettim. Metin Abi normalde gideceği Köln yerine yolunu 80-100km uzattı. Beni ta Bochum'a kadar götürdü ve yolda geçtiği, evet geçtiği, Köln'e geri döndü. Arkada gariban çocuk uyuyor, arada öksürüyordu. Üstünü sıkıca örttük. Ama Metin Abi ne yolu dinledi, ne çocuğunun öksürüğünü. Tek amacı beni sağsalim otele götürmekti. Sağolsun 250km yolu bir çırpıda aldı. Ha bu arada Almanya diyoruz, medeni ülke diyoruz; bütün yollarda çalışma var! Ve hiç bir yolda aydınlatma yok! Neyse dağıtmiyim konuyu. Yolda bana Metin Abi hayatından çeşit çeşit hikayeler anlattı. Gerçekten hepsi ders alınacak, dinlemekten keyif alınan hikayelerdi. Ama en çok bir lafı beni çok etkiledi. Rüzgar ve Ege biz yokken çok iyi anlaşmışlar. Rüzgarın ilk lafı "Baba morgen (yarın) yine Ege'ye gelelim mi?" imiş. Metin Abi de dedi ki "Nerden bilsin çocuk! Kimbilir ne zaman bir daha görür! Görür mü görmez mi bilinmez! Ama yine de artık onun hayatında bir Ege oldu ve onu bundan sonra hiç unutmaz!" İşte bunu da söyleyince bittim ben. Sonunda saat 23:30 gibi otele ulaştık. Metin Abiye bir sarıldım ve arkasından el salladım.
Sabah ne düşünceler aklımda var iken, gün tamamen farklı bitti benim için. Yepyeni, tertemiz yürekli insanlar ile tanıştım. Avrupa'nın çeşitli yörelerinde arkadaşlarım oldu. Ve bilin ki sizin de Avrupa'da ne zaman isteseniz, başınız sıkışsa, bir şeye ihtiyacınız olsa yardımınıa koşacak arkadaşlarınız var. Yasin, Koray, aileleri ve Metin Abi başta olmak üzere, bu organizasyona katılmış olan herkese tekrar çok teşekkür ediyorum. İnşallah daha sonra tekrar katılabilirim.
Evet arkadaşlar,
Saat 01:11'de bu yazıma başladım. 1 saat oldu eve geleli. Çocuklar uyandı falan derken bu saatte anca bitirdim.
Biraz uzun oldu sanırım. Genelde forumlarda, özellikle uzun yazılar pek okunmaz ama ben de okunması için yazmadım. Tamamen bencilce, kendi yaşadıklarımı, hissettiklerimi yazmak istedim. Siz de o sabrı gösterir, yazımı okursanız bu buluşmaya benim gözümden de bakmış olursunuz. Yoksa herhangi bir teknik bilgi, yenilik vs. içermemektedir.
Öncelikle aramıza katılamayan İlker'e @proportions geçmiş olsun diliyorum. Umarım artık sorun atlatılmıştır ve herşey yolundadır. Bilgi verebilirseniz seviniriz.
Gelelim Avrupa buluşmamıza.
Öncelikle sabah erken uçağa bindiğimde, henüz hiç sesini bile duymadığım, sadece yazılarını okuduğum, ki o da en fazla 1 aydır olan birşey, kişiler ile buluşmaya gittiğim için bir miktar çekingenlik ve gerginlik vardı. Sonuçta gitmeyi planladığım yerden (Düsseldorf) 3 saat uzaklıkta, daha önce sadece fuar - otel arasında mekik dokuduğum bir şehire (Frankfurt) gidecektim. Her ne kadar burada 25.000 civarında yazısı bulunsa ve herkese yardım elini uzatsa da, Yasin benim için sonuçta 1 aydır okuduğum bir forumun bilge kişisiydi. Hakkında hiç birşey bilmediğim bir adamla buluşup, haklarında daha da hiç birşey bilmediğim adamlarla buluşacaktım. Bunları yazmamın sebebi nasıl bir ruh halinde olduğumu anlamanız için açıkçası.
