Konuyu Değerlendir: Güncel Değerlendirme :
Sahi ya Taner Bey bir ara milliyet tatil köyü hürriyet tatil köyü filan vardı. Hatta Milpa filan diye pazarlama şirketleri vardı kuponla ev 5 sene ödemeyle araba satıyorlardı hemde 2 araba parasına. Şimdi bakıyorum da ne kadar kanımızı emmişler.
192
Sahi ya Taner Bey bir ara milliyet tatil köyü hürriyet tatil köyü filan vardı. Hatta Milpa filan diye pazarlama şirketleri vardı kuponla ev 5 sene ödemeyle araba satıyorlardı hemde 2 araba parasına. Şimdi bakıyorum da ne kadar kanımızı emmişler.
Bu resimden sonra ensede uzun saç bırakma modası başladı, saçlar uzadı, ensede kıvırcık hale getirildi, sonra bıyık da gitti, 1992-1992 çok acaip bir dönemdi. Moda neyse ona uyuyorduk! Bir ara kaptan ceketi modaydı, tek düğmeli, derin kesimli. Her yıl gardrop değiştiriyorduk neredeyse.
Hey gidi gençlik...
Zaman neleri değiştirmiş; bıyıklar gitmiş, saçlar gitmiş, ama şortlar uzamış...
9.437
Bu resimden sonra ensede uzun saç bırakma modası başladı, saçlar uzadı, ensede kıvırcık hale getirildi, sonra bıyık da gitti, 1992-1992 çok acaip bir dönemdi. Moda neyse ona uyuyorduk! Bir ara kaptan ceketi modaydı, tek düğmeli, derin kesimli. Her yıl gardrop değiştiriyorduk neredeyse.
Hey gidi gençlik...
Zaman neleri değiştirmiş; bıyıklar gitmiş, saçlar gitmiş, ama şortlar uzamış...
192
Araç bugün bayiye inecek sen de Cuma mı teslim alacaksın ? 3 - 4 gün sabredebilmek herkesin harcı değil tebriklerMerhaba İlker ,
Araç dün çekildi, bugün bayiye inmiş olması lazım.
Bir aksilik olmaz ise cuma günü teslim alırım diye düşünüyorum.
Allah , inşallah kazasız belasız sürüşler nasip eyler..
139
Araç bugün bayiye inecek sen de Cuma mı teslim alacaksın ? 3 - 4 gün sabredebilmek herkesin harcı değil tebriklerMerhaba İlker ,
Araç dün çekildi, bugün bayiye inmiş olması lazım.
Bir aksilik olmaz ise cuma günü teslim alırım diye düşünüyorum.
Allah , inşallah kazasız belasız sürüşler nasip eyler..
Sorma, teslim tarihi yaklaştıkça heyecan seviye yükseliyor.Araç bugün bayiye inecek sen de Cuma mı teslim alacaksın ? 3 - 4 gün sabredebilmek herkesin harcı değil tebrikler
Allah , inşallah kazasız belasız sürüşler nasip eyler..
Umarım sorunsuz teslim alır, kazasız belasız kullanırım
158
Sorma, teslim tarihi yaklaştıkça heyecan seviye yükseliyor.Araç bugün bayiye inecek sen de Cuma mı teslim alacaksın ? 3 - 4 gün sabredebilmek herkesin harcı değil tebrikler
Allah , inşallah kazasız belasız sürüşler nasip eyler..
Umarım sorunsuz teslim alır, kazasız belasız kullanırım
taner abi siz yine şort giymissiniz o sıralar slip mayo modaydı. seni slip mayo ile düşünmek istemiyorum ama
2.486
taner abi siz yine şort giymissiniz o sıralar slip mayo modaydı. seni slip mayo ile düşünmek istemiyorum ama
Bu resimden sonra ensede uzun saç bırakma modası başladı, saçlar uzadı, ensede kıvırcık hale getirildi, sonra bıyık da gitti, 1992-1992 çok acaip bir dönemdi. Moda neyse ona uyuyorduk! Bir ara kaptan ceketi modaydı, tek düğmeli, derin kesimli. Her yıl gardrop değiştiriyorduk neredeyse.
Bu dönemi doya doya yaşayanlardan biri de benim, evet benim de uzun saçlarım vardı, arkada, ensemi kapatan. Ama bundan bir dönem önce "tavuk götü saçlar" vardı, şimdiki neslin saçları havaya dikmesi gibi, biz de saçların arka kısmında tavukların arka kısmını andırır şekilde havay dikerdik, ne anlıyorsak ondan. Öğretmenler de kızdıklarında, çocuğun kulağını çekmek yerine saçın o kısmını tutarlar, güzelim o saçları, o briyantinle iki saatte zor hazırlanmış saçları iki saniyede yerle yeksan ederlerdi.
Kotun içine kazak da en çok kullandığım moda ritüellerindendi.
Hey gidi günler....
8.177
Bu resimden sonra ensede uzun saç bırakma modası başladı, saçlar uzadı, ensede kıvırcık hale getirildi, sonra bıyık da gitti, 1992-1992 çok acaip bir dönemdi. Moda neyse ona uyuyorduk! Bir ara kaptan ceketi modaydı, tek düğmeli, derin kesimli. Her yıl gardrop değiştiriyorduk neredeyse.
