PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : trafikte 17 yanlış inanış...



gurkan76
15 05 2012, 00:44
Usta sürücü düştüğü problemden kazasız sıyrılmayı bilir!
Yanlış!, Çünkü usta sürücü probleme girmeyen sürücüdür. Karşısına çıkabilecek her türlü tehlikeyi önceden görebilir, ona göre tedbirini önceden alır. Problemlerle uğraşmaz.

Otobanda tamam ama, şehir içinde emniyet kemeri takılmayabilir!
Yanlış! Emniyet kemeri hayat kurtaran en önemli güvenlik gerecidir. 50 km/s hızda meydana gelen bir çarpışmada otonun içindekiler emniyet kemeri talanad1klan takdirde, 4 katlı bir binadan aşağı düşmeyle eşit şok yaşar.

Arkada oturanlar için emniyet kemeri takmak gereksizdir!
Yanlış! Motorlu araçlar bir yere çarptığında hemen durur, ancak içindeki yolcular aynı hızla bir yere çarpana kadar ilerlemeye devam eder. Arkada oturanların da yaşam haklarını kullanmaları ve emniyet kemerlerini takmaları gerekir, Her ne-kadar henüz kanunen zorunlu olmasa da, yolcuların güvenliği için geliştirilmiş olan emniyet kemerleri hayat kurtarır.

Lastik havalarını düşük tutarsak, hem daha iyi tutunur, hem de daha konforlu olur!
Yanlış! Lastik havalarının, aracın fabrika değerinin altında olmaması gerekir. Hatta yüke ve yolcu sayısına göre artırılmalıdır. Çünkü inik lastiğin tabanı yere yayılarak daha iyi tutunma sağlamaz. Aksine tabanın ortası yukarı kalkar ve yol ile teması kesilir. inik lastiklerin yalnız omuz kısımları yere basar. Lastik inikken; kayma hareketleri çok daha düşük hızlarda başlar, fren mesafesi uzar, direksiyon hareketlerine daha geç cevap alınır. Belki daha konforlu sürüş yaparsınız ama, konforlu şekilde yoldan çıkar, konforlu şekilde çarparsınız!

Sıcak havada, lastiğin ısınmasını dengelemek için lastik havaları indirilir!
Yanlış! Lastiğin ısınmasının en büyük nedeni havanın sıcak alınası değil, lastik havalarının düşük olması nedeniyle lastik yanaklarının daha fazla esnemesidir.

Yağmurda inik lastik daha az kayar!
Yanlış! inik lastikte su boşaltma kanalları kapandığı için yağmur suyunu çok daha az boşaltır hatta boşaltamaz ve su üzerine çıkma ve su yastığı üzerinde kayma (aqua planning) çok daha düşük hızlarda başlar.

Direksiyon saate göre 10'u 10 geçe tutulur!
Yanlış! Direksiyon saate göre 9'u çeyrek geçe tutulur. Bu pozisyon, acil bir durumda her iki yöne eşit miktarda direksiyonu çevirebileceğiniz tek pozisyondur;

En iyi koltuk pozisyonu, sürücünün en rahat ettiği pozisyondur.
Yanlış! Sürücünü doğru koltuk pozisyonu öncelikle otomobile hakim olabileceği ne çok uzak, ne de çok yakın bir pozisyondur, Koltuk mümkün olduğunca dik olmalıdır. Direksiyon 9.15 pozisyonundayken kollar dümdüz olmamalıdır. İdeal dirsek açısı 120 ile 135 derece civarındadır. Evimizde TV seyrettiğimiz koltuk pozisyonu çok rahat olabilir, ama bu pozisyonda otomobile ve trafiğe hakim olabilmek çok zordur.

Motorlu araçlar lastiğin üzerinde gider!
Yanlış! Motorlu araçlar lastiğin içindeki havanın üzerinde gider. Eğer lastiğin içinde hava yoksa, hiçbir yere gidemezsiniz, Doğru lastik havası, ayağınızdaki ayakkabı numarası gibidir. Ayağımızı sıkan veya bol gelen bir ayakkabıyla nasıl yürüyemezseniz, otomobilin yol tutuşu da aynı şekilde bozulur.