Kah uyuyarak, kah Ipad'de işleri toparlayarak kendimi meşgul ettim ve de uçak sağ salim Frankfurt'a indi. Öncelikle sabah İstanbul'da 22 derecede bindiğim uçaktan öğlen 8 derecede inince ilk şoku yemiş oldum. Üstüme birşeyler giydim, pasaport kontrolü falan derken kendimi havaalanının girişinde buldum. Bir yandan Yasin ile konuşurken, diğer yandan gözlerimle telefonla konuşan Yasin'i bulmak için etrafı tarıyordum. Hele ikimiz de "Kia reklamının önündeyim" deyip de birbirimizi göremeyince, paralel evren falan diye düşünürken, ayrı katlarda olduğumuzu farkettim.
Velhasıl kelam Yasin'le katları da karar verdikten sonra buluşmayı başardık. Yanında da Şevket vardı. İlk uzaktan gördüğüm anda iki genç iyi insanın gözleri kendilerini hissettirdi ve yukardaki tüm çekincelerim açıkçası kayboldu. Sanki yıllardır görmediğim bir arkadaşım gibi karşıladılar beni. Hemen Şevket ve Yasin ile otoparka doğru yürüdük ve bir yandan sohbet ettik. Yasin'in ve Şevket'in hafif kırık Türkçeleri ile ortam daha bir eğlenceli ve keyifli bir hal aldı. Zaten böyle konuşan adamlar kötü olamazdı ki! Yasin ödemeyi yaptı ve hemen passeratiye bindik. İlk defa hayatımda bir passerati görüyordum . Gerçekten Yasin arabayı pırıl pırıl yapmıştı. Dursun korkusunun bunda büyük bir payı olduğuna inanıyorum . "Vay be" dedim içimden, adamlar nasıl bakıyorlar araçlara. Ben hatta ilk etapta kıyamadım passeratiye binmeye. Derken yola çıktık. her taraf standart Almanya tabii. Yemyeşil ve kapalı bir hava. Ama henüz yağmur yağmıyor. İyiye işaret!
Kısa bir yolculuktan sonra aralara girdik ve Yasinlerin bahçelerine geldik. Girişe gelirken yanyana duran R-line, Touran ve Dursun'un B7 bir anda gözümü aldı. Hepsi pırıl pırıl parlıyordu. Dedim ki içimden "bu adamlar eşlerine bu kadar bakmıyorlardır". Ama etrafta kimse yoktu. Meğerse ufak bir Main nehri turu yapılmış ve biraz da yan taraftaki futbol maçı izlenmiş. Kenardan Dursun, Yasin'in eniştesi Koray, Metin Abi (@falke06) ve Metin Abi'nin oğlu geldiler. Hepsiyle tanıştım ve hemen ilk anda kanım kaynadı bu uzak diyardaki insanlara.
Hemen kapıyı açtı Yasin ve bahçeler arasından Yasinlerin bahçeye geldik. Gayet büyük bir alanda uydusuyla, televizyonuyla, sebzesi, meyvesi, küçük bir süs havuzuyla gerçekten çok güzel bir yer. Hemen masanın etrafına konuşlandık. Ama Yasin ve Koray oturmamışlardı. Bir anda tabaklar, çatal-bıçaklar derken peynirinden, zeytinine, acı sosundan, mercimek dolmasına, yumurtasından pastırmasına (Şevket'e tekrar teşekkürler!) mükemmel bir sofra kurdular. Hemen de çay servisine başladılar. Hepsi birbirinden lezzetliydi. Gerçekten Yasin ve ailesi bizim için çok güzel hazırlanmışlardı. Özenmişler, ne varsa hazırlamışlardı. Çay bardağı tam boşalıyor, ayağa kalkmaya zaman kalmadan Koray fırlıyor ve bardakları dolduruyordu. Hizmet ve kahvaltı gerçekten çok güzeldi .