Bu dönemi doya doya yaşayanlardan biri de benim, evet benim de uzun saçlarım vardı, arkada, ensemi kapatan. Ama bundan bir dönem önce "tavuk götü saçlar" vardı, şimdiki neslin saçları havaya dikmesi gibi, biz de saçların arka kısmında tavukların arka kısmını andırır şekilde havay dikerdik, ne anlıyorsak ondan. Öğretmenler de kızdıklarında, çocuğun kulağını çekmek yerine saçın o kısmını tutarlar, güzelim o saçları, o briyantinle iki saatte zor hazırlanmış saçları iki saniyede yerle yeksan ederlerdi.
Kotun içine kazak da en çok kullandığım moda ritüellerindendi.
Hey gidi günler....
mehmet abi saçlar hadi neysede kotun içine kazak modasımı olur yaaa. lütfen resmin versada yayınlama
2.486
mehmet abi saçlar hadi neysede kotun içine kazak modasımı olur yaaa. lütfen resmin versada yayınlama
Bildiğiniz gibi değil, acayip modaydı. Kazağın alt tarafı, tam pantolona giren tarafı biraz bolca olacak, hafif dışarda olacak ve dökük duracak. İçeriye fazla girecek olursa geriye çekip dışarıya doğru tutardık. Çok acayip şeyler vardı daha...
8.177
Bildiğiniz gibi değil, acayip modaydı. Kazağın alt tarafı, tam pantolona giren tarafı biraz bolca olacak, hafif dışarda olacak ve dökük duracak. İçeriye fazla girecek olursa geriye çekip dışarıya doğru tutardık. Çok acayip şeyler vardı daha...
Erkek modası neyse de, kadınlar topuktan bağlamalı streç pantol mudur, çorap mıdır, nedir anlamadım, ondan giyiyorlardı, daha zevksiz ve ruhsuz bir moda akımı görmedim. Geçen ve ondan önceki yıl da gaiba TÜM çalışan bayanlar siyah kumaş pantol ve beyaz bluz/gömlek giydiler, ama hepsi! Yani işletme kılık kıyafet kuralı koysaydı bile herkes bu kadar uymazdı. Şu anda dolgu topuk ve geniş (balon) paça moda. Yazıklar olsun kadın modasını baltalayana. En zevksiz giyinen Hollandalılarmış, inşallah onlardan sonra biz gelmiyoruz...
9.437
Erkek modası neyse de, kadınlar topuktan bağlamalı streç pantol mudur, çorap mıdır, nedir anlamadım, ondan giyiyorlardı, daha zevksiz ve ruhsuz bir moda akımı görmedim. Geçen ve ondan önceki yıl da gaiba TÜM çalışan bayanlar siyah kumaş pantol ve beyaz bluz/gömlek giydiler, ama hepsi! Yani işletme kılık kıyafet kuralı koysaydı bile herkes bu kadar uymazdı. Şu anda dolgu topuk ve geniş (balon) paça moda. Yazıklar olsun kadın modasını baltalayana. En zevksiz giyinen Hollandalılarmış, inşallah onlardan sonra biz gelmiyoruz...
dsg kullanıpta d nin erken s inde geç vites değişiminden şikayetçi olmayan yoktur herhalde. bunun bir çaresi yokmudur. hani d nersede s in 3200 devir yerine 2500 dv lerde vites değiştirmesi gayet iyi olurdu. zaten gaz ne kadar yüklenirsek araç ona göre vites değiştiriyor. vag komdan bunu ayarlayamayızmı. taner abi özellikle sen bir araştır. senin dil bilgin geniş bulamadığın yoktur bu int. dünyasında.
2.486
dsg kullanıpta d nin erken s inde geç vites değişiminden şikayetçi olmayan yoktur herhalde. bunun bir çaresi yokmudur. hani d nersede s in 3200 devir yerine 2500 dv lerde vites değiştirmesi gayet iyi olurdu. zaten gaz ne kadar yüklenirsek araç ona göre vites değiştiriyor. vag komdan bunu ayarlayamayızmı. taner abi özellikle sen bir araştır. senin dil bilgin geniş bulamadığın yoktur bu int. dünyasında.
siz şikayetçisiniz ama benim araba s modunda 2500 devirde vites değiştiriyor sadece mesele gazda siz gaza ne kadar basarsanız o kadar gec degiştiriyor bilmiyorum artık acaba benim arabada mı sorun vardsg kullanıpta d nin erken s inde geç vites değişiminden şikayetçi olmayan yoktur herhalde. bunun bir çaresi yokmudur. hani d nersede s in 3200 devir yerine 2500 dv lerde vites değiştirmesi gayet iyi olurdu. zaten gaz ne kadar yüklenirsek araç ona göre vites değiştiriyor. vag komdan bunu ayarlayamayızmı. taner abi özellikle sen bir araştır. senin dil bilgin geniş bulamadığın yoktur bu int. dünyasında.
