PDA

Orijinalini görmek için tıklayınız : Ayıplı Mal - Kanuni Haklarınız - Araç değişimi



sedat27
10 09 2013, 00:37
Aşağıda yazanları lütfen dikkatle okuyunuz.

Öncelikli şu hususu belirtmeliyim ki; birçok firmanın kullanma kılavuzunda yazdığı gibi ayıplı malın öncelikle tamir için 2 defa servise girmesi, tamiri mümkün olmazsa malın değiştirilmesi v.s gibi bir seçenek tüketicinin tek ve öncelikli seçeneği değildir? Kullanım kılavuzlarında yer alan bu ibare doğru fakat eksiktir. Daha doğrusu tamiri veya değiştirmeyi veya bedel iadesini seçme hakkı firmalara değil tüketiciye tanınmış tercih haklarıdır. Bu konuda birçok mahkeme kararı vardır. (Bu mahkeme kararlarının bazıları aşağıda ve ektedir)
Tüketici ayıplı mal ile karşılaştığında derhal malın ayıpsız yenisi ile değiştirme hakkını, ayıplı malı iade ile parasının iade hakkını ve yine isterse tamir hakkını kullanmakta tamamen serbesttir. Ayıplı mal satan firma veya ithalatçı veya imalatçı bu talebi derhal yerine getirmekle yükümlüdür. Aksi halde tüketici mahkemelerine müracaatla ayıplı maldan kurtulabilirisiniz.Mahkeme kararında peşin olarak davacı tarafından yapılan dava masrafları da satıcılara-ithalatçılara yüklenecektir.

Örneğin, alınan mal bir otomobildir ve otomobilin kapısı farklı renkte, tavanı farklı tondadır ya da motordan veya başka bir yerlerden bir takım sesler gelmekte, ya da başka problemler vardır.
Yeni bir mal alındığında alınan mal öncelikle ayıp bulunup bulunmadığı konusunda dikkatlice kontrol edilmesi gerekmektedir. Bu kontrol esnasında gerektiğinde bir uzmanın yardımı alınması gerekir. Yapılan kontrol neticesinde açıkça görülebilen veya anlaşılabilen problem veya problemler satıcıya derhal bildirilmelidir. Bu bildirimin satın alınma tarihinden itibaren en geç 30 gün içerisinde yapılması gerekmektedir. Buna “ayıp ihbarı” diyoruz. Ayıp ihbarının noter aracılığı ile veya iadeli taahhütlü mektupla yapılması şekil zorunluluğu bulunmasa da ispat açısından gereklidir. Peki, süresinde başvurulmazsa ne olur? Yani açıkça anlaşılabilen bir ayıplı mal alındığında 31.gün ayıp ihbarı yapılsa ne olur? Bu bildirim 30 gün içerisinde yapılmadığı taktirde Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun “ayıplı malın” ayıbı ile beraber kabul edildiği sonucunu çıkarmaktadır. Yani sessiz kalmak ayıbı kabul etmek anlamına gelmektedir. (Sükut ikrardan gelir!) İşte usulüne uygun davranılması gereken noktalardan birisi budur. Açıkça anlaşılabilen ayıplarda bu süreye uyulmadığı taktirde tüketiciler belki de bütün bir ömür çalışarak edindiği konut, araba, v.s gibi mallarını ayıplı yani defolu olarak kullanmak veya hiç kullanamamak durumunda kalabilmektedirler.
Haklı olmak gerektiği kadar bu haklılığı gerekli bazı sürelerde ve usullerde ileri sürülmesi gerekmektedir.

