PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Aramızda Avukat Varmı?



RadaR65
03 01 2013, 13:08
Merhaba Abilerim. Belki bilirsiniz ben okumuyorum. Bir mobilya mağaza ve imalathanemiz var burada ufak tefek çalışmaya çalışıyorum.
Bizim işler elemansız / işçisiz yürümediği içinde sürekli çalıştırdığımız elemanlar oluyor.

Küçük bir esnaf olduğumuz için fazla prosüdürlü değiliz. (Olmak lazım aslında.) Bundan bikaç yıl önce yanımızdan akrabamızda sayılan biri emekli oldu.

Bizim Milli bayramlarda, c.tesi günlerinde tatilimiz olmaz. Bunu işe girerkende söyleriz çıkarkende.
Mesai saatlerimiz sabah 08:30 Akşam 18:30 dur.
Mesaiye kalmayız sadece 3 ayda bir tek tük. Oda sadece bir gün fazladan 1 saat.
Esnek davranırız. Gelmediği günleri maaştan kesmeyiz.
Geç geldiğinde gıkımızı çıkarmayız.

v.s. v.s. Bunlara karşılık verilen maaş asgari ücret değil onun daha üstündedir.

Şimdi bunlar bir tarafa. Yukarıdaki bahsettiğim kişi emekli olduktan sonra kendi isteği doğrultusunda yanımızdan ayrıldı.
Ayrıldıktan sonra (4-5 ay sonra) bize gelerek tazminat istediğini söyledi. Hem kendi isteiği doğrultusunda ayrıldı hemde tazminat. Tabi vermek istemedik. Tatsızlık çıkaracağı belliydi. İŞKUR a şikayette bulunmuş. Elimizde kendi isteği doğrultusunda ayrıldığını ve herhangi bir alacağının olmadığına dair kendi yazılı ve imzalı belgesi olduğu için şikayetini geri almış.

Bütün mesele bitti derken bize tekrar mahkeme kağıdı geldi. Burada mesaiden fazla çalıştığını mesai alamadığını, resmi tatillerde çalıştığını, yıllık izin kullanmadığını beyan etmiş.

Resmiyette sonuna kadar haklı. Hani akrabamızya, hani tanıdık ya, hani dedemiz yaşında adamya bizde hiç prosödür uygulamamıştık.

Elimizde sadece imzaladığı dilekçeden başka dayanağımız yok. Avukatımızla görüştük Dilekçede kıdem tazminatı, resmi tatiller, izinler den kaynaklı alacağım felan diye belirtmeniz lazım dedi.
Farklı bir avukat bu dilekçe zaten hiç bir alacağı olmadığının işaretçisi herhangi bir hak talep edemez dedi. Bende sizin fikirlerinizi almak istedim

Sizce çağırıp bir anlaşmayamı varalım yoksa adaletin kestiği parmak acımaz deyip sonuna kadar gidelimmi?

Saygılarımla
Ziya Koçak

VW_Passat
03 01 2013, 13:14
Keske Almanya da olsaydiniz, Almanya da tazminat olayi yoktur, Mahkemeler Is veren e hak veriyorlar hep :)).

Gecmis olsun Ziya

RadaR65
03 01 2013, 13:16
Keske Almanya da olsaydiniz, Almanya da tazminat olayi yoktur, Mahkemeler Is veren e hak veriyorlar hep :)).

Gecmis olsun Ziya

Saol Abi. İnanki çok kişi çalıştı yanımızda. Çok kişi girip çıktı. Kimsenin alacağı yok hatta bir çoğundan fazla fazla alacağımız var. Bizim yanımızda çalışan kişi işçi katagorisinde değildir. Sonuçta rızkımızı onlar vasıtasıyla kazanıyoruz. Onlarda bizim aracalığımızla...

VW_Passat
03 01 2013, 13:24
Saol Abi. İnanki çok kişi çalıştı yanımızda. Çok kişi girip çıktı. Kimsenin alacağı yok hatta bir çoğundan fazla fazla alacağımız var. Bizim yanımızda çalışan kişi işçi katagorisinde değildir. Sonuçta rızkımızı onlar vasıtasıyla kazanıyoruz. Onlarda bizim aracalığımızla...

Ziya, insanin ici bozuk oldumu sizin iyiliyiniz bile bir ise yaramaz arkadasim. :(

MHMTPKZ
03 01 2013, 13:26
Her zaman çalışan bu davaları kazanır, tersi bir karar çıkıpta iş verenin her ne kadar haklı olursa olsun kazandığını ben hiç görmedim.
Sent from my Windows Phone using Board Express

acı
03 01 2013, 13:29
Merhaba Abilerim. Belki bilirsiniz ben okumuyorum. Bir mobilya mağaza ve imalathanemiz var burada ufak tefek çalışmaya çalışıyorum.
Bizim işler elemansız / işçisiz yürümediği içinde sürekli çalıştırdığımız elemanlar oluyor.

Küçük bir esnaf olduğumuz için fazla prosüdürlü değiliz. (Olmak lazım aslında.) Bundan bikaç yıl önce yanımızdan akrabamızda sayılan biri emekli oldu.

Bizim Milli bayramlarda, c.tesi günlerinde tatilimiz olmaz. Bunu işe girerkende söyleriz çıkarkende.
Mesai saatlerimiz sabah 08:30 Akşam 18:30 dur.
Mesaiye kalmayız sadece 3 ayda bir tek tük. Oda sadece bir gün fazladan 1 saat.
Esnek davranırız. Gelmediği günleri maaştan kesmeyiz.
Geç geldiğinde gıkımızı çıkarmayız.

v.s. v.s. Bunlara karşılık verilen maaş asgari ücret değil onun daha üstündedir.