2.786
siz şikayetçisiniz ama benim araba s modunda 2500 devirde vites değiştiriyor sadece mesele gazda siz gaza ne kadar basarsanız o kadar gec degiştiriyor bilmiyorum artık acaba benim arabada mı sorun vardsg kullanıpta d nin erken s inde geç vites değişiminden şikayetçi olmayan yoktur herhalde. bunun bir çaresi yokmudur. hani d nersede s in 3200 devir yerine 2500 dv lerde vites değiştirmesi gayet iyi olurdu. zaten gaz ne kadar yüklenirsek araç ona göre vites değiştiriyor. vag komdan bunu ayarlayamayızmı. taner abi özellikle sen bir araştır. senin dil bilgin geniş bulamadığın yoktur bu int. dünyasında.
Ne kadar PASSAT resmi varsa yükledim:
No money to buy an empty CD: The Return
JUST PICTURES 1
(1. Bölüm)
No money to buy an empty CD: The Beginning
JUST PICTURES 2
(2. Bölüm)
http://www.facebook.com/media/set/?s...1&l=73f93e1c86
9.437
Ne kadar PASSAT resmi varsa yükledim:
No money to buy an empty CD: The Return
JUST PICTURES 1
(1. Bölüm)
No money to buy an empty CD: The Beginning
JUST PICTURES 2
(2. Bölüm)
http://www.facebook.com/media/set/?s...1&l=73f93e1c86
D moduda S moduda kullanımına göre cevap veriyor. Nabza göre şerbet misali, at binicisine göre kişner misali.
192
D moduda S moduda kullanımına göre cevap veriyor. Nabza göre şerbet misali, at binicisine göre kişner misali.
Taner Bey çok güzel fotoğraflar.
192
Taner Bey çok güzel fotoğraflar.
Akşamları paydostan sonra işten çıkıp eve gitmek için önce Komili Islak Temizlik Havlusu ile parmaklarımı ve avuçlarımı iyice siliyor, temizliyorum. Banyo sabunu veya sıvı sabunlara pek güvenmiyorum, ayrıca onların pH derecesi Büyük Beyaz'ın bakire ceylan derisi direksiyon ve DSG vites koluna zarar verebilir.
Arabada kullanmıyorum, çünkü bürodan çıkıp araca yürüyene kadar parmaklarım kuruyor. Araçta gizli yerlerde tekli saşeler içerisinde el temizleme mendillerim var, bir yere gider ve yemek vb. yersek yanıma alır, araca binmeden önce yolcuların ellerini temizlemelerini isterim.
Kabul ediyorum, biraz fazla ileri gidiyorum ama ne yapayım... Aşırı derecede hassasım. DON'T TOUCH MY CAR!
9.437
Akşamları paydostan sonra işten çıkıp eve gitmek için önce Komili Islak Temizlik Havlusu ile parmaklarımı ve avuçlarımı iyice siliyor, temizliyorum. Banyo sabunu veya sıvı sabunlara pek güvenmiyorum, ayrıca onların pH derecesi Büyük Beyaz'ın bakire ceylan derisi direksiyon ve DSG vites koluna zarar verebilir.
Arabada kullanmıyorum, çünkü bürodan çıkıp araca yürüyene kadar parmaklarım kuruyor. Araçta gizli yerlerde tekli saşeler içerisinde el temizleme mendillerim var, bir yere gider ve yemek vb. yersek yanıma alır, araca binmeden önce yolcuların ellerini temizlemelerini isterim.
Kabul ediyorum, biraz fazla ileri gidiyorum ama ne yapayım... Aşırı derecede hassasım. DON'T TOUCH MY CAR!
Fotoğraflarda amarok ta var. Bi portakal bahçesi, bağ, elmalık filan alırsam amarok'a terfi edeceğim.
192
Fotoğraflarda amarok ta var. Bi portakal bahçesi, bağ, elmalık filan alırsam amarok'a terfi edeceğim.
taner abi fotograflar cok guzel eline saglik,
ayrica bu fotografi gordum bildiginiz gibi bu fotograftaki urunu aldim ve tavsiye etmiyorum kromlar atmaya basladi
13.797
taner abi fotograflar cok guzel eline saglik,
ayrica bu fotografi gordum bildiginiz gibi bu fotograftaki urunu aldim ve tavsiye etmiyorum kromlar atmaya basladi
29.155
biz senin kadar zengin değiliz şuayip kardeşim. gücümüz anca 1.4 motora yetti . oda S de 3200 devirde vites değiştiriyor. daha erken mümkün değil.
2.486
biz senin kadar zengin değiliz şuayip kardeşim. gücümüz anca 1.4 motora yetti . oda S de 3200 devirde vites değiştiriyor. daha erken mümkün değil.
S Modunda da tasaruflu gidiliyor Atilla abimbiz senin kadar zengin değiliz şuayip kardeşim. gücümüz anca 1.4 motora yetti . oda S de 3200 devirde vites değiştiriyor. daha erken mümkün değil.