Öncelikli şu hususu belirtmeliyim ki; birçok firmanın kullanma kılavuzunda yazdığı gibi ayıplı malın tamir için 2 defa servise girmesi, tamiri mümkün olmazsa malın değiştirilmesi gibi bir seçenek tüketicinin tek ve öncelikli seçeneği değildir? Kullanım kılavuzlarında yer alan bu ibare doğru fakat eksiktir. Daha doğrusu ayıplı malın ücretsiz onarılması tamiri, ayıplı malın ayıpsız misli ile değiştirilmesi veya satışın iptali ile satıcıya ödenen satış bedelinin iadesini isteme seçenekleri firmalara değil tüketiciye tanınmış seçeneklerdir. Tercih hakkı tüketiciye tanınmıştır.
Tüketici malın ayıpsız yenisi ile değiştirme hakkını, ayıplı malı iade ile parasının iade hakkını veya yine isterse tamir haklarından birisini seçmek ve kullanmakta serbesttir. (4077 sayılı TKHK m.4)
Öncelikli seçenekler ayıplı malın alınması ve yerine hiçbir ücret almadan ayıpsız aynı maldan verilmesi veya ayıplı malın alınarak satış bedelinin aynen iade edilmesidir. Ayıplı mal ilk talepte ayıpsız yenisi ile değiştirilmek mecburiyetindedir. (Bakınız yan tarafta verilen Yargıtay 13.Hukuk Dairesi’nin 2006/1452 E. 2006/5312 K. Sayılı kararı) Bu kural açısından ayıplı malın 1 lira değerinin olması ile yüz bin lira değerinde olması arasında hiçbir fark yoktur. Malın boyutlarının küçük veya büyük olmasının arasında da hiçbir fark yoktur. Şu firma ile bu firma arasında da bir fark yoktur. Tüketiciler, bazı firmaların "bizim böyle bir uygulamamız yok, verin servise gönderelim veya bırakın tamir edelim, parçasını değiştirelim, fabrikaya geri gönderip, tamir ettirelim, boyattıralım v.s" cevaplarına aldırmamalıdır. Firmalara göre kanunlar farklı değildir. Bilinmelidir ki tercih hakkı tüketicinindir. Bu nedenle tüketiciler haklarını kullanmakta ısrarcı olmalıdır.
Kural ayıplı malın yenisi ile değiştirilmesi veya ayıplı malın iade alınarak satış bedelinin iade edilmesidir. (4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun madde 4) Bu işlem için ayıplı malın ikiden fazla tamire girmesi ve saire ye gerek yoktur. Hatta tüketici malı tamire verdiği takdirde malın yenisi ile değiştirme hakkını zora sokmuş olmaktadır. Bu durumda tüketicinin tamir hakkını kullandığı kabul edilmekte ve tamir hakkını kullandığında ise malın yenisi ile değiştirilmesi veya bedel iadesi için bir dizi prosedürün gerçekleşmesi gerekmektedir. (24.04.2011 tarihinden önce alınmış mal veya araçlar için aynı arızanın 1 yıl içerisinde ikiden fazla veya farklı arızaların dörtten fazla gerçekleşmesi veya 30 iş günü (araçlar dışında 20 iş günü) olan azami tamir süresinin aşılması gibi.)
24.04.2011 tarihinden sonra alınmış mal veya araçlarda malın tamirine başlanması durumunda değişim veya bedel iadesi hakkının tekrar gündeme gelebilmesi için iseTüketiciye teslim edildiği tarihten itibaren, garanti süresi içinde kalmak kaydıyla, bir yıl içerisinde en az dört defa veya imalatçı-üretici ve/veya ithalatçı tarafından belirlenen garanti süresi içerisinde altı defa arızalanmasının yanı sıra, bu arızaların maldan yararlanamamayı sürekli kılması gerekmektedir. (Değişik bent: 24/04/2011 - 27914 S. R.G. Yön./8. md.) (İş Günü: Ulusal, resmî ve dini bayram günleri ile yılbaşı, 1 Mayıs ve pazar günleri dışındaki çalışma günlerini, ifade eder.)

Kaynak: Avukat Yusuf Ayk - stanbul Barosu (http://www.yusufayik.av.tr)