Şimdi bunlar bir tarafa. Yukarıdaki bahsettiğim kişi emekli olduktan sonra kendi isteği doğrultusunda yanımızdan ayrıldı.
Ayrıldıktan sonra (4-5 ay sonra) bize gelerek tazminat istediğini söyledi. Hem kendi isteiği doğrultusunda ayrıldı hemde tazminat. Tabi vermek istemedik. Tatsızlık çıkaracağı belliydi. İŞKUR a şikayette bulunmuş. Elimizde kendi isteği doğrultusunda ayrıldığını ve herhangi bir alacağının olmadığına dair kendi yazılı ve imzalı belgesi olduğu için şikayetini geri almış.

Bütün mesele bitti derken bize tekrar mahkeme kağıdı geldi. Burada mesaiden fazla çalıştığını mesai alamadığını, resmi tatillerde çalıştığını, yıllık izin kullanmadığını beyan etmiş.

Resmiyette sonuna kadar haklı. Hani akrabamızya, hani tanıdık ya, hani dedemiz yaşında adamya bizde hiç prosödür uygulamamıştık.

Elimizde sadece imzaladığı dilekçeden başka dayanağımız yok. Avukatımızla görüştük Dilekçede kıdem tazminatı, resmi tatiller, izinler den kaynaklı alacağım felan diye belirtmeniz lazım dedi.
Farklı bir avukat bu dilekçe zaten hiç bir alacağı olmadığının işaretçisi herhangi bir hak talep edemez dedi. Bende sizin fikirlerinizi almak istedim

Sizce çağırıp bir anlaşmayamı varalım yoksa adaletin kestiği parmak acımaz deyip sonuna kadar gidelimmi?

Saygılarımla
Ziya Koçak

Kardeşim işaretlediğim yerlerin hepsi bizim şirket için de geçerli. Ancak bana sorarsan çağır gelsin cüz-i bir miktarda anlaşın ve parasını verin gitsin. Normalde işten ayrılana tazminat ödenmez ancak emekli olduysa tazminatını ödemen gerekiyor ve bunun içindir ki birçok büyük şirket çalışanının sigortasını 1 yıl veya 6 ayda bir durdurup geri başlatıyor ama kul hakkı yemekten öteye gitmez. Dediğim gibi çağır ve ufak bir ücrette anlaşın gitsin sizin de başınıza dert açmasın ve esnaflar arasında mutlaka seni çekemeyenler vardır birde durduk yere piyasada adın kötüye çıkmasın.

VW_Passat
03 01 2013, 13:34
Kardeşim işaretlediğim yerlerin hepsi bizim şirket için de geçerli. Ancak bana sorarsan çağır gelsin cüz-i bir miktarda anlaşın ve parasını verin gitsin. Normalde işten ayrılana tazminat ödenmez ancak emekli olduysa tazminatını ödemen gerekiyor ve bunun içindir ki birçok büyük şirket çalışanının sigortasını 1 yıl veya 6 ayda bir durdurup geri başlatıyor ama kul hakkı yemekten öteye gitmez. Dediğim gibi çağır ve ufak bir ücrette anlaşın gitsin sizin de başınıza dert açmasın ve esnaflar arasında mutlaka seni çekemeyenler vardır birde durduk yere piyasada adın kötüye çıkmasın.

Affedersinde Ibrahim, adam 6 ay calismis yani 6 ay calismis biri Tazminati haketmiyor ki ! PEki buda Kul hakkina girmiyor mu karsi taraf icin ??

Benim Kuzen 24 Yil kadroda Neckermann da calisti, Sirket iflas etti alacagi tazminat normalinde 6 rakamli para idi ama ne aldilar 2.400 isci biliyormusun ? Sifir Euro. Kapitalist Amerikali sahibi kanunun acik yerlerini kullandi ve iflas etti :).

Ayrica Almanya da kendin isten ciktinmi kanunen hic bir tazminata hakkin yoktur, tamami ile is alan kendi istegi ile cikiyor sonucta !

Taner Göde
03 01 2013, 13:39
Ziya Bey,

Ben bu konuda uzman değilim, Sadece gözlemlerimi yazacağım.

Adana'daki İş Makhemelerişne çokça giderim. Çevirmen olarak yabancı şirketlerde çalışan Türk vatandaşlarının iş akitlerinin kanuna uygun olarak fesih edilmiş olmasına rağmen ve bu kişilerin şirketten hiçbir alacaklarının olmadığına, hiçbir alacaklarının kalmadığına ve şirketi mahkemeye vermeyeceklerine dair çift şahitli ibraname imzaladıkları halde ceplerinde tazminatlarıyla şirketten çıkar çıkmaz soluğu avukatta alıyorlar, vekaletname verip mahkemeye başvuruyorlar ve İş Mahkemeleri de çoğunlukla işçiyi haklı buluyor, diğer mahkemelerin kiracıları haklı buldukları gibi. İşe iade davaları kolay oluyor, 4 aylık maaşı ödeniyor ve iş akdi feshediliyor fakat ihbar ve kıdem tazminatı davaları daha sorunlu. Hakim de genelde işvereni kusurlu buluyor; "Fazla çalıştırmışsındır sen" ve "Primini eksik ödemişsindir sen" diyor. Kaldı ki 2.000 TL maaş verip SGK primini asgari ücretten yatırdığı için işverenini mahkemeye veren şu anda yüzbinlerce kişi var ve hiç beklemediğiniz bir madde nedeni ile işçi haklı bulunuyor.

Umarım bu sorunu en kısa zamanda çözersiniz.

Saygılarımla,

Taner Göde

acı
03 01 2013, 13:42
Affedersinde Ibrahim, adam 6 ay calismis yani 6 ay calismis biri Tazminati haketmiyor ki ! PEki buda Kul hakkina girmiyor mu karsi taraf icin ??

Benim Kuzen 24 Yil kadroda Neckermann da calisti, Sirket iflas etti alacagi tazminat normalinde 6 rakamli para idi ama ne aldilar 2.400 isci biliyormusun ? Sifir Euro. Kapitalist Amerikali sahibi kanunun acik yerlerini kullandi ve iflas etti :).