29.155
S Modunda da tasaruflu gidiliyor Atilla abimbiz senin kadar zengin değiliz şuayip kardeşim. gücümüz anca 1.4 motora yetti . oda S de 3200 devirde vites değiştiriyor. daha erken mümkün değil.
Taner arkadaşım bize hafiften güzel bir nostalji yaşattı...
Adana'yı da sayesinde tanıma fırsatı buluyoruz bir Susurluklu olarak...
Ben de hem biraz nostalji hem de biraz Susurluk'u tanıtma açısından bir yerel gazetede son yazdığım bir yazıyı sizlerle paylaşmak istedim...
Buyrun...
SUSURLUK’UN 80’Lİ YILLARI…
Eğer, “Bağlıklar Düğün Salonu”nda en az bir düğüne gitmişseniz…
Eğer, “Meramses, Zevk, Şeker” sinemalarından birinde en az bir film seyretmişseniz…
Eğer, “Orkestra Asiller”le dans edip, halaylar çekmişseniz…
Tamamdır…
Siz de “Susurluk’un 80’li yıllarında” yaşamışsınız demektir…
Unutulmazdı 80’li yıllar…
Ya “sağcı”, ya “solcu” olunan yıllardır 80’li yıllar…
Turgut Özal’ın, Erdal İnönü’nün, Bülent Ecevit’in, Necmettin Erbakan’ın, Alpaslan Türkeş’in ve hala ama hala Süleyman Demirel’in yıllarıdır 80’li yıllar…
“Netekim”, başından sonuna kadar “Kenan Evren”dir 80’li yıllar…
İnternetin hayal bile edilmediği, cep telefonlarının olmadığı, televizyonlarda uzaktan kumandanın uzaydan gelme muamelesi gördüğü yıllardır 80’li yıllar…
Gençliğin “memleketi kurtarma” davalarından “paçayı kurtarma” davalarına geçtiği yıllardır 80’li yıllar…
Çocukların sokaklarda oynadığı…
Kocaman müzik setlerinin omuzlarda gezdiği…
“Nikah Masası” nın, “Gel Tezkere Gel” in, “Gülpempe” nin söylendiği…
“Dallas” ın, “Kara Şimşek” in, “Perihan Abla” nın izlendiği…
TRT Radyosunda “Arkası Yarın” ların dinlendiği yıllardır 80’li yıllar…
Hatıra defterlerine yazıldığı…
Telsizlerle arkadaş arandığı…
Rengârenk espadrillerin giyildiği…
Daktilo kurslarının düzenlendiği…
Pastanelerde buluşulup çay partilerinde dans edildiği…
Gece bekçilerinin sokaklarda düdük çaldığı…
Antenlere “tencere kapaklarının” takıldığı yıllardır 80’li yıllar…
Saftı, temizdi, basitti 80’li yılar…
Susurluk’ta da önemli “ilklerin” ve “değişimlerin” yaşandığı yıllardır 80’li yıllar…
Tahsin Bozoğlu ile 40 yıl sonra ilk defa bir sol partinin, seçimlerde belediye başkanlığını kazandığı yıllardır 80’li yıllar…
Kudret Bölükoğlu ile ilk kez bir “milletvekiline” sahip olduğumuz yıllardır 80’li yıllar…
Bugünlere gazetecilik, alın teri ve emekle gelen “Kardeş Gazetesi” nin, “vira bismillah” dediği yıllardır 80’li yıllar…
Etin sadece “Kasaplar Hali” nden alındığı, balığın “Bandırma’dan çok taze” geldiği…
En gözde düğün salonunun “Doğanlar Düğün Salonu” olduğu…
Kahverengi kuşaklı 302 Mercedeslerle Şeker Fabrikasına gezmeye gidilip, “tenis kortunda” raketlerin sallandığı…
Hatap Deresi’nde balık tutulduğu, Kocadere’de yüzüldüğü…
“Kıyma Nejat” ın çok iyi bir futbolcu olduğu…
Bulvar Caddesi’nden geçen derenin, üzerinin açık olduğu yıllardır 80’li yılar…
Zeki Öner’in, Engin Kula’nın, Ahmet Avcı’nın, Atilla Pekyalçın’ın, Hakkı Taner Tuna’nın, İsmail Özkök’ün, Muallâ Kural’ın, Necati Deniz’in, Fikret Bayer’in, Naci Subaşı’nın, Taşkın ve Müjgân Örem’in, eğitim dünyamızın “efsane öğretmenleri” olduğu yıllardır 80’li yıllar…
Tatlıcı Ali Akışlı’nın dükkânında turşu suyu içildiği…
Dereköy Maden Suyu’nun her yerde satıldığı…
Hidayet Güneş’in “Garaj Kahvesi”nde sabahlanıldığı…
“Totocu Kazım” ın dükkânında pullu kuponlarla Spor-Toto oynandığı…
Tahta tekerlekli at arabalarında “Susurluk’ta Kamil Ertaş” yazdığı yılardır 80’li yıllar…
Güzeldi 80’li yıllar…
95
Taner arkadaşım bize hafiften güzel bir nostalji yaşattı...
Adana'yı da sayesinde tanıma fırsatı buluyoruz bir Susurluklu olarak...