Derken tam kahvaltımız biterken Veysel Abi geldi. Sanırım gelirken bagaja yağmur bulutlarını da koymuş. Çünkü 5 dakika sonra hafiften yağmur atıştırmaya başladı. Veysel Abi de tecrübelerini anlatırken Ankara buluşması ile Yasin canlı bağlantı kurdu. Gerçekten oradaki herkesi ve araçları telefondan gördük. Orada ben açıkçası telefona bakmaktan çok, telefonu tutan Yasin ve Dursun'u izliyordum. Onların sürekli yazıştıkları kişileri görmeleri ve en önemlisi vatanlarının bir parçasını ve insanlarını görmeleri karşısında duydukları heyecan, merak ve özlem karışımı duygu gerçekten beni bitirdi. 3G canlı bağlantı sonrası Yasinlerin bahçeyi gezdik. Biberler, patlıcanlar, bomatesler, salatalıklar. Ne isterseni, evin ne ihtiyacı varsa orada organik olarak var. Tohumlar da Türkiye'den bu arada.
Biraz daha sohbetten sonra yağur dolayısıyla nehir kıyısı fotoğraflarının güzel çıkmayacağını düşündük. Ve Yasin passeratiye Dursun'u aldı, biz de Metin Abi'nin Touran'a yerleştik. Gerçekten çok rahat, yayla gibi bir araç. Ha bu arada Koray Metin Abi'nin oğlu Rüzgar ve kendi oğlu Ege'yi eve bıraktı ve passeratideki yerini aldı. Hep beraber Frankfurt'a geri geldik. Orada Yasin yine hem Merin Abi'nin hem kendisinin otopark ücretlerini ödedi ve arabaları parkettik. Frankfurt ilk etapta yağışsızdı ama bu kısa sürdü. Biz de caddeleri, alışveriş merkezlerini gezmeye başladık. Derken Frankfurt Zeil önünden şapkalarımızı aldık ve yukarı çıkmaya başladık. Entepeye çıktığımızda güzel bir manzara vardı ve resimlerimizi çektik. Aşağı indikten sonra ilerdeki cafeye gitmeyi düşündük. O sırada Koray sağolsun, beni ve Metin Abiyi Iphone 5 almak için Apple Store'a götürdü. Ancak tahmin ettiğimiz gibi elimiz boş döndük. Cafede oturup, kahveleri yudumlayıp, Dursun'un da Alman garson kızı seyri bitince kalktık. Hemen bindik araçlara ve Hanau'ya geri döndük. Hızlı bir şekilde resimleri çekmemiz gerekiyordu. Çünkü hem hava kararacaktı, hem de Veysel Abi akşam işe gidecekti! Dedim ki içimden "Adama bak! Hem işe gidecek, hem pazar günü! Kalkmış bir de kilometrelerce yol tepmiş! Üstelik artık passatı da yok!" Bu forumun yarattığı bağın gerçek bir göstergesiydi!
Geri döndüğümüzde hava artık kararmaya yüz tutmuştu. Yerlerde asfalt görünmüyordu. Çünkü her yer sararmış yapraklarla kaplıydı. Gözünüzü göğe doğru çevirdiğinizde ise sararmış, kızarmış ve yeşil yaprakları ağaçların üzerinde görüyordunuz. Muazzam bir manzara ile karşı karşıyaydık. Üstüne üstlük tertemiz çil gibi passatlar manzarayı doyumsuz kılıyordu. Hemen çeşitli koreografilerde araçlar dizildi. Fotoğraflar çekildi. Ve Veysel Abiyi uğurladık. Hemen Yasin araçlara vag com ile saldırmaya başladı . Gerçekten hemen makineyi takıyor, tıkır tıkır bütün herşeyi ayarlıyordu. Dedim ki Volkswagen'de bir tane böyle adam yoktur! Hepsini tek tek açıklıyor, kim ne istiyorsa yapıyordu. Bir tek olmayan üniteleri takmadığı kaldı . O sırada Dursun herhalde Şevket'in R-line ı kıskandı ki, hemen yazıları söküverdi. Onun da temizliği yapıldı ve hep beraber Yasin'in evine gittik. Artık iyice hava kararmıştı.