Ani frenlerde önce frene basıp, durmaya yakın debriyaja basarsak, motor kompresyonundan faydalanıp daha kısa mesafede dururuz!
Yanlış! En etkin yavaşlama frenle debriyaja aynı anda basılarak yapılır. Böylece fren anında motor devre dışı bırakılarak, motorun aracı ileri götürme kuvveti yok edilir.

ABS (Antiblokaj Fren Sistemi) mekanik frene göre çok daha kısa mesafede durdurur!
Yanlış! ABS fren sistemi olan bir araç tekerleklerin kızaklamasını önler ve fren sırasında manevra yapılabilmesini sağlar. Ancak, daha kısa mesafede durdurmaz.

Bilinen fren bağıntılarında fren uzunluğu aracın dört tekerleğinin de TAM BLOKE olup (yani dönmeden) kayarak Yol üzerinde lastik izi bıraktığı durum için hesaplanır. Yayınlanmış olan tüm fren boylarındaki kabul böyledir. Halbuki ABS tekerleklerin tam bloke olmasını engeller.

Mekanik freni olan bir otomobilde fren pedalını pompalayarak daha kısa mesafede durulabilir!
Yanlış! Pompalamak için ayak fren pedalı üzerinden çekildiğinde, aracın ileri hareketi devam eder ve durma mesafesi uzar. Doğrusu; panik frende fren pedalı üzerindeki basıncı azaltarak lastiğin dönmesini sağlamaktır. Ancak ayak fren pedalından kaldırılmamalı ve fren yapmaya devam edilmelidir,

Doğru takip mesafesi hızın yarısıdır!
Yanlış! Bu yöntem kullanışlı olmamakla birlikte, hata payı yüksektir. İdeal takip mesafesi (kuru havada) 2 saniye arkadan takip etmektir. Yağışlı havalarda veya yük durumunda bu süre 3-4 saniye olmalıdır.

Dörtlü ikaz (flaşör) tünele girince yakılır!
Yanlış! Dörtlü ikaz sadece trafiğe tehlike yarattığı durumlarda yakılır. Yani olası bir kaza veya arıza halinde. Tünelde kısa farların açık olması yeterlidir.

Gündüz kısa farları yakmak trafiktekilerin gözünü alır!
Yanlış! Gündüz kısa far yakmak, daha erken fark edilmenizi ve size tehlike yaratacak olan kişilere kendinizi daha erken göstermenizi sağlar. Gece yakılan kısa farlar gözümüzü daha çok alır. Sadece kapalı ve yağışlı havalarda değil, güneşli havalarda ve hızlı yol kesimlerinde de kısa farların açılması kendi sürüş güvenliğiniz için önemlidir.

Çocukları uyarmak için korna çalınır!
Yanlış! Çocukları uyarmak için koma çalınmaz! Koma onların paniğe kapılıp beklenmedik bir reaksiyon vermelerine yol açar, En iyisi iyice yavaşlamak ve gerekirse durmaktır

Yoğun siste en iyi gitme yöntemi dörtlü ikazları yakmamaktır!
Yanlış! Yoğun siste en iyi gitme yöntemi hiç gitmemektir. Çünkü siste daha iyi gören Sürücü yoktur, daha çok risk alan sürücü vardır. Görüş mesafesi yeterliyse siste sarı camlı gözlükler takılarak, sis lambalarını ve kısa farları yakmak, sileceklerinizi çalıştırmak, yerin kayganlaştığını dikkate alarak, takip mesafesini artırmak ve sollama yapmamak daha güvenli yol almanıza yardımcı olur.