Ben de hem biraz nostalji hem de biraz Susurluk'u tanıtma açısından bir yerel gazetede son yazdığım bir yazıyı sizlerle paylaşmak istedim...
Buyrun...
SUSURLUK’UN 80’Lİ YILLARI…
Eğer, “Bağlıklar Düğün Salonu”nda en az bir düğüne gitmişseniz…
Eğer, “Meramses, Zevk, Şeker” sinemalarından birinde en az bir film seyretmişseniz…
Eğer, “Orkestra Asiller”le dans edip, halaylar çekmişseniz…
Tamamdır…
Siz de “Susurluk’un 80’li yıllarında” yaşamışsınız demektir…
Unutulmazdı 80’li yıllar…
Ya “sağcı”, ya “solcu” olunan yıllardır 80’li yıllar…
Turgut Özal’ın, Erdal İnönü’nün, Bülent Ecevit’in, Necmettin Erbakan’ın, Alpaslan Türkeş’in ve hala ama hala Süleyman Demirel’in yıllarıdır 80’li yıllar…
“Netekim”, başından sonuna kadar “Kenan Evren”dir 80’li yıllar…
İnternetin hayal bile edilmediği, cep telefonlarının olmadığı, televizyonlarda uzaktan kumandanın uzaydan gelme muamelesi gördüğü yıllardır 80’li yıllar…
Gençliğin “memleketi kurtarma” davalarından “paçayı kurtarma” davalarına geçtiği yıllardır 80’li yıllar…
Çocukların sokaklarda oynadığı…
Kocaman müzik setlerinin omuzlarda gezdiği…
“Nikah Masası” nın, “Gel Tezkere Gel” in, “Gülpempe” nin söylendiği…
“Dallas” ın, “Kara Şimşek” in, “Perihan Abla” nın izlendiği…
TRT Radyosunda “Arkası Yarın” ların dinlendiği yıllardır 80’li yıllar…
Hatıra defterlerine yazıldığı…
Telsizlerle arkadaş arandığı…
Rengârenk espadrillerin giyildiği…
Daktilo kurslarının düzenlendiği…
Pastanelerde buluşulup çay partilerinde dans edildiği…
Gece bekçilerinin sokaklarda düdük çaldığı…
Antenlere “tencere kapaklarının” takıldığı yıllardır 80’li yıllar…
Saftı, temizdi, basitti 80’li yılar…
Susurluk’ta da önemli “ilklerin” ve “değişimlerin” yaşandığı yıllardır 80’li yıllar…
Tahsin Bozoğlu ile 40 yıl sonra ilk defa bir sol partinin, seçimlerde belediye başkanlığını kazandığı yıllardır 80’li yıllar…
Kudret Bölükoğlu ile ilk kez bir “milletvekiline” sahip olduğumuz yıllardır 80’li yıllar…
Bugünlere gazetecilik, alın teri ve emekle gelen “Kardeş Gazetesi” nin, “vira bismillah” dediği yıllardır 80’li yıllar…
Etin sadece “Kasaplar Hali” nden alındığı, balığın “Bandırma’dan çok taze” geldiği…
En gözde düğün salonunun “Doğanlar Düğün Salonu” olduğu…
Kahverengi kuşaklı 302 Mercedeslerle Şeker Fabrikasına gezmeye gidilip, “tenis kortunda” raketlerin sallandığı…
Hatap Deresi’nde balık tutulduğu, Kocadere’de yüzüldüğü…
“Kıyma Nejat” ın çok iyi bir futbolcu olduğu…
Bulvar Caddesi’nden geçen derenin, üzerinin açık olduğu yıllardır 80’li yılar…
Zeki Öner’in, Engin Kula’nın, Ahmet Avcı’nın, Atilla Pekyalçın’ın, Hakkı Taner Tuna’nın, İsmail Özkök’ün, Muallâ Kural’ın, Necati Deniz’in, Fikret Bayer’in, Naci Subaşı’nın, Taşkın ve Müjgân Örem’in, eğitim dünyamızın “efsane öğretmenleri” olduğu yıllardır 80’li yıllar…
Tatlıcı Ali Akışlı’nın dükkânında turşu suyu içildiği…
Dereköy Maden Suyu’nun her yerde satıldığı…
Hidayet Güneş’in “Garaj Kahvesi”nde sabahlanıldığı…
“Totocu Kazım” ın dükkânında pullu kuponlarla Spor-Toto oynandığı…
Tahta tekerlekli at arabalarında “Susurluk’ta Kamil Ertaş” yazdığı yılardır 80’li yıllar…
Güzeldi 80’li yıllar…
Ramazan Bey,
Nostalji ve hatıra dolu mesajınız için teşekkür ederim.
Bilhassa 70'li ama sonra da 80'li yılları defalarca yaşamak isterim. Her sabah işyerimi 7:00'de açar, standart kahvaltı masamı hazırlarken Ferdi Tayfur ve Canan Perver'in başrolde oynadığı, Enis Fosforoğlu'nun kötü adamı canlandırdığı, çok beğendiğim ağır karakter rollerinin oyuncusu Hüseyin Peyda'nın hayat dersi verdiği 35 yıllık "DERBEDER" filmini izlerim.