Yasin'in evine gittiğimizde yine sıcacık bir ortama giriverdik. Yasin, Koray ve diğer enişteleri durmadan çalışmaya başladılar yeniden. Yemekler, salatalar, makarna salataları herşeyi hazırlamışlardı yine! Yasin'in evinde yüne sohbet eşliğinde çok keyifli bir yemek yedik. Herkes hikayelerini anlatıyor, hayatlarını paylaşıyordu. Derken ilk fireyi Dursun ile verdik. Çünkü o saatte daha 420km yol gidecekti. Yavaş bir şoför olduğu için de zorlanacağına emindim . Ondan 5 dakika sonra Şevket kalktı. O da ta Stuttgart'a gidecekti. Ve en son da Metin Abi, oğlu Rüzgar ve ben! Yasin bu arada hepimizi teker teker arabalara kadar yağmur altında uğurladı.
Aslında benim iş toplantım pazartesi sabahı Bochum'da idi. Frankfurt'a 3 saatlik mesafede bir şehir. Benim niyetim bir trene atlayıp Bochum'a öyle geçmekti. Ama bu yüreği geniş insanlar bana onu da yaptırmadılar. Gün boyunca bir kaç kez teklif eden Metin Abi'yi kıramadım ve teklifini kabul ettim. Metin Abi normalde gideceği Köln yerine yolunu 80-100km uzattı. Beni ta Bochum'a kadar götürdü ve yolda geçtiği, evet geçtiği, Köln'e geri döndü. Arkada gariban çocuk uyuyor, arada öksürüyordu. Üstünü sıkıca örttük. Ama Metin Abi ne yolu dinledi, ne çocuğunun öksürüğünü. Tek amacı beni sağsalim otele götürmekti. Sağolsun 250km yolu bir çırpıda aldı. Ha bu arada Almanya diyoruz, medeni ülke diyoruz; bütün yollarda çalışma var! Ve hiç bir yolda aydınlatma yok! Neyse dağıtmiyim konuyu. Yolda bana Metin Abi hayatından çeşit çeşit hikayeler anlattı. Gerçekten hepsi ders alınacak, dinlemekten keyif alınan hikayelerdi. Ama en çok bir lafı beni çok etkiledi. Rüzgar ve Ege biz yokken çok iyi anlaşmışlar. Rüzgarın ilk lafı "Baba morgen (yarın) yine Ege'ye gelelim mi?" imiş. Metin Abi de dedi ki "Nerden bilsin çocuk! Kimbilir ne zaman bir daha görür! Görür mü görmez mi bilinmez! Ama yine de artık onun hayatında bir Ege oldu ve onu bundan sonra hiç unutmaz!" İşte bunu da söyleyince bittim ben. Sonunda saat 23:30 gibi otele ulaştık. Metin Abiye bir sarıldım ve arkasından el salladım.
Sabah ne düşünceler aklımda var iken, gün tamamen farklı bitti benim için. Yepyeni, tertemiz yürekli insanlar ile tanıştım. Avrupa'nın çeşitli yörelerinde arkadaşlarım oldu. Ve bilin ki sizin de Avrupa'da ne zaman isteseniz, başınız sıkışsa, bir şeye ihtiyacınız olsa yardımınıa koşacak arkadaşlarınız var. Yasin, Koray, aileleri ve Metin Abi başta olmak üzere, bu organizasyona katılmış olan herkese tekrar çok teşekkür ediyorum. İnşallah daha sonra tekrar katılabilirim.
Bu arada sabah 06:00'da kalkacağım, uçağım var. Hepinize iyi geceler.
Burak Abim!
abi bu degerli satirlarina baska bir sey ekliyemiyorum. Harbiden insanliga yakisan ve bu organizasiyonu yapan güzel insanlara yakisir sözler!
Sana cok tesekkür etmek istiyorum! Türkiyeden aslen is icin gelen bir abim olarak, planini degistirerek bizle beraber bulusmada olman cok gurur verici!
Tekrar herkese cok cok tesekkür ediyorum
Selamlar saygilar
Sevket
Burak Abim!
abi bu degerli satirlarina baska bir sey ekliyemiyorum. Harbiden insanliga yakisan ve bu organizasiyonu yapan güzel insanlara yakisir sözler!