Unutmayın! Hayatınız boyunca ölümlü bir trafik kazası geçirme olasılığınız %33'tür. Rus ruletinde bile bu oran % 17'dir. lütfen, trafikte araç kullanmanın bir yaşam işi olduğunu hiçbir zaman aklınızdan çıkarmayın

(İnternetten Alınarak Paylaşılmıştır)

Y_o_L_c_U_38
15 05 2012, 00:49
paylasim icin tesekkuler..

sivil
15 05 2012, 01:36
Teşekkürler.

yalcinyigit
15 05 2012, 08:18
eline koluna sağlık cok guzel olmus

drozia
15 05 2012, 08:20
Eline sağlık çok yararlı bilgiler:)

solarapex
15 05 2012, 08:20
Teşekkürler.FAydalı bir paylaşım olmuş

gokbrk
15 05 2012, 09:19
Paylaşım için teşekkürler fakat takip mesafesi kısmı bence hatalı. Kuru havada 2 saniye denmiş. 50 km ile giderken acil bir durumda 2 sn içerisinde vereceğiniz tepki ile 120 km ile giderken acil bir durumda 2 sn içerisinde vereceğiniz tepkinin etkileri farklı olacaktır. Bu yüzden takip mesafesi zamana göre değil, hıza göre ayarlanmalı ki vereceğiniz tepkinin etkisi yerinde olsun...

lord_danger
15 05 2012, 09:27
güzel bir paylaşım

kuscugokhan
15 05 2012, 09:36
Paylasim icin tesekkurler..Bilmeyenler iyi okusun :)

kaanpassat
15 05 2012, 11:01
elinize sağlık güzel bilgilendirme :)

Ascentarium
15 05 2012, 15:53
Emniyet Şeridi'nin tepeye uyduruk bir lamba takıp, herkesi enayi yerine koymak suretiyle kullanılabilecek bir alan olmadığını; emniyet şeridinin sadece ve sadece acil/emniyet ihtiva eden durumlarda Trafik yönetmeliğine göre istisna tutulan araçların kullanılabileceği eksik kalmış. En çok ifrit olduğum hususdur.

Yönetmelikle tanınan istisnayı suistimal eden sivil/rozetli ayılar da buna dahildir. Onlar da bir devlet memuru olmalarına rağmen "ASLA" zamanında yola çıkmazlar, sabahın 8 sularında şapşal şapşal tepeye lambalarını kondurup emniyet şeridinden mesailerine yollanırlar. Nasıl olsa onlara yollar serbest, yaylana yaylana, koltuıklarına kurula kurula, sigaraalrını savurttura savurttura mesailerine yollanır bu insan müsveddeleri. Bir kaç sene evvel baya bir takmıştım bunlara, ve boğaz trafiğinde hepsinin teker teker plakalarını alıp 155'e ihbarda bulunuyordum her gün mütemadiyen. Sonrasında güzide emniyet teşkilatımız cevaben gönderdikleri yazılarında, bu rozetli ayıların "görev yerine acil intikalde olan sivil emniyet mensupları" olduğu yalanıyla güya benim ihbarlarımı değerlendirmiş olmuşlardı. Alakası yok pek tabii ki teori ile pratiğinin. Her sabah aynı araçlar, aynı şahıslar, aynı saatlerde toplu "görev yerine intikal" emri mi alırlar Allah aşkına? Sonra her ne hikmetse tüm tepe lambaları köprü girişinde hemen araç içine çekilir. Yazık garibanlara da köprüyü inşa edenler bu rozetli ayıları düşünerek köprüye emniyet şeridi eklememişler.

Neyse fazla uzatmamayım, yaram deşildiği için sadece sizlerle paylaşmak istedim o kadar. Bu arada görevlerini layıkıyla ve fedakarane yapan emniyet mensuplarını pek tabii ki tenzih ederim.

drozia
15 05 2012, 16:10
Emniyet Şeridi'nin tepeye uyduruk bir lamba takıp, herkesi enayi yerine koymak suretiyle kullanılabilecek bir alan olmadığını; emniyet şeridinin sadece ve sadece acil/emniyet ihtiva eden durumlarda Trafik yönetmeliğine göre istisna tutulan araçların kullanılabileceği eksik kalmış. En çok ifrit olduğum hususdur.