Lüks lokanta, lüks otomobil ve AVM'lerin hepsini termosifonlu, siyah beyaz Şahap Lorenz televizyon, açıkhava sineması, vurdulu-kırdılı, akşam gezmesi, belediye aile çay bahçesi, AS-İZ, elektrosaz, plak-kaset ve tek kanallı TV ile 3 kiloluk güç reçeli kavanozlu 70'li ve 80'li yıllara değişirim.
Geçmiş olmasaydı değil, geçmiş öyle yaşanmasaydı bugün böyle olmazdı.
Askerliğini 4K'sı ile ünlü BALIKESİR/ÇAYIRHİSAR'da höşmerim ve çılbır arasında "TEKNİK ASTSUBAY HAZIRLAMA OKULUNDA" P. Tğm. olarak 1994-1995'te yapan şahsımdan ve Adana'dan selam ve sevgiler,
Taner Göde
9.437
Ramazan Bey,
Nostalji ve hatıra dolu mesajınız için teşekkür ederim.
Bilhassa 70'li ama sonra da 80'li yılları defalarca yaşamak isterim. Her sabah işyerimi 7:00'de açar, standart kahvaltı masamı hazırlarken Ferdi Tayfur ve Canan Perver'in başrolde oynadığı, Enis Fosforoğlu'nun kötü adamı canlandırdığı, çok beğendiğim ağır karakter rollerinin oyuncusu Hüseyin Peyda'nın hayat dersi verdiği 35 yıllık "DERBEDER" filmini izlerim.
Lüks lokanta, lüks otomobil ve AVM'lerin hepsini termosifonlu, siyah beyaz Şahap Lorenz televizyon, açıkhava sineması, vurdulu-kırdılı, akşam gezmesi, belediye aile çay bahçesi, AS-İZ, elektrosaz, plak-kaset ve tek kanallı TV ile 3 kiloluk güç reçeli kavanozlu 70'li ve 80'li yıllara değişirim.
Geçmiş olmasaydı değil, geçmiş öyle yaşanmasaydı bugün böyle olmazdı.
Askerliğini 4K'sı ile ünlü BALIKESİR/ÇAYIRHİSAR'da höşmerim ve çılbır arasında "TEKNİK ASTSUBAY HAZIRLAMA OKULUNDA" P. Tğm. olarak 1994-1995'te yapan şahsımdan ve Adana'dan selam ve sevgiler,
Taner Göde
Taner arkadaşım,
Hani olur da yolun askerlik yaptığın yerlere düşerse Susurluk'a da uğramanı, şöyle bol salçalı tostlarımızı yer, köpüklü ayranlarımızı içerken sohbet etmeyi gönülden isterim...
Höşmerim ve çılbır yemeyi de unutmadan
Adana'ya da Susurluk'tan selam ve sevgiler...
Ramazan Serdar...
95
Taner arkadaşım,
Hani olur da yolun askerlik yaptığın yerlere düşerse Susurluk'a da uğramanı, şöyle bol salçalı tostlarımızı yer, köpüklü ayranlarımızı içerken sohbet etmeyi gönülden isterim...
Höşmerim ve çılbır yemeyi de unutmadan
Adana'ya da Susurluk'tan selam ve sevgiler...
Ramazan Serdar...
Gercekten cok güzel anlatmisiniz, hepsini okudum zevk ileTaner arkadaşım bize hafiften güzel bir nostalji yaşattı...
Adana'yı da sayesinde tanıma fırsatı buluyoruz bir Susurluklu olarak...
Ben de hem biraz nostalji hem de biraz Susurluk'u tanıtma açısından bir yerel gazetede son yazdığım bir yazıyı sizlerle paylaşmak istedim...
Buyrun...