Sana cok tesekkür etmek istiyorum! Türkiyeden aslen is icin gelen bir abim olarak, planini degistirerek bizle beraber bulusmada olman cok gurur verici!
Tekrar herkese cok cok tesekkür ediyorum
Selamlar saygilar
Sevket
Burak abi bir solukta okudum, abicigim o senin guzelligin, sadece bulusma icin degil yolun dustugunde yine bekleriz, hatta bi gun belcikaya'da yolunu dusursen hic fena olmaz seni burdada agirlamak isterim,
Burak abi bir solukta okudum, abicigim o senin guzelligin, sadece bulusma icin degil yolun dustugunde yine bekleriz, hatta bi gun belcikaya'da yolunu dusursen hic fena olmaz seni burdada agirlamak isterim,
Dursun beni unuttun galiba izgarayi yakmadan önce beni ara.Unutma sözün var bana.
Dursun beni unuttun galiba izgarayi yakmadan önce beni ara.Unutma sözün var bana.
Dursun beni unuttun galiba izgarayi yakmadan önce beni ara.Unutma sözün var bana.
yok abi unuturmuyum senin izinli oldugun ve havanin guzel oldugu bi gun mutlaka bekliyorum abi
ben sana ceyiz listesini yollayacam iron-x ve megiuars UQD bitti bende onlari en kolay nerelerden bulacagini yasinden ogreniriz, diger turlu butun malzemeler var zaten
senin 5.25'e evrim gecirtelim bi
Dursun beni unuttun galiba izgarayi yakmadan önce beni ara.Unutma sözün var bana.
yok abi unuturmuyum senin izinli oldugun ve havanin guzel oldugu bi gun mutlaka bekliyorum abi
ben sana ceyiz listesini yollayacam iron-x ve megiuars UQD bitti bende onlari en kolay nerelerden bulacagini yasinden ogreniriz, diger turlu butun malzemeler var zaten
senin 5.25'e evrim gecirtelim bi
yok abi unuturmuyum senin izinli oldugun ve havanin guzel oldugu bi gun mutlaka bekliyorum abi
ben sana ceyiz listesini yollayacam iron-x ve megiuars UQD bitti bende onlari en kolay nerelerden bulacagini yasinden ogreniriz, diger turlu butun malzemeler var zaten
Süper olur Dursun agzina saglik,en kisa zamanda insallah.Passat,in nasil parladigi hala gözümün önünde eh bie de mangal keyfi olursa davete icabet etmemek mümkün mü?.
senin 5.25'e evrim gecirtelim bi
yok abi unuturmuyum senin izinli oldugun ve havanin guzel oldugu bi gun mutlaka bekliyorum abi
ben sana ceyiz listesini yollayacam iron-x ve megiuars UQD bitti bende onlari en kolay nerelerden bulacagini yasinden ogreniriz, diger turlu butun malzemeler var zaten
Süper olur Dursun agzina saglik,en kisa zamanda insallah.Passat,in nasil parladigi hala gözümün önünde eh bie de mangal keyfi olursa davete icabet etmemek mümkün mü?.
senin 5.25'e evrim gecirtelim bi
Pardon yanlis oldu.Passat,in nasil parladigi hala gözümün önünde,eh birde mangal olunca,davete icabet etmemek mümkün mü?.En kisa zamanda insallah.
Pardon yanlis oldu.Passat,in nasil parladigi hala gözümün önünde,eh birde mangal olunca,davete icabet etmemek mümkün mü?.En kisa zamanda insallah.
Konu Y_o_L_c_U_38 tarafından (16 10 2012 Saat 13:26 ) değiştirilmiştir. Düzenleme Nedeni: fotagraf
abi burası hava alanı mı ?
abi burası hava alanı mı ?
Dursun,ellerine saglik ,mükemmel olmus dogrusu.Dedigim gibi bu temizlik isini profesyonelce ögrenmeliyim artik.
Dursun,ellerine saglik ,mükemmel olmus dogrusu.Dedigim gibi bu temizlik isini profesyonelce ögrenmeliyim artik.