Yönetmelikle tanınan istisnayı suistimal eden sivil/rozetli ayılar da buna dahildir. Onlar da bir devlet memuru olmalarına rağmen "ASLA" zamanında yola çıkmazlar, sabahın 8 sularında şapşal şapşal tepeye lambalarını kondurup emniyet şeridinden mesailerine yollanırlar. Nasıl olsa onlara yollar serbest, yaylana yaylana, koltuıklarına kurula kurula, sigaraalrını savurttura savurttura mesailerine yollanır bu insan müsveddeleri. Bir kaç sene evvel baya bir takmıştım bunlara, ve boğaz trafiğinde hepsinin teker teker plakalarını alıp 155'e ihbarda bulunuyordum her gün mütemadiyen. Sonrasında güzide emniyet teşkilatımız cevaben gönderdikleri yazılarında, bu rozetli ayıların "görev yerine acil intikalde olan sivil emniyet mensupları" olduğu yalanıyla güya benim ihbarlarımı değerlendirmiş olmuşlardı. Alakası yok pek tabii ki teori ile pratiğinin. Her sabah aynı araçlar, aynı şahıslar, aynı saatlerde toplu "görev yerine intikal" emri mi alırlar Allah aşkına? Sonra her ne hikmetse tüm tepe lambaları köprü girişinde hemen araç içine çekilir. Yazık garibanlara da köprüyü inşa edenler bu rozetli ayıları düşünerek köprüye emniyet şeridi eklememişler.

Neyse fazla uzatmamayım, yaram deşildiği için sadece sizlerle paylaşmak istedim o kadar. Bu arada görevlerini layıkıyla ve fedakarane yapan emniyet mensuplarını pek tabii ki tenzih ederim.
tamam belki o dediğin tiplerden 1 2 tane giden vardır yasal hakkı da vardır belki.. ama esas sorun onların arkasına takılan sivil lavuklar:))) esas kalabalığı onlar yapıyor birbirlerinden cesaretlenerek aradan kaynak yapanlar falan komedi, ya..:)))

RadaR65
15 05 2012, 16:59
bütün maddeleri okudum ama aklıma bir konu takıldı;

Ani frenlerde önce frene basıp, durmaya yakın debriyaja basarsak, motor kompresyonundan faydalanıp daha kısa mesafede dururuz!
Yanlış! En etkin yavaşlama frenle debriyaja aynı anda basılarak yapılır. Böylece fren anında motor devre dışı bırakılarak, motorun aracı ileri götürme kuvveti yok edilir.

demişsiniz ama ben direkt debriyaj + freni doğru bulmuyorum.

neden diye sorarsanız; hususi otomobilde olağan üstü bir farklılık olmasada büyük tarz araçlarda (kamyon ve kamyonet gibi) debriyaja bastığınızda araç süzülmeye başlıyor sonra fren tutumuda zorlaşıyor ama önce frenle hızı düşürüp debrijayla iyice durdurmak daha mantıklı geliyor.. bu dediğim olay 5. vites 100 km/h de bariz şekilde belli oluyor. gazdan çektiğimizde araç ileri gideceğine anında hız ibresi düşüyor. tamam bunu 40 km/h ye kadar yapmak doğru olmaz en azından 100km/h den 70 km/h ye kadar uygulanabilir.

bir diğer hususta vites düşürerek yavaşlamak. o daha etkili oluyor ama oda yine kamyon ve kamyonet de kullanılması iyi olur.

burası bir bilgi paylaşım ortamı yanlışım varsa düzeltin lütfen.

gokbrk
15 05 2012, 17:02
Emniyet Şeridi'nin tepeye uyduruk bir lamba takıp, herkesi enayi yerine koymak suretiyle kullanılabilecek bir alan olmadığını; emniyet şeridinin sadece ve sadece acil/emniyet ihtiva eden durumlarda Trafik yönetmeliğine göre istisna tutulan araçların kullanılabileceği eksik kalmış. En çok ifrit olduğum hususdur.