Ayrica Almanya da kendin isten ciktinmi kanunen hic bir tazminata hakkin yoktur, tamami ile is alan kendi istegi ile cikiyor sonucta !

Dediğim de o zaten Yasinim
Adam normalde örnek veriyorum 5 sene çalışıyor ve şirket işten çıkardı veya adamın emekliliği geldi emekli olacak, işte burada şirketin tazminat ödemesi gerekir. Ancak bazı firmalar tazminat ödememek için 6 ayda bir veya yılda bir sigortasını 1 haftalık yada 2 haftalık durduruyor (işten çıkarmış gibi yapıyor) ve 5 yıl sonunda adam ayrılırken bir bakıyor ki tazminat hakkı 1 yıllığa göre var, gerisi ne oldu peki önceki çıkışlarında aldı gibi gösteriyorlar ve bizim insanımızda ki okumadan imzalama yeteneği devam ettikçe de böyle haksızlıklara gelmesi çok normal kardeşim.

Ve emeklilik de ister zorunlu olsun ister keyfi eğer emekli oluyorsa tazminatı mecbur veriyorsun başka çaren yok. ki verilmesi de lazım ben her zaman için işçinin yanında olan bir işveren oldum :))

proportions
03 01 2013, 13:49
Her zaman çalışan bu davaları kazanır, tersi bir karar çıkıpta iş verenin her ne kadar haklı olursa olsun kazandığını ben hiç görmedim.
Sent from my Windows Phone using Board Express

Benim bildigim, i$ sözle$mesinin istifayla sona ermesi halinde i$çinin i$ güvencesi hükümlerinden yararlanmasi mümkün olmadigi gibi, ihbar ve kidem tazminatlarina da hak kazanilamaz.

Kendi hür iradesiyle ayrildigina dair imzalamis oldugu bir kagit felan varsa elinizde, bu sizin i$inizi daha da kolayla$tirir.

Tam olarak ne gibi bir dava açtigini söylerseniz belki yardim edebilirim.

kubi
03 01 2013, 13:50
Merhaba Ziya,

Ticari hayatta maalesef bu gibi durumlarla karşılaşmak mümkün.

ibranemenin çok bir önemi yok; imzalamaktan başka çarem yoktu, ya da zorla imzaladım vs. diyebilir.
Resmi tatillerde çalışmak mesaiye girer; her ne kadar siz işe girerken de söylemiş olsanız bile iş kanununa aykırı çalışma koşulları geçerli değildir.
İzinler ile ilgili izin formu imzalatmanız gerekli idi. Dolayısıyla izin parası talebinde bulunabilir.

Bu konuyu halletmenin en güzel yolu; makul bir noktada karş tarafla anlaşmak.
Konu iş mahkemesi olunca işci / çalışan genelde kazanır.

Bildiklerimi paylaşmaya çalıştım umarım konu hakkaniyetle çözülür.

Kolay gelsin.

kubi
03 01 2013, 13:53
Benim bildigim, i$ sözle$mesinin istifayla sona ermesi halinde i$çinin i$ güvencesi hükümlerinden yararlanmasi mümkün olmadigi gibi, ihbar ve kidem tazminatlarina da hak kazanilamaz.

Kendi hür iradesiyle ayrildigina dair imzalamis oldugu bir kagit felan varsa elinizde, bu sizin i$inizi daha da kolayla$tirir.

Tam olarak ne gibi bir dava açtigini söylerseniz belki yardim edebilirim.

Bir ilave; yeni iş kanununa göre, çalışan 15 senelik sigorta süresini doldurdu ise, kendisi istifa etse bile kıdemini almaya hakkı vardır.

RadaR65
03 01 2013, 14:23
Açtığı davada

Fazla mesai çalıştığını
Resmi tatillerinde çalıştığını
Yıllık paralı izin kullanmadığını beyan etmiş.(Gelmediği günlerin toplamı kullanacağı yıllık izinden daha fazla.)
Tazminatlık bir durum yok..

Emekli olmadan önce belgesini imzallattık. İmzaladı muhasebeden çıkışını aldı sonra emekli oldu.

sivil
03 01 2013, 14:51
Biz genelde aşağıdaki türde yazılar alıyoruz işten ayrılanlardan.Akraba bile olsalar bu işleri kağıda dökmek en iyisi.


--------------------------------------------------------------------------------------------
04.09.2012 tarihi itibari ile, çalıştığım x firmasından geçmiş döneme ait maaş, vergi iadesi,mesai, izin parası alacağım yoktur.


----------------------------------------------------------


Çalışmakta bulunduğum x firmasından
16/08/2012 tarihinde kendi isteğim ile ayrılmış bulunmaktayım.
Firmadan hiçbir alacağım olmadığını ve ileridede hiçbir hak talep etmeyeceğimi beyan ederim.

RadaR65
03 01 2013, 14:56
Biz genelde aşağıdaki türde yazılar alıyoruz işten ayrılanlardan.Akraba bile olsalar bu işleri kağıda dökmek en iyisi.


--------------------------------------------------------------------------------------------
04.09.2012 tarihi itibari ile, çalıştığım x firmasından geçmiş döneme ait maaş, vergi iadesi,mesai, izin parası alacağım yoktur.


----------------------------------------------------------


Çalışmakta bulunduğum x firmasından
16/08/2012 tarihinde kendi isteğim ile ayrılmış bulunmaktayım.
Firmadan hiçbir alacağım olmadığını ve ileridede hiçbir hak talep etmeyeceğimi beyan ederim.

En doğrusu bu Turhan Abi.

