Avrupa icin Wolfsburg Autostadt gezisi icin yoklam

Yasin'im, sana iki kısa hikâye, % 100 gerçek.

1. Alman karı-koca çift yıllar önce Almanya'da tanıştıkları Türk ailenin Mersin'deki yazlığını ziyarete geliyorlar. Bir akşam Türk ailenin Almanya'ya hiç gitmemiş bir yakınları (akraba, tanıdık vs.) Alman karı-koca çifte Türkiye'deki bankaların dövize de yüksek faiz verdiğini, Alman Marklarını buradaki İmar Bankasına yatırmaları hakinde % 10 faiz alabileceklerini belirtiyor. Alman karı-koca çift ellerinde 300.000 Alman Markı birikimlerinin bulunduğunu belirtip bunu Türkiye'ye getirmeyi ve yıllık % 10 faiz almak istediklerini söyleyerek parayı buraya getiriyorlar ve İmar Bankasına yatırıyorlar, ancak bu fikri veren Türk tanıdık yabancıların Türkiye'de tek başına hesap açamayacaklarını ve bir Türk vatandaşının da imza yetkilisi olması gerektiğini söyleyip 300.000 Alman Markın yatırıldığı hesaba "ortak" oluyor, güvence olarak da Tarsus'ta bir şirketin "hisselerini" veriyor.

Sonuç: Alman karı-koca 300.000 Alman Markından oluyor, ortak olduklarını sandıkları şirket de batık çıkıyor.

2. Almanlar Akdeniz'in Adana'ya yakın olan ve turizmden uzak olan bir ilçesinde site içerisinde çok sayıda denize sıfır yazlık alıyorlar. Bu yazlıklar villa şeklinde ve "Cennetten Bir Parça" sloganı ile Almanya'da pazarlanıyor. Almanlar ilk yıllarda buralara her yaz mevsimi başında gidip geliyor, harika tatil geçiriyorlar. Fakat sonradan sorunlar başlıyor. Almanlar hakkında yöre halkı arasında söylentiler dolaşmaya başlıyor, bakkal-market ve manavlar Almanlara satış yapmayı reddediyor. Bir ara Alman ailenin birisi mevsim başlangıcından önce deniz kenarındaki yazlığına geliyor, bakıyor ki evde lamba yanıyor ve içeride tanımadıkları insanlar var. Jandarmaya haber veren Alman aile evlerinde hırsız olduğunu söylüyor. Jandarma gelip eve baskın yapıyor. Evdekiler bir Türk ailesi ve "burayı yönetimden kiraladıklarını" söylüyor. Alman aile ise evlerini kiraya vermediklerini ve yönetimin de bunu yapmaya yetkili olmadığını söylüyor, hemen yönetimden birisi gelerek duruma el koyuyor, Türk aileyi başka bir villaya yerleştiriyor (!) ve Alman aileye de onların temizlikçi olduklarını söylüyor.

Sonuç: Alman ailelerin hepsi pılını pırtını toplayıp burayı pek de iyi olmayan duygularla terkediyor ve villaları sudan ucuz fiyatlarla elden çıkartıyor.

   Taner Göde Nickli Üyeden Alıntı

Yasin'im, sana iki kısa hikâye, % 100 gerçek.

1. Alman karı-koca çift yıllar önce Almanya'da tanıştıkları Türk ailenin Mersin'deki yazlığını ziyarete geliyorlar. Bir akşam Türk ailenin Almanya'ya hiç gitmemiş bir yakınları (akraba, tanıdık vs.) Alman karı-koca çifte Türkiye'deki bankaların dövize de yüksek faiz verdiğini, Alman Marklarını buradaki İmar Bankasına yatırmaları hakinde % 10 faiz alabileceklerini belirtiyor. Alman karı-koca çift ellerinde 300.000 Alman Markı birikimlerinin bulunduğunu belirtip bunu Türkiye'ye getirmeyi ve yıllık % 10 faiz almak istediklerini söyleyerek parayı buraya getiriyorlar ve İmar Bankasına yatırıyorlar, ancak bu fikri veren Türk tanıdık yabancıların Türkiye'de tek başına hesap açamayacaklarını ve bir Türk vatandaşının da imza yetkilisi olması gerektiğini söyleyip 300.000 Alman Markın yatırıldığı hesaba "ortak" oluyor, güvence olarak da Tarsus'ta bir şirketin "hisselerini" veriyor.

Sonuç: Alman karı-koca 300.000 Alman Markından oluyor, ortak olduklarını sandıkları şirket de batık çıkıyor.