Yönetmelikle tanınan istisnayı suistimal eden sivil/rozetli ayılar da buna dahildir. Onlar da bir devlet memuru olmalarına rağmen "ASLA" zamanında yola çıkmazlar, sabahın 8 sularında şapşal şapşal tepeye lambalarını kondurup emniyet şeridinden mesailerine yollanırlar. Nasıl olsa onlara yollar serbest, yaylana yaylana, koltuıklarına kurula kurula, sigaraalrını savurttura savurttura mesailerine yollanır bu insan müsveddeleri. Bir kaç sene evvel baya bir takmıştım bunlara, ve boğaz trafiğinde hepsinin teker teker plakalarını alıp 155'e ihbarda bulunuyordum her gün mütemadiyen. Sonrasında güzide emniyet teşkilatımız cevaben gönderdikleri yazılarında, bu rozetli ayıların "görev yerine acil intikalde olan sivil emniyet mensupları" olduğu yalanıyla güya benim ihbarlarımı değerlendirmiş olmuşlardı. Alakası yok pek tabii ki teori ile pratiğinin. Her sabah aynı araçlar, aynı şahıslar, aynı saatlerde toplu "görev yerine intikal" emri mi alırlar Allah aşkına? Sonra her ne hikmetse tüm tepe lambaları köprü girişinde hemen araç içine çekilir. Yazık garibanlara da köprüyü inşa edenler bu rozetli ayıları düşünerek köprüye emniyet şeridi eklememişler.

Neyse fazla uzatmamayım, yaram deşildiği için sadece sizlerle paylaşmak istedim o kadar. Bu arada görevlerini layıkıyla ve fedakarane yapan emniyet mensuplarını pek tabii ki tenzih ederim.
Eskiden emniyet şeridini kullanan tiplerle çok uğraşırdım. Ama artık uğraşmıyorum. Sebepsiz her geçene "sana bu dünyada hakkımı helal etmiyorum" diyorum.

Can
15 05 2012, 18:32
bütün maddeleri okudum ama aklıma bir konu takıldı;

Ani frenlerde önce frene basıp, durmaya yakın debriyaja basarsak, motor kompresyonundan faydalanıp daha kısa mesafede dururuz!
Yanlış! En etkin yavaşlama frenle debriyaja aynı anda basılarak yapılır. Böylece fren anında motor devre dışı bırakılarak, motorun aracı ileri götürme kuvveti yok edilir.

demişsiniz ama ben direkt debriyaj + freni doğru bulmuyorum.

neden diye sorarsanız; hususi otomobilde olağan üstü bir farklılık olmasada büyük tarz araçlarda (kamyon ve kamyonet gibi) debriyaja bastığınızda araç süzülmeye başlıyor sonra fren tutumuda zorlaşıyor ama önce frenle hızı düşürüp debrijayla iyice durdurmak daha mantıklı geliyor.. bu dediğim olay 5. vites 100 km/h de bariz şekilde belli oluyor. gazdan çektiğimizde araç ileri gideceğine anında hız ibresi düşüyor. tamam bunu 40 km/h ye kadar yapmak doğru olmaz en azından 100km/h den 70 km/h ye kadar uygulanabilir.

bir diğer hususta vites düşürerek yavaşlamak. o daha etkili oluyor ama oda yine kamyon ve kamyonet de kullanılması iyi olur.

burası bir bilgi paylaşım ortamı yanlışım varsa düzeltin lütfen.