RadaR65
03 01 2013, 14:58
Biraz önce telefon açtım. Uzlaşmaya varmak istediğimizi söyledim. İşi yokuşa sürüyor. Mesaiye kaldında paranı almadınmı diyorum aldığına dair belgen varmı diyor.
Gelmediğin günleri izinden saymıyonmu diyorum gelmediğime dair belgen yok diyor. Nereye kadar gidecek bilmiyorum.

suayb_a
03 01 2013, 14:59
allahım kolay lık versın ziya inşallah hakkı ile nihayete erer iş. eğerki para ödemek zorunda kalırsanızda zorunuza gitmesin nasıl olsa kimsenin hakkı kimsede kalmaz dostum

RadaR65
03 01 2013, 15:02
allahım kolay lık versın ziya inşallah hakkı ile nihayete erer iş. eğerki para ödemek zorunda kalırsanızda zorunuza gitmesin nasıl olsa kimsenin hakkı kimsede kalmaz dostum

Abi ödencek bir para var. Ama haksız yere ödemek insana çok koyuyor. Düşünsene ben yiyemedim sen ye deyip başkasına para sayıyorsun. Haa hayır verirmi vermez ama yapacak bişey yok.
Haksız yere benim ailemin rızkını yiyor resmen.

eraksoy
03 01 2013, 15:34
Merhaba Abilerim. Belki bilirsiniz ben okumuyorum. Bir mobilya mağaza ve imalathanemiz var burada ufak tefek çalışmaya çalışıyorum.
Bizim işler elemansız / işçisiz yürümediği içinde sürekli çalıştırdığımız elemanlar oluyor.

Küçük bir esnaf olduğumuz için fazla prosüdürlü değiliz. (Olmak lazım aslında.) Bundan bikaç yıl önce yanımızdan akrabamızda sayılan biri emekli oldu.

Bizim Milli bayramlarda, c.tesi günlerinde tatilimiz olmaz. Bunu işe girerkende söyleriz çıkarkende.
Mesai saatlerimiz sabah 08:30 Akşam 18:30 dur.
Mesaiye kalmayız sadece 3 ayda bir tek tük. Oda sadece bir gün fazladan 1 saat.
Esnek davranırız. Gelmediği günleri maaştan kesmeyiz.
Geç geldiğinde gıkımızı çıkarmayız.

v.s. v.s. Bunlara karşılık verilen maaş asgari ücret değil onun daha üstündedir.

Şimdi bunlar bir tarafa. Yukarıdaki bahsettiğim kişi emekli olduktan sonra kendi isteği doğrultusunda yanımızdan ayrıldı.
Ayrıldıktan sonra (4-5 ay sonra) bize gelerek tazminat istediğini söyledi. Hem kendi isteiği doğrultusunda ayrıldı hemde tazminat. Tabi vermek istemedik. Tatsızlık çıkaracağı belliydi. İŞKUR a şikayette bulunmuş. Elimizde kendi isteği doğrultusunda ayrıldığını ve herhangi bir alacağının olmadığına dair kendi yazılı ve imzalı belgesi olduğu için şikayetini geri almış.

Bütün mesele bitti derken bize tekrar mahkeme kağıdı geldi. Burada mesaiden fazla çalıştığını mesai alamadığını, resmi tatillerde çalıştığını, yıllık izin kullanmadığını beyan etmiş.

Resmiyette sonuna kadar haklı. Hani akrabamızya, hani tanıdık ya, hani dedemiz yaşında adamya bizde hiç prosödür uygulamamıştık.

Elimizde sadece imzaladığı dilekçeden başka dayanağımız yok. Avukatımızla görüştük Dilekçede kıdem tazminatı, resmi tatiller, izinler den kaynaklı alacağım felan diye belirtmeniz lazım dedi.
Farklı bir avukat bu dilekçe zaten hiç bir alacağı olmadığının işaretçisi herhangi bir hak talep edemez dedi. Bende sizin fikirlerinizi almak istedim

Sizce çağırıp bir anlaşmayamı varalım yoksa adaletin kestiği parmak acımaz deyip sonuna kadar gidelimmi?

Saygılarımla
Ziya Koçak

Merhaba piyasada bu tarz olaylar çok olmakla birlikte size bir kaç madde sayacağım, umarım bunlar sizin kafanızdaki soru işaretlerini kaldırır.

1. Bir işçinin kıdem tazminatına hak kazanması için işyerinde en az 1 yıl çalışmış olması gerekmektedir, bir yıldan sonraki kesirler her halükarda dikkate alınır. Kıdem tazminatına hak kazanmak için işverenin herhangi bir sebep bildirmeksizin işçiyi işten çıkartması yada işçinin haklı sebeplerden dolayı işten çıkmasından dolayı kıdem tazminatına hak kazanmaktadır. (haklı sebepler, sağlık, işverenin iyi niyet ve ahlak kurallarına uymaması, zorunlu sebepler, (zorunlu sebepler askerlik, evlilik ( evlilikte işçi bir yıl içerisinde kendi isteği ile çıksa bile tazminata hak kazanır), emeklilik gibi)

Sizin işçiniz emekli olduğu için işten çıkmış ise ve çalışma süresi 1 yılı geçmiş ise kendi isteği ile çıksa bile kıdem tazminatına hak kazanmaktadır. (hatta emeklilik süresi dolmuş olan işçi, işten çıkmasa bile sizden kıdem tazminatı talep edebilmektedir.)

2. İhbar tazminatı karşılıklı bir yükümlülüktür, işveren işçisine kanuni süresi içerisinde


İşi 6 Aydan Az Sürmüş İşçi İçin : 2 Hafta

İşi 6 Aydan 1,5 Yıla Kadar Sürmüş İşçi İçin : 4 Hafta

İşi 1,5 Yıldan 3 Yıla Kadar Sürmüş İşçi İçin : 6 Hafta

İşi 3 Yıldan Fazla Sürmüş İşçi İçin : 8 Hafta

işçiye çıkarılacağını bildirmiş ise ihbar ödemek zorunda değildir. Fakat işverenler işten çıkartılacağını öğrenen işçinin, işi savsaklayabileceğini yada işe zarar verebileceğini düşündüklerinden bu sürede işçiyi çalıştırmazlar ve bu sürelere tekabül eden sürelerin ücretlerini işçiye ödeyerek iş sözleşmelerini derhal feshederler.