2. Almanlar Akdeniz'in Adana'ya yakın olan ve turizmden uzak olan bir ilçesinde site içerisinde çok sayıda denize sıfır yazlık alıyorlar. Bu yazlıklar villa şeklinde ve "Cennetten Bir Parça" sloganı ile Almanya'da pazarlanıyor. Almanlar ilk yıllarda buralara her yaz mevsimi başında gidip geliyor, harika tatil geçiriyorlar. Fakat sonradan sorunlar başlıyor. Almanlar hakkında yöre halkı arasında söylentiler dolaşmaya başlıyor, bakkal-market ve manavlar Almanlara satış yapmayı reddediyor. Bir ara Alman ailenin birisi mevsim başlangıcından önce deniz kenarındaki yazlığına geliyor, bakıyor ki evde lamba yanıyor ve içeride tanımadıkları insanlar var. Jandarmaya haber veren Alman aile evlerinde hırsız olduğunu söylüyor. Jandarma gelip eve baskın yapıyor. Evdekiler bir Türk ailesi ve "burayı yönetimden kiraladıklarını" söylüyor. Alman aile ise evlerini kiraya vermediklerini ve yönetimin de bunu yapmaya yetkili olmadığını söylüyor, hemen yönetimden birisi gelerek duruma el koyuyor, Türk aileyi başka bir villaya yerleştiriyor (!) ve Alman aileye de onların temizlikçi olduklarını söylüyor.

Sonuç: Alman ailelerin hepsi pılını pırtını toplayıp burayı pek de iyi olmayan duygularla terkediyor ve villaları sudan ucuz fiyatlarla elden çıkartıyor.

Ne kadar alçakca bir olay ve buna benzer o kadar çok hadise yaşanıyor ki..Ben RTL, ZDF yi seyrediyorum o kadar enderdir ki böyle bir kepazeliğin Almanyada yaşanması mümkün değil çünkü Kanunlar yaptırımlar çok katı..Toplum kurallara uymak zorunda..

Abi dolandirma dalavera islerinde zaten bizim milletin eline kimse su dökemez ! Hele Almanlar Türkiye de ki olan biteni bilmiyor daha da aldatiliyorlar. Benim Volkswagen ustam yillarin Volkswagen/AUDI ustamiz Alman her yil izinini Türkiye Antalya da yapiyor, emekli olunca Ev alacam Türkiye den diyor . Bunlari ona anlatayim dikkatli olsun

Bu bizim sucumuz, Patriot Füzeleri icin gelen Alman ekibini döven sahislara nedemeli abicim ?? Adamlar NATO tarafindan Türkiye yi olasi saldirilardan korumak icin geliyor biz ne yapiyoruz dövüyoruz. Allah inandirsin hemen Link ekleyeyim bulunca, BILD.de sayfasinda bir Asker Babasi ogluda Türkiye ye gönderildigini ve bunu kinadigini Oglunun geri gelmesine ikna ettigini calistigini söylüyor. Reziliz bu konuda malesef, sucluyuz. Ama Alman sesini gikini cikaramiyor, simdi olayi tersine döndürsek olayin boyutunu düsünmek istemiyorum. Iste olay böyledir, Almanlar susar birsey diyemez korkarlar, ama bizler susmuyoruz. Her kanuna her cikan yeni maddeyi, zami, bilmemneyi, Bakan acilisina bile Boykot yapiyoruz .

Aradaki Farki insallah anlatabilmisimdir

   drozia Nickli Üyeden Alıntı

İlginç sosyolojik tespitler..ama o Almanlar nasıl olduysa Dünyada ABD ve Japonyadan sonra sonra en büyük Teknoloji devi ülke oldu. Onların disipliner ve azimli çalışmaları sayesinde gelişmiş bir ülke oldular.

Biz naptık sırf günah yavur işi diye matbaayı 300 yıl sonra aldık kullandık ve sonuç ortada.. Üretimi olmayan, IMF ile ayakta durabilen, yeraltı kaynaklarını kullanamayan ve AB kapısında 50 yıldır bekletilen bir ülke haline geldik..

Sana söyliyeyim ne yaptik bunlar gercek malesef, Almanlar savastan sonra Almanya yi tekrar kalkindirdilar, taslari tek tek yerine dizdiler herkez.

Biz ne yaptik ? Astik, kestik, yok ettik, Araba üretmeye kalktik yakiti kalmayinca üretmeyi vazgectik (Devrim Otomobil), Darbe üstüne Darbe, Tanklar i konusturduk ülkeyi 20 Yil daha geriye attik. Simdi coooook sükür belki Almanlardan öndeyiz. Kendi Otomobilimiz olmamasinin sebebi mühendislerimiz mi yoktuda üretemedik simdiye kadar ? Hayir, simdiye kadar hic biri üretilmesini istemedi.

Devrim Filmine bakin, o zamanki Halk düsüncesi bile nasilmis !