Bunu defalarca yazmışımdır yine yazayım Ziya kardeşim :)

Aracın motor freniyle yavaşlatılışıyla,ayak freniyle yavaşlatılışı arasında,hafif frenlemelerde fark gözlenlenmeyebilir belki. Ancak,ani frende,aracın fren sistemininin aracı yavaşlatma süresiyle,pistonların hareketi paralel gitmez. Aslında debriyaja basmadığın için,ani fren sırasında pistonlar aracı hala ileri itmeye devam eder. Böylece frenlere çok daha fazla yük binmiş olur. Ani frende debriyaj ve fren pedalına aynı anda basılır :)

Örnek vermek gerekirse,bisiklette frene köküne kadar basıp,aynı anda pedal çevirmek en güzel örnek bence. Aracın ani frende debriyaja basılmamış hal,aynen bu şekildedir.

RadaR65
15 05 2012, 18:58
Bunu defalarca yazmışımdır yine yazayım Ziya kardeşim :)

Aracın motor freniyle yavaşlatılışıyla,ayak freniyle yavaşlatılışı arasında,hafif frenlemelerde fark gözlenlenmeyebilir belki. Ancak,ani frende,aracın fren sistemininin aracı yavaşlatma süresiyle,pistonların hareketi paralel gitmez. Aslında debriyaja basmadığın için,ani fren sırasında pistonlar aracı hala ileri itmeye devam eder. Böylece frenlere çok daha fazla yük binmiş olur. Ani frende debriyaj ve fren pedalına aynı anda basılır :)

Örnek vermek gerekirse,bisiklette frene köküne kadar basıp,aynı anda pedal çevirmek en güzel örnek bence. Aracın ani frende debriyaja basılmamış hal,aynen bu şekildedir.

tamam abicim hak veriyorum gayette mantıklı bununda bilincindeyim. bende zaten durana kadar frene basalım demiyorum farkındaysan basit bir örnekle 100 km/den 70e kadar demiştim.

eğer öylede olmuyorsa teşekkür ederim bilinçlendirdin. :)

ama mantığıma sığmayan; yüklü araçta depriyaja bastıktan sonra frene bastığımda aracın dahada ileriye atıldığını hissediyorum..
inat etmiyorum sadece nedenini merak ediyorum :))

Can
15 05 2012, 19:13
Zaten öyle kardeşim :)
Debriyaja bastığın andan itibaren araç kendi ağırlığıyla hareket ediyor ve yolun eğimine göre hızlanıyor veya yavaşlıyor.
Benm anlattığım olay ANİ FREN de geçerli. Ani fren anında fren+debriyaj yapacaksın. Ama baktın trafik ağır ağır duruyor,o zaman çek ayağını gazdan,sonrada dokun frene,fren gücü motorun itme gücünden düşük olacağı için daha çabuk yavaşlayacaksın. Yani fren,motoru yavaşlatmış olacak. Ama ani frende,motor devrede olursa,araç yavaşlaması daha da zorlaşacak.
Yoksa senin dediğinde bir problem yok,her zaman debriyaj kullanmaya gerek yok :)

Bu arada bu olayı DSG Şanzımanda deneyen var mı? O anda DSG ne yapıyor acaba?

VW_Passat
15 05 2012, 19:23
10 numarali bir paylasim olmus gercekten :).

Sizi bilmiyorum ama birde su gercek var ise gidenlerinde kaza riski oldukca yüksektir, hatta calisirken bile is kazasina girme riski 50% dir Rus ruletinden bile kötü :)

lider75
15 05 2012, 21:38
ya ne kadar tehlikeli bi dünyada yaşıyormuşuz be kardeşim.Herşey,işe gitmek bile rus ruletinden tehlikeli imiş de haberimiz yokmuş.O zaman ben tam ayvayı yedim.Ben işte ortalama haftalık 2500 km yapıyorum.Biri bana bi altıpatlar versiiiin:)

Passatcc
26 05 2012, 13:58
Paylaştığınız bu 17 madde insanlar tarafından tam olarak anlaşılmış ve uygulanıyor olsa trafikte yok yere yitip giden canlar büyük ölçüde azalır.