Örneğin 1.5 yıllık kıdemi olan bir işçi 4 haftalık ücreti karşılığı peşin ödenerek işten derhal çıkartılabilir.

Aynı kural işçi içinde geçerlidir. işçi işten çıkacağını önceden işverene bildirmek ve bu süreler içerisinde işte çalışmak zorundadır. işçi ani çıkış yapar ise işverenin işini aksakttığı için işverene yukarıda bahsi geçen ücretleri ödemek zorundadır.

3. İşçi işe girmeden önce

İşe başvuru formu
nüfus cüzdan örneği
İşe giriş bildirimi
Belirsiz süreli iş sözleşmesi yada belirli süreli
Sağlık raporu
Sabıka kaydı
Aile durum bildirim formu

yukarıda saydığım formları almanız gerekmektedir.

Her halükarda her ay ücret bordrosu ve hesap pusulasını imzalatmanız gerekmektedir.

Eğer aşağıdaki durumlar oluşmuş ise bu durumdada aşağıdaki belgeleri imzalatmanız gerekmektedir.

İşten çıkış bildirimi
İbraname
Çalışma koşullarının değiştiğini bildirir dilekçe (böyle bir durum olursa)
Ücretsiz izinler ve yıllık izinler ile ilgili dilekçe ( işçi tarafından yazılacak )
Yıllak ücretli izin çizelgesi
Hizmet sözleşmesinin sona ermesine ilişkin dilekçe ( hizmet sözleşmesi sona erer ise )
Doğum yapacak olan kadının izin istek dilekçesi
Doğum yapan kadının emzirme izin istek dilekçesi
İş kazası bildirimi (İş kazası olduğunda anında mali müşavire bilgi verilecek en geç 2 gün içerisinde mali müşavir kuruma bilgi verecek)
İşçinin işe gelmemesi durumunda noter tebligatı (böyle bir durum gerçekleşirse)
Daha evvel çıkardığınız bir işçiyi tekrar işe almak istiyorsanız ( işçiye işe alma daveti gönderebilirsiniz, işçi bunu kabul edip etmemekte serbesttir)
Fazla çalışmalara işçinin izni olduğuna dair yazı ( her yıl yenilenmesi gerekmektedir.)

4. Günlük çalışma süresi kanunen 7.5 saattir, öğlen tatillerinde geçen süre bu sürede hesaba katılmaz, Zorunlu iş sebepleri vs gibi durumlarda işçi fazla çalıştırılabilir, bu fazla çalıştırılmalarda mesai saati ücreti+ P fazla çalışma zammı eklenir.

İşçiye her hafta kesintisiz olarak en az 24 saatlik bir hafta tatili verilmek zorundadır. işçi bu tatil gününde başkasının yanında iş yapamaz iş kabul edemez, bu süre için işveren tarafından para ile ödenemez. işçinin bu tatil gününü mutlaka kullanması gerekmektedir.

5. işçinin yıllık izni :

a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört iş gününden,
b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi iş gününden,
c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı iş gününden ,

Az olamaz.

Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi iş gününden az olamaz.

Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.

Burada dikkat çekmek istediğim husus günler hep iş günüdür. Piyasada 14 iş günü iki hafta olarak düşünülmükte ve işçilere 2 hafta iznini kullan gel denilmektedir. Buradaki hafta tatili süreleri bu tatil sürelerinden sayılmaz, yani normalde işçinin her hafta kullanması gereken tatil günü izne eklenmek durumundadır. 14 iş günü aslında 16 normal gün olarak uygulanması gerekmektedir. 2 hafta tatil yapan işçi 2 gün eksik izin kullanmaktadır.

Avukatlar Türkiyede bulunan piyasa koşullarını ve işverenlerin küçük ölçekli işletmelerin hep bir aile kavramı içerisinde olduklarından yukarıda saydığım evrakları imzalatmadıklarını, bu evrakları önemsemediklerini, yav biz bizeyiz ne olcak yorumu içerisinde bulunduklarını bildiklerinden, dava dilekçelerine, ücretimi almadım diye yazmazlar, fazla mesailerimi, tatil günlerimi, yıllık izinlerimi, doğum iznimi kıdem tazminatımı vs vs almadım şeklinde bir dava açarlar ve çoğu zamanda bu davayı kazanırlar, yada zaten açığı olan işveren belirli bir ücreti ödemek yolunda avukat ve işçi ile anlaşırlar.

Neden kazanırlar yada anlaşma sağlanır sorusuna cevap olarakda, piyasa koşullarında yukarıda bahssetiğim evrakları imzalatmayan üzerine düşmeyen müşteri, bir açığı olduğunu bilir, ve olaya 1:0 malup olarak başlar, birde günümüz Türkiyesinde, her ne hikmetse mühendisde, temizlikçide, teknisyende hep asgari ücretten ücretli gösterilirler, buda işveren için olumsuz bir durumdur, işçi haklı olarak örneğin ben 2.000 tl maaş alıyordum, siz bana asgari ücretten kıdem ödüyorsunuz gibisinden haklı durumunu savunmaya başlıyor, buda işvereni 2:0 malup yapıyor, işveren mahkemede bu durumu inkar etsede, hakimlerde bu durumun farkında ve kanunda eğer hakimin anlamadığı bir durum var ise işçi yönünde karar verilir şeklinde bir madde var. Bu madde demek değilki işçi her zaman haklı,

İşveren yukarıda saydığım bütün evrakları düzenli olarak yapsa, işçinin maaşını asgari ücrtten değilde normal maaşından gösterse, işçinin izinlerini düzenli verse ve bunu resmi evrakla kesinleştirse , fazla mesailerini ödese, kısacası işveren iyi niyetli olursa ve bunu mahkemede şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlarsa işte o zaman yukarıda söylediğimiz madde yani işçi yönüne karar verilir maddesi bir işe yaramaz.