SUSURLUK’UN 80’Lİ YILLARI…
Eğer, “Bağlıklar Düğün Salonu”nda en az bir düğüne gitmişseniz…
Eğer, “Meramses, Zevk, Şeker” sinemalarından birinde en az bir film seyretmişseniz…
Eğer, “Orkestra Asiller”le dans edip, halaylar çekmişseniz…
Tamamdır…
Siz de “Susurluk’un 80’li yıllarında” yaşamışsınız demektir…
Unutulmazdı 80’li yıllar…
Ya “sağcı”, ya “solcu” olunan yıllardır 80’li yıllar…
Turgut Özal’ın, Erdal İnönü’nün, Bülent Ecevit’in, Necmettin Erbakan’ın, Alpaslan Türkeş’in ve hala ama hala Süleyman Demirel’in yıllarıdır 80’li yıllar…
“Netekim”, başından sonuna kadar “Kenan Evren”dir 80’li yıllar…
İnternetin hayal bile edilmediği, cep telefonlarının olmadığı, televizyonlarda uzaktan kumandanın uzaydan gelme muamelesi gördüğü yıllardır 80’li yıllar…
Gençliğin “memleketi kurtarma” davalarından “paçayı kurtarma” davalarına geçtiği yıllardır 80’li yıllar…
Çocukların sokaklarda oynadığı…
Kocaman müzik setlerinin omuzlarda gezdiği…
“Nikah Masası” nın, “Gel Tezkere Gel” in, “Gülpempe” nin söylendiği…
“Dallas” ın, “Kara Şimşek” in, “Perihan Abla” nın izlendiği…
TRT Radyosunda “Arkası Yarın” ların dinlendiği yıllardır 80’li yıllar…
Hatıra defterlerine yazıldığı…
Telsizlerle arkadaş arandığı…
Rengârenk espadrillerin giyildiği…
Daktilo kurslarının düzenlendiği…
Pastanelerde buluşulup çay partilerinde dans edildiği…
Gece bekçilerinin sokaklarda düdük çaldığı…
Antenlere “tencere kapaklarının” takıldığı yıllardır 80’li yıllar…
Saftı, temizdi, basitti 80’li yılar…
Susurluk’ta da önemli “ilklerin” ve “değişimlerin” yaşandığı yıllardır 80’li yıllar…
Tahsin Bozoğlu ile 40 yıl sonra ilk defa bir sol partinin, seçimlerde belediye başkanlığını kazandığı yıllardır 80’li yıllar…
Kudret Bölükoğlu ile ilk kez bir “milletvekiline” sahip olduğumuz yıllardır 80’li yıllar…
Bugünlere gazetecilik, alın teri ve emekle gelen “Kardeş Gazetesi” nin, “vira bismillah” dediği yıllardır 80’li yıllar…
Etin sadece “Kasaplar Hali” nden alındığı, balığın “Bandırma’dan çok taze” geldiği…
En gözde düğün salonunun “Doğanlar Düğün Salonu” olduğu…
Kahverengi kuşaklı 302 Mercedeslerle Şeker Fabrikasına gezmeye gidilip, “tenis kortunda” raketlerin sallandığı…
Hatap Deresi’nde balık tutulduğu, Kocadere’de yüzüldüğü…
“Kıyma Nejat” ın çok iyi bir futbolcu olduğu…
Bulvar Caddesi’nden geçen derenin, üzerinin açık olduğu yıllardır 80’li yılar…
Zeki Öner’in, Engin Kula’nın, Ahmet Avcı’nın, Atilla Pekyalçın’ın, Hakkı Taner Tuna’nın, İsmail Özkök’ün, Muallâ Kural’ın, Necati Deniz’in, Fikret Bayer’in, Naci Subaşı’nın, Taşkın ve Müjgân Örem’in, eğitim dünyamızın “efsane öğretmenleri” olduğu yıllardır 80’li yıllar…
Tatlıcı Ali Akışlı’nın dükkânında turşu suyu içildiği…
Dereköy Maden Suyu’nun her yerde satıldığı…
Hidayet Güneş’in “Garaj Kahvesi”nde sabahlanıldığı…
“Totocu Kazım” ın dükkânında pullu kuponlarla Spor-Toto oynandığı…
Tahta tekerlekli at arabalarında “Susurluk’ta Kamil Ertaş” yazdığı yılardır 80’li yıllar…
Güzeldi 80’li yıllar…
29.155
Gercekten cok güzel anlatmisiniz, hepsini okudum zevk ileTaner arkadaşım bize hafiften güzel bir nostalji yaşattı...
Adana'yı da sayesinde tanıma fırsatı buluyoruz bir Susurluklu olarak...
Ben de hem biraz nostalji hem de biraz Susurluk'u tanıtma açısından bir yerel gazetede son yazdığım bir yazıyı sizlerle paylaşmak istedim...
Buyrun...
SUSURLUK’UN 80’Lİ YILLARI…
Eğer, “Bağlıklar Düğün Salonu”nda en az bir düğüne gitmişseniz…
Eğer, “Meramses, Zevk, Şeker” sinemalarından birinde en az bir film seyretmişseniz…
Eğer, “Orkestra Asiller”le dans edip, halaylar çekmişseniz…
Tamamdır…
Siz de “Susurluk’un 80’li yıllarında” yaşamışsınız demektir…
Unutulmazdı 80’li yıllar…
Ya “sağcı”, ya “solcu” olunan yıllardır 80’li yıllar…
Turgut Özal’ın, Erdal İnönü’nün, Bülent Ecevit’in, Necmettin Erbakan’ın, Alpaslan Türkeş’in ve hala ama hala Süleyman Demirel’in yıllarıdır 80’li yıllar…
“Netekim”, başından sonuna kadar “Kenan Evren”dir 80’li yıllar…