Umarım yazdıklarım kafanızdaki soru işaretlerinin bir kısmına yanıt olmuştur.

mert
03 01 2013, 15:45
Selam Ziya,

Benim Ersin Bey gibi çok fazla bilgim yok ama şunu çok iyi biliyorum.
Bu tür mahkemelerin işverenin lehine sonuçlanması çok zor.
Mahkeme karşısında zavallı bir emekçi ve zengin bir işveren görüyor.
Çok belirgin deliller veya belirgin bir kötü niyet sezmedikçe dava emekçi lehine sonuçlanacaktır.

proportions
03 01 2013, 15:48
Biraz önce telefon açtım. Uzlaşmaya varmak istediğimizi söyledim. İşi yokuşa sürüyor. Mesaiye kaldında paranı almadınmı diyorum aldığına dair belgen varmı diyor.
Gelmediğin günleri izinden saymıyonmu diyorum gelmediğime dair belgen yok diyor. Nereye kadar gidecek bilmiyorum.

Madem ki belgelemiyorsunuz bu tip $eyleri, keske sorsaydin mesaiye kaldigina dair belgelerin var mi diye..
Onun söylediklerini çevirip tam zittini ona sorabilirsin.

Eger ki elimde kanit olsun diyorsan, biraz politika yapman gerekir.

Tekrar telefon aç ve konu$mayi kayit et, konusurken de mutlaka ismini teyid ettir.
Misal bak .... abi önümdeki kagitta .....(isim) .... (soyisim) böyle böyle dedi diyor gibilerinden.
Telefon kaydini delil olarak mahkemeye sunabilecegini söyliyerek istedigin uzla$mayi sagliyabilirsin.

Hatta uzla$mak için para vermiyorsan da, gözünü korkutabilirsin.
Mahkemeyi yaniltmaya dair davranislarindan mahkemeyi onun aleyhine çevirip $ikayet edebilirim ama akrabamsin gel vazgeç ben de vazgeçeyim gibisinden iyi polis kötü polis oynayabilirsin.

RadaR65
03 01 2013, 15:55
Merhaba piyasada bu tarz olaylar çok olmakla birlikte size bir kaç madde sayacağım, umarım bunlar sizin kafanızdaki soru işaretlerini kaldırır.

1. Bir işçinin kıdem tazminatına hak kazanması için işyerinde en az 1 yıl çalışmış olması gerekmektedir, bir yıldan sonraki kesirler her halükarda dikkate alınır. Kıdem tazminatına hak kazanmak için işverenin herhangi bir sebep bildirmeksizin işçiyi işten çıkartması yada işçinin haklı sebeplerden dolayı işten çıkmasından dolayı kıdem tazminatına hak kazanmaktadır. (haklı sebepler, sağlık, işverenin iyi niyet ve ahlak kurallarına uymaması, zorunlu sebepler, (zorunlu sebepler askerlik, evlilik ( evlilikte işçi bir yıl içerisinde kendi isteği ile çıksa bile tazminata hak kazanır), emeklilik gibi)

Sizin işçiniz emekli olduğu için işten çıkmış ise ve çalışma süresi 1 yılı geçmiş ise kendi isteği ile çıksa bile kıdem tazminatına hak kazanmaktadır. (hatta emeklilik süresi dolmuş olan işçi, işten çıkmasa bile sizden kıdem tazminatı talep edebilmektedir.)

2. İhbar tazminatı karşılıklı bir yükümlülüktür, işveren işçisine kanuni süresi içerisinde


İşi 6 Aydan Az Sürmüş İşçi İçin : 2 Hafta

İşi 6 Aydan 1,5 Yıla Kadar Sürmüş İşçi İçin : 4 Hafta

İşi 1,5 Yıldan 3 Yıla Kadar Sürmüş İşçi İçin : 6 Hafta

İşi 3 Yıldan Fazla Sürmüş İşçi İçin : 8 Hafta

işçiye çıkarılacağını bildirmiş ise ihbar ödemek zorunda değildir. Fakat işverenler işten çıkartılacağını öğrenen işçinin, işi savsaklayabileceğini yada işe zarar verebileceğini düşündüklerinden bu sürede işçiyi çalıştırmazlar ve bu sürelere tekabül eden sürelerin ücretlerini işçiye ödeyerek iş sözleşmelerini derhal feshederler.

Örneğin 1.5 yıllık kıdemi olan bir işçi 4 haftalık ücreti karşılığı peşin ödenerek işten derhal çıkartılabilir.

Aynı kural işçi içinde geçerlidir. işçi işten çıkacağını önceden işverene bildirmek ve bu süreler içerisinde işte çalışmak zorundadır. işçi ani çıkış yapar ise işverenin işini aksakttığı için işverene yukarıda bahsi geçen ücretleri ödemek zorundadır.

3. İşçi işe girmeden önce

İşe başvuru formu
nüfus cüzdan örneği
İşe giriş bildirimi
Belirsiz süreli iş sözleşmesi yada belirli süreli
Sağlık raporu
Sabıka kaydı
Aile durum bildirim formu

yukarıda saydığım formları almanız gerekmektedir.

Her halükarda her ay ücret bordrosu ve hesap pusulasını imzalatmanız gerekmektedir.

Eğer aşağıdaki durumlar oluşmuş ise bu durumdada aşağıdaki belgeleri imzalatmanız gerekmektedir.

İşten çıkış bildirimi
İbraname
Çalışma koşullarının değiştiğini bildirir dilekçe (böyle bir durum olursa)
Ücretsiz izinler ve yıllık izinler ile ilgili dilekçe ( işçi tarafından yazılacak )
Yıllak ücretli izin çizelgesi
Hizmet sözleşmesinin sona ermesine ilişkin dilekçe ( hizmet sözleşmesi sona erer ise )
Doğum yapacak olan kadının izin istek dilekçesi
Doğum yapan kadının emzirme izin istek dilekçesi
İş kazası bildirimi (İş kazası olduğunda anında mali müşavire bilgi verilecek en geç 2 gün içerisinde mali müşavir kuruma bilgi verecek)
İşçinin işe gelmemesi durumunda noter tebligatı (böyle bir durum gerçekleşirse)
Daha evvel çıkardığınız bir işçiyi tekrar işe almak istiyorsanız ( işçiye işe alma daveti gönderebilirsiniz, işçi bunu kabul edip etmemekte serbesttir)
Fazla çalışmalara işçinin izni olduğuna dair yazı ( her yıl yenilenmesi gerekmektedir.)

4. Günlük çalışma süresi kanunen 7.5 saattir, öğlen tatillerinde geçen süre bu sürede hesaba katılmaz, Zorunlu iş sebepleri vs gibi durumlarda işçi fazla çalıştırılabilir, bu fazla çalıştırılmalarda mesai saati ücreti+ P fazla çalışma zammı eklenir.

İşçiye her hafta kesintisiz olarak en az 24 saatlik bir hafta tatili verilmek zorundadır. işçi bu tatil gününde başkasının yanında iş yapamaz iş kabul edemez, bu süre için işveren tarafından para ile ödenemez. işçinin bu tatil gününü mutlaka kullanması gerekmektedir.

5. işçinin yıllık izni :

a) Bir yıldan beş yıla kadar (beş yıl dahil) olanlara ondört iş gününden,
b) Beş yıldan fazla onbeş yıldan az olanlara yirmi iş gününden,
c) Onbeş yıl (dahil) ve daha fazla olanlara yirmialtı iş gününden ,

Az olamaz.

Ancak onsekiz ve daha küçük yaştaki işçilerle elli ve daha yukarı yaştaki işçilere verilecek yıllık ücretli izin süresi yirmi iş gününden az olamaz.

Yıllık izin süreleri iş sözleşmeleri ve toplu iş sözleşmeleri ile artırılabilir.

Burada dikkat çekmek istediğim husus günler hep iş günüdür. Piyasada 14 iş günü iki hafta olarak düşünülmükte ve işçilere 2 hafta iznini kullan gel denilmektedir. Buradaki hafta tatili süreleri bu tatil sürelerinden sayılmaz, yani normalde işçinin her hafta kullanması gereken tatil günü izne eklenmek durumundadır. 14 iş günü aslında 16 normal gün olarak uygulanması gerekmektedir. 2 hafta tatil yapan işçi 2 gün eksik izin kullanmaktadır.

Avukatlar Türkiyede bulunan piyasa koşullarını ve işverenlerin küçük ölçekli işletmelerin hep bir aile kavramı içerisinde olduklarından yukarıda saydığım evrakları imzalatmadıklarını, bu evrakları önemsemediklerini, yav biz bizeyiz ne olcak yorumu içerisinde bulunduklarını bildiklerinden, dava dilekçelerine, ücretimi almadım diye yazmazlar, fazla mesailerimi, tatil günlerimi, yıllık izinlerimi, doğum iznimi kıdem tazminatımı vs vs almadım şeklinde bir dava açarlar ve çoğu zamanda bu davayı kazanırlar, yada zaten açığı olan işveren belirli bir ücreti ödemek yolunda avukat ve işçi ile anlaşırlar.

Neden kazanırlar yada anlaşma sağlanır sorusuna cevap olarakda, piyasa koşullarında yukarıda bahssetiğim evrakları imzalatmayan üzerine düşmeyen müşteri, bir açığı olduğunu bilir, ve olaya 1:0 malup olarak başlar, birde günümüz Türkiyesinde, her ne hikmetse mühendisde, temizlikçide, teknisyende hep asgari ücretten ücretli gösterilirler, buda işveren için olumsuz bir durumdur, işçi haklı olarak örneğin ben 2.000 tl maaş alıyordum, siz bana asgari ücretten kıdem ödüyorsunuz gibisinden haklı durumunu savunmaya başlıyor, buda işvereni 2:0 malup yapıyor, işveren mahkemede bu durumu inkar etsede, hakimlerde bu durumun farkında ve kanunda eğer hakimin anlamadığı bir durum var ise işçi yönünde karar verilir şeklinde bir madde var. Bu madde demek değilki işçi her zaman haklı,

İşveren yukarıda saydığım bütün evrakları düzenli olarak yapsa, işçinin maaşını asgari ücrtten değilde normal maaşından gösterse, işçinin izinlerini düzenli verse ve bunu resmi evrakla kesinleştirse , fazla mesailerini ödese, kısacası işveren iyi niyetli olursa ve bunu mahkemede şüpheye yer vermeyecek şekilde ispatlarsa işte o zaman yukarıda söylediğimiz madde yani işçi yönüne karar verilir maddesi bir işe yaramaz.

Umarım yazdıklarım kafanızdaki soru işaretlerinin bir kısmına yanıt olmuştur.

Kırmızı işaretli yerlerden mağduruz zaten.
İlginiz için teşekkürler. Bakalım yarın ne gibi haber gelecek...

RadaR65
03 01 2013, 15:57
Madem ki belgelemiyorsunuz bu tip $eyleri, keske sorsaydin mesaiye kaldigina dair belgelerin var mi diye..
Onun söylediklerini çevirip tam zittini ona sorabilirsin.

Eger ki elimde kanit olsun diyorsan, biraz politika yapman gerekir.

Tekrar telefon aç ve konu$mayi kayit et, konusurken de mutlaka ismini teyid ettir.
Misal bak .... abi önümdeki kagitta .....(isim) .... (soyisim) böyle böyle dedi diyor gibilerinden.
Telefon kaydini delil olarak mahkemeye sunabilecegini söyliyerek istedigin uzla$mayi sagliyabilirsin.

Hatta uzla$mak için para vermiyorsan da, gözünü korkutabilirsin.
Mahkemeyi yaniltmaya dair davranislarindan mahkemeyi onun aleyhine çevirip $ikayet edebilirim ama akrabamsin gel vazgeç ben de vazgeçeyim gibisinden iyi polis kötü polis oynayabilirsin.

Abi bu güzel oldu işte. Ben yaş itibariyle yapamam ama yaptırtırım. Teşekkür ederim.

eraksoy
03 01 2013, 16:07
Selam Ziya,

Benim Ersin Bey gibi çok fazla bilgim yok ama şunu çok iyi biliyorum.
Bu tür mahkemelerin işverenin lehine sonuçlanması çok zor.
Mahkeme karşısında zavallı bir emekçi ve zengin bir işveren görüyor.
Çok belirgin deliller veya belirgin bir kötü niyet sezmedikçe dava emekçi lehine sonuçlanacaktır.

Herzaman şunu söylerim işveren parayı cebine koyduğunda, yarın borcunu ödediğinde hiç bir şeyi düşünmüyor, tabiri caiz ise günü kurtarıyor.

Bu tarz davaları genelde hep küçük işletmeler kayıp eder, çünkü küçük hesaplar peşindedirler. (Konudaki arkadaşımız yanlış anlamasın lütfen, genel olarak konuşuyorum. )

Hiç bir büyük şirket kolay kolay işçinin hakkını yemez ve haklı olarak işten çıkardığı bir işçiyede böyle davalar yüzünden para ödemez. Hatta Avukatlar bile dava dilekçelerini, küçük işletmelere açtıkları gibi mesaimi almadım, fazla çalışmamı almadım diye açamazlar, çünkü bilirlerki bu işletmeler her türlü ödemeyi resmi olarak yaparlar, Bu tarz şirketlere genelde, işten çıkarma sebeplerinin haksız olduğunu, ve işe iade talep ettiklerini bildirir türde bir dava açarlar

sivil
03 01 2013, 16:13
Evet benimde yakınlarımdan birine aynı şeyler oldu.Yanlarında 20 küsur sene çalıştırdıkları bir akrabaları tazminatını da alıp çıktıktan sonra bu akrabaları hiç tanımadıkları bir yalancı şahit gösterip ' bayram seyran haftasonu mesai hep çalışıyordu bu ben biliyorum ' dedirttiler ve mahkeme bu ne idüğü belirsiz kişinin şahitliğini kabul etti.Yaklaşık 50-60 bin TL ye mal oldu bu arkadaşlara.Halbuki hiçte bunu hakeden insanlar değillerdi.Alan kişi vicdansız olursa Allah korkusuda yoksa alır yer bu paraları ama hayır etmez daha beter duruma düşer bir süre sonra o ayrı.

RadaR65
03 01 2013, 16:15
Evet benimde yakınlarımdan birine aynı şeyler oldu.Yanlarında 20 küsur sene çalıştırdıkları bir akrabaları tazminatını da alıp çıktıktan sonra bu akrabaları hiç tanımadıkları bir yalancı şahit gösterip ' bayram seyran haftasonu mesai hep çalışıyordu bu ben biliyorum ' dedirttiler ve mahkeme bu ne idüğü belirsiz kişinin şahitliğini kabul etti.Yaklaşık 50-60 bin TL ye mal oldu bu arkadaşlara.Halbuki hiçte bunu hakeden insanlar değillerdi.Alan kişi vicdansız olursa Allah korkusuda yoksa alır yer bu paraları ama hayır etmez daha beter duruma düşer bir süre sonra o ayrı.

Allah'a havale ediyorum Turhan Abi...

proportions
03 01 2013, 16:17
Herzaman şunu söylerim işveren parayı cebine koyduğunda, yarın borcunu ödediğinde hiç bir şeyi düşünmüyor, tabiri caiz ise günü kurtarıyor.

Bu tarz davaları genelde hep küçük işletmeler kayıp eder, çünkü küçük hesaplar peşindedirler. (Konudaki arkadaşımız yanlış anlamasın lütfen, genel olarak konuşuyorum. )

Hiç bir büyük şirket kolay kolay işçinin hakkını yemez ve haklı olarak işten çıkardığı bir işçiyede böyle davalar yüzünden para ödemez. Hatta Avukatlar bile dava dilekçelerini, küçük işletmelere açtıkları gibi mesaimi almadım, fazla çalışmamı almadım diye açamazlar, çünkü bilirlerki bu işletmeler her türlü ödemeyi resmi olarak yaparlar, Bu tarz şirketlere genelde, işten çıkarma sebeplerinin haksız olduğunu, ve işe iade talep ettiklerini bildirir türde bir dava açarlar

Eger ki dogru anladiysam abi, bizim konuda geçen i$çi sadece kidem tazminati talep edebilir, ki o da onun dogal hakki oldugundan.
Mesai, fazla çalisma gibi taleplerde kanitlandigi veya belgelendigi sürece i$veren den talep edilemez?

proportions
03 01 2013, 16:21
Allah'a havale ediyorum Turhan Abi...

Ziya sen gene de e$$egini saglam kaziga bagla, hazir adama telefon açmissin kanit toplamaya bak.
Kesin birinin dolduru$una gelip hazir paraya konmak için böyle bir yola ba$vuruyor, ve bu konulardan pek anlamayan biri gibime geliyor.

Elinde ne kadar kanit olursa senin için o kadar iyi olur, madem ki belgeler yok elinde, sözlü/yazili ne kadar kanit bulabiliyorsan bul.
Madem ki ugrastiracak seni bari ayaklarin yere saglam bassin karde$im, böyle çakkallara parani kaptirma.

eraksoy
03 01 2013, 16:24
Konu mahkemeye intikal ettiyse, bu konularda uzman bir avukat ile görüşmenizde fayda var, sizde detaylı bilgi verecektir. Avukatsız savunma yapmanız sizin aleyhinize olacaktır.