İnternetin hayal bile edilmediği, cep telefonlarının olmadığı, televizyonlarda uzaktan kumandanın uzaydan gelme muamelesi gördüğü yıllardır 80’li yıllar…
Gençliğin “memleketi kurtarma” davalarından “paçayı kurtarma” davalarına geçtiği yıllardır 80’li yıllar…
Çocukların sokaklarda oynadığı…
Kocaman müzik setlerinin omuzlarda gezdiği…
“Nikah Masası” nın, “Gel Tezkere Gel” in, “Gülpempe” nin söylendiği…
“Dallas” ın, “Kara Şimşek” in, “Perihan Abla” nın izlendiği…
TRT Radyosunda “Arkası Yarın” ların dinlendiği yıllardır 80’li yıllar…
Hatıra defterlerine yazıldığı…
Telsizlerle arkadaş arandığı…
Rengârenk espadrillerin giyildiği…
Daktilo kurslarının düzenlendiği…
Pastanelerde buluşulup çay partilerinde dans edildiği…
Gece bekçilerinin sokaklarda düdük çaldığı…
Antenlere “tencere kapaklarının” takıldığı yıllardır 80’li yıllar…
Saftı, temizdi, basitti 80’li yılar…
Susurluk’ta da önemli “ilklerin” ve “değişimlerin” yaşandığı yıllardır 80’li yıllar…
Tahsin Bozoğlu ile 40 yıl sonra ilk defa bir sol partinin, seçimlerde belediye başkanlığını kazandığı yıllardır 80’li yıllar…
Kudret Bölükoğlu ile ilk kez bir “milletvekiline” sahip olduğumuz yıllardır 80’li yıllar…
Bugünlere gazetecilik, alın teri ve emekle gelen “Kardeş Gazetesi” nin, “vira bismillah” dediği yıllardır 80’li yıllar…
Etin sadece “Kasaplar Hali” nden alındığı, balığın “Bandırma’dan çok taze” geldiği…
En gözde düğün salonunun “Doğanlar Düğün Salonu” olduğu…
Kahverengi kuşaklı 302 Mercedeslerle Şeker Fabrikasına gezmeye gidilip, “tenis kortunda” raketlerin sallandığı…
Hatap Deresi’nde balık tutulduğu, Kocadere’de yüzüldüğü…
“Kıyma Nejat” ın çok iyi bir futbolcu olduğu…
Bulvar Caddesi’nden geçen derenin, üzerinin açık olduğu yıllardır 80’li yılar…
Zeki Öner’in, Engin Kula’nın, Ahmet Avcı’nın, Atilla Pekyalçın’ın, Hakkı Taner Tuna’nın, İsmail Özkök’ün, Muallâ Kural’ın, Necati Deniz’in, Fikret Bayer’in, Naci Subaşı’nın, Taşkın ve Müjgân Örem’in, eğitim dünyamızın “efsane öğretmenleri” olduğu yıllardır 80’li yıllar…
Tatlıcı Ali Akışlı’nın dükkânında turşu suyu içildiği…
Dereköy Maden Suyu’nun her yerde satıldığı…
Hidayet Güneş’in “Garaj Kahvesi”nde sabahlanıldığı…
“Totocu Kazım” ın dükkânında pullu kuponlarla Spor-Toto oynandığı…
Tahta tekerlekli at arabalarında “Susurluk’ta Kamil Ertaş” yazdığı yılardır 80’li yıllar…
Güzeldi 80’li yıllar…
@ tergunt @
Sayın Ergun Bey ; bugün araç alımınızla ilgili hayırlı haberlerinizi bekliyoruz
139
@ tergunt @
Sayın Ergun Bey ; bugün araç alımınızla ilgili hayırlı haberlerinizi bekliyoruz
yok abi asıl ben sizin kadar zengin degilim benim araba 2008 model (eskidi yani) sizin ki 2012 model. param olsada bende 2012 modele binsembiz senin kadar zengin değiliz şuayip kardeşim. gücümüz anca 1.4 motora yetti . oda S de 3200 devirde vites değiştiriyor. daha erken mümkün değil.
2.786
yok abi asıl ben sizin kadar zengin degilim benim araba 2008 model (eskidi yani) sizin ki 2012 model. param olsada bende 2012 modele binsembiz senin kadar zengin değiliz şuayip kardeşim. gücümüz anca 1.4 motora yetti . oda S de 3200 devirde vites değiştiriyor. daha erken mümkün değil.
Sırf adamın birinin kırmızı ışıkta yanıma yaklaşıp:
- "Abi, hayırlı olsun abi. Abi arabayı Alamanya'da mı yaptırdınız abi...?"
- "Teşekkür ederim. Evet, Almanya'da yaptırdık."
- "Abi, yakşır sana abi..."
dedikten sonra bir paket naneli şeker vermek için hazırda bekliyorum.
9.437
Sırf adamın birinin kırmızı ışıkta yanıma yaklaşıp:
- "Abi, hayırlı olsun abi. Abi arabayı Alamanya'da mı yaptırdınız abi...?"
- "Teşekkür ederim. Evet, Almanya'da yaptırdık."
- "Abi, yakşır sana abi..."
dedikten sonra bir paket naneli şeker vermek için hazırda bekliyorum.
Adana'da yazın bol bol HİNT İNCİRİ yenir, diğer adı da DİKENLİ İNCİR.
6 tanesi 1 TL
9.437
Adana'da yazın bol bol HİNT İNCİRİ yenir, diğer adı da DİKENLİ İNCİR.
6 tanesi 1 TL
Sunucu Altyapısı: İşlemci:4 CPU | HDD:100 GBSSD | Bandwith:10000 GB | Ram:8 GB | Bağlantı:1000